NASA, kozmik nesnenin fizik kurallarına meydan okuyacak kadar parlak olduğunu kanıtladı
Boeing'in Starliner uzay kapsülü sekiz günlüğüne çıktığı uzay yolculuğunda bugün 60'ıncı gününü tamamlıyor. Uzay aracının iticilerindeki arızanın giderildiği söyleniyor ama astronotlar hala dönmedi. Uzayda can pazarının bütün ayrıntıları.
Yılın başından beri kafasını kazalardan, aksayan satışlardan kaldıramayan Boeing’in Starliner fırlatması başarıyla sonuçlanmalıydı. Bazı sorunlar çıksa bile insanları uzaya güvenli şekilde götürüp getirebileceğini gösterebilmeliydi. Böylelikle facia gibi kara bir yıl hiç olmazsa biraz ışıklanmış olacaktı. Ama olmadı, Boeing’in uzaya insan götürüp getirmek için tasarlanan aracı, daha ilk yolculuğunda Uluslararası Uzay İstasyonu’na kenetlenme sırasında arızalandı. Araç zar zor da olsa kenetlendi ama astronotlar hazirandan beri Uluslararası Uzay İstasyonu’nda sıkışmış durumda. NASA astronotları Sunita Williams ve Butch Wilmore’un Starliner ile uzaya gidişinin üçüncü ayına giriyoruz. İki astronot uzay istasyonunda sekiz, taş çatlasa 10 gün kalacaktı ama şimdi 60’ıncı günündeler.
Boeing’in aracı Starliner’daki arıza da aslında aracın Uluslararası Uzay İstasyonu’na bağlanmaya çalıştığı günden beri biliniyor. Aracın dar alanda minik manevralar yapmasını sağlayan çok sayıda küçük itici motoru var. Bu motorlar sayesinde Uluslararası Uzay İstasyonu’na kenetlenme gibi milimetrik manevralar da veya aracın dünyaya geri dönüşü sırasında tam atmosfere girerken ters yüz edilmesini gerektiren büyük manevralar da bu iticiler yardımıyla yapılıyor.
İticilerden çok tane var, bunun sebebi uzayda hava direncinin olmaması. Yani bir yönde yapılacak bir itme hareketi, karşı yöndeki diğer iticinin gücüyle dengelenmezse uzay aracı taklalar atlamaya başlayabilir. Bu mecburiyetten kaynaklanan tasarım, 30’a yakın iticinin bir bilgisayar yardımıyla bir arada çalışmasını gerektiriyor. O yüzden, bugün arızalandığı saptana itici sayısı çok az olmasına rağmen NASA araca dönüş izni vermiyor; çünkü dönüşte aracın en kritik manevrasını yapamamasından korkuyor.
Uzay aracının atmosfere girerken belirli bir açıyla giriş yapması gerekiyor. Yani bu da hassas bir manevra aslında ve orada işler kötü giderse geri dönüşü yok. NASA uzun yıllar sonra ilk kez uzayda astronot kaybedebilir bu sebeple. O yüzden ince elenip sık dokunuyor.
Bir şey daha var: Bu uçuş aslında Starliner’ın test uçuşuydu ama NASA insanlı yapılmasını destekledi, demek ki daha önce insansız uçuşu o kadar başarılı olmayan Starliner’a güveniyorlardı. NASA, programa göre 8 gün sürecek uzay yolculuğunun ardından Starliner’a ‘lisans’ verecekti; yani aracı bundan sonraki uzay uçuşlarında kullanacağına dair nihai onayını verecekti.
Şu an NASA’nın elinde uzaya insan taşıyabilen bir tane araç var, o da SpaceX’in ‘Crew Dragon’ adlı aracı. Bu araç defalarca uzaya gitti geldi, başarısını kanıtladı. Starliner’daki arızanın tam olarak giderilememesi halinde NASA’nın elindeki seçeneklerden biri de iki astronotu dünyadan bir Crew Dragon yollayıp almak, Starliner’ı ise insansız bir uçuşla dünyaya döndürmeyi denemek. Ama henüz o aşamada değiliz.
Aslında Starliner’ın yaşadığı sorun daha önceki bazı uzay araçlarınınkiyle aynı. Mesela 1960’larda Apollo, sonraki yıllarda Uzay Mekiği ve geçen yıl Elon Musk’ın Starship’i gibi uzay araçlarında beklenmedik sorunlarla karşı karşıya kalındı. Hem Boeing hem de NASA’nın son günlerdeki açıklamaları Starliner ve astronotların evlerine dönecekleri tarihin yakın olduğunu gösteriyor. Görevin başlarında beklenmedik bir şekilde arızalanan iticiler testlerde iyi performans sergiledi, helyum sızıntıları da aracın dünyaya inişinde bir sorun yaratmayacak gibi.
NASA’nın ticari mürettebat programının yönetici Steve Stich geçen haftaki basın açıklamasında “Araç iyi durumda. Butch ve Suni’nin uzayda mahsur kalmadıklarını belirteyim” dedi. Yine de tedirginlik tamamen ortadan kaybolmuş sayılmaz. Starliner’ın arıza verdiği ilk günler verilen brifingler azdı. Bu da muhabirlerde “Boeing ve NASA teknik sorunların boyutunu önemsemiyor” intibası yaratmıştı.
Stich ve Boeing’in ticari mürettebat program yöneticisi Mark Nappi’nin geri adım atmasıyla son basın toplantısı yer yer gergin geçti. Yetkililer gecikmelerin uzay uçuşlarında rutin olarak görülen bir şey olduğunu, mühendislerin sorunları tespit edip çözdüğünü ve bu süreçte ne mürettebatın ne de kapsülün tehlikede olmadığını ısrarla vurguladılar. Stich buna ek olarak Starliner’ın acil durumda uzay istasyonunu her an terk edebileceğini de söyledi. Ancak Nappi bugüne kadarki tavırlarının “uzayda kaybolma” söylemini körüklediğini kabul etti.
Geri dönecek olsalar neyi farklı yapabilirlerdi? Nappi bu soruya cevaben “Bunun sekiz günlük bir görev olduğu konusunda o kadar ısrarcı olmazdık. Yapmak istediğimiz her şeyi yapana kadar orada kalacaklarını söylemediğimiz için pişmanım” dedi.
Uzmanlar da test uçuşlarında sorunlar çıkmasının ve yetkililerin bu sorunları tespit edip çözmek için zaman istemesinin beklenmedik bir şey olmadığını söylüyor. Starliner ve NASA’nın New Mexico’daki White Sands tesisindeki mühendislerinden oluşan bir ekip haftalardır iticilerde yaşanan sorunların üstünde çalışıyor. Williams ve Wilmore geçen hafta sonu iticileri test etmek üzere kapsüle bindiler hatta. Ancak Uzay Çalışmaları Enstitüsü’nden Jerry Stone The Guardian’a konuşarak “Böyle bir durumda yapılması gereken şey, buna saklama demeyeceğim çünkü böyle bir şey yapmıyorlar, medyaya karşı daha açık davranmakti.” Stone’a göre basın çalışanlarıyla iletişim halinde olmamak medyanın olayı olabildiğince dramatize etmesine alan açmak anlamına geliyor.
Boeing ve NASA’nın “Ne kadar sürerse sürsün sorunları çözmeye uğraşacağız” yaklaşımını benimsemek yerine sürekli belli bir tarih verme çabasına girişmesinin “hata” olduğunu söyleyen Stone “Böyle durumlarda kamuoyundan beklenen tepki genelde bir şeylerin ters gittiği ve geri dönemeyecekleri şeklinde olur. Oysa geri dönemeyecekleri ifadesi başlı başına yanlış bir kullanım” diyor.
Hubble Uzay Teleskobu’nu onarmak için 2002 ve 2009 yıllarında uzay mekiği görevinde yer almış emekli NASA astronotu Mike Massimino da iletişim kurarak algıyı yönetmenin teknik sorunları çözmekten daha önemli olduğu konusunda hemfikir: “Bir mühendis astronot olarak benim görüşüme göre bu başarılı bir test uçuşu oldu. Bu noktada aracı iyice inceleyip neler olup bittiğini görmek istersiniz. Mürettebatı hemen getirmek için bir neden yok. Malzeme var, uzay aracı stabil. Bence bu, pürüzleri gidermek için iyi bir fırsat. Ancak şu kadar gün içinde getireceğiz deyip durdukları için insanlar kafalarında bir şey oluşturmaya çalışıyor. ‘Ha demek ki bir türlü çözülemeyen büyük bir sorunları var’ diye düşünüyorlar. Ama böyle bir şey yok.”
Öte yandan Ars Technica’ya konuşan konu hakkına bilgili bir kaynak, mahsur kalan astronotların uzay istasyonundan SpaceX’in Dragon kapsülüyle dönme ihtimalinin yüzde 50’den fazla olduğunu söyledi. İsmi açıklanmayan başka bir kaynak da bu senaryonun kuvvetle muhtemel gerçeğe dönüşeceğini söyledi. NASA sözcüsü Josh Finch “NASA, Wilmore ve Williams’ın uzay istasyonundan mümkün mertebe güvenli bir şekilde dönmeleri için tüm seçenekleri değerlendiriyor. Henüz herhangi bir karar alınmadı ama NASA planlarıyla ilgili bilgilendirmelere devam edecek” dedi.
Peki bundan sonra Boeing’i neler bekliyor? Massimino Being’in sorunlu başlayan yolculuğunun bir noktada unutulacağını düşünüyor. “SpaceX’in Dragon kapsülünün de ilk fırlatışı uzun yıllar gecikti” diyen Massimino “Benim bunca yıllık tecrübeme göre gecikmeleri hatırlamayız ama kazayı, Challenger’ı, Columbia’yı hatırlarız. Araçlar patlayıp da insanlar öldüğünde bunu hatırlarız. Tüm ülke yas tutar. Starliner asla Apollo 13 olmayacak. İnsanların bu fırlatmayı tamamen unutacağını söylemiyorum. Yine de geriye bakıp o zamanlar iletişimin nasıl olduğunu görmek ilginç bir ders olabilir. Sorunun ne olduğunu anlıyor gibiler. Bu sorunarı anlayıp bir dahaki sefere düzelteceklerine ve Starliner ile mürettebatı sağ salim evlerine döndüreceklerine güvenim tam” diye devam ediyor.