Macron ve von der Leyen Çin’de: ‘İyi polis, kötü polis’ tiyatrosu
Telegram'ın kurucusu Durov şartlı serbest bırakıldı. Hapiste değil ama Fransa'da mahsur... Oysa altı yıl önce Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile öğle yemeği yemiş. Hatta Macron ondan Telegram'ın merkezini Fransa'ya taşımasını bile istemiş.
Rusya’da karşı karşıya olduğu baskılar sonucu Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) kaçan Telegram’ın kurucusu ve CEO’su Pavel Durov şirketinin merkezini de Dubai’ye taşımıştı. Durov 2021 yılında BAE vatandaşlığına ek olarak Fransız vatandaşlığı da aldı. Bu şekilde baskıdan uzak bir şekilde, uygulamasının bağımsızlığını koruyacağına inanıyordu. Oysa cumartesi gecesinden çarşamba gününe kadar Fransız hapishanesinde tutuldu. Gözaltı süresi dolduktan sonra serbest bırakıldı ama birçok şartla… Amerikan gazetesi Wall Street Journal yeni haberinde altı yıl öncesine kadar bunun tam tersi olduğunu gösteriyor: Fransız hükümeti Durov’u el üstünde tutuyormuş meğer.
Habere göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Durov ile 2018 yılında bir öğle yemeği yemişti. Görüşme hakkında bilgi sahibi kaynaklar, daha önce kamuoyuna duyurulmayan bu yemekte Macron Telegram’ın merkezinin Paris’e taşınmasını istemiş ama Durov bu teklifi reddetmişti. Zaten daha sonra uygulamanın merkezi Dubai oldu, Körfez ülkesi Durov’a 75 milyon dolardan fazla yatırım yaptı. Görüşmede Durov’un Fransız vatandaşlığı alması da gündeme gelmişti. Vatandaşlığı isteyen Durov’du. Ama teknoloji girişimcisi vatandaşlığı ancak üç yıl sonra alabilecekti.
Durov’un gözaltına alınmasında Telegram’ın “otorite karşıtı” yapısının güvenlik için ciddi tehdit oluşturduğunun iddia edilmesi. Pazartesi günü basın toplantısında soruşturmanın 8 Temmuz’da başladığını aktaran savcıların saydığı suçlamalar bir hayli fazlaydı: Kara para aklama, mesajları şifreleme araçlarının sağlanmasındaki ihlaller, kolluk kuvvetleriyle işbirliği yapmayı reddetme ve uyuşturucu kaçakçılığı, çocuk pornografisi bulundurma ve dağıtma…
39 yaşındaki girişimci daha yeni tutuklanmış olsa da kaldığı baskı yeni değil. Üstelik bu baskıyı yapan tek hükümet Rus hükümeti değil. WSJ’nin haberinde Durov’un Macron’la görüşmesinden sadece bir yıl önce, 2017’de, Fransız casuslar BAE ile ortak operasyon yürüterek girişimcinin iPhone’unu hackledi. Daha önce kamuoyuna yansımayan bu casus operasyonunun kod adı “Mor Müzik”ti. O zamanki operasyonu tetikleyen şey iddiaya göre terör örgütü ŞİD’in örgüte eleman devşirmek ve saldırılarını planlamak için Telegram’ı kullandığından şüphelenilmesiydi.
Telegram öyle bir uygulama ki demokrasi yanlıları da, ülkelerindeki hükümete muhalifler de, radikal İslamcılar da, uyuşturucu kaçakçıları da bu uygulama üstünden örgütleniyor. Bunun sebebi Telegram’ın kullanıcılarına istedikleri anonimliği sağlaması. Diğer teknoloji şirketleri, Avrupa ve ABD’de yürütülen soruşturmalara dahil olurken Durov’a yakın kaynaklara göre Telegram yetkililerin gönderdiği mahkeme celplerini ve emirleri yıllarca görmezden geldi. Öte yandan Instagram ve Facebook’un çatı şirketi Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg şirketi hakkında yürütülen soruşturmalar için ifade vermeye gitse de bugün hâlâyasa dışı reklamlara platformunda izin verdiği, pedofililerin birbirini bulacakları şekilde algoritmanın şekillenmesine olanak tanıdığı anlaşılıyor.
Gözaltı süresi dolduktan sonra mahkemeye çıkarılan Durov’un ülkeyi terk etmesi yasaklandı. Davayla ilgilenen savcı Laure Beccuau, zaten biraz önce saydığımız suçlamalara değinerek Telegram’ın işbirliğine yanaşmamasının bir sorun olduğunu söyledi. Beccuau’ya göre diğer Avrupa ülkeleri de benzer düşünceleri paylaşıyor. Bu bağlamda Durov’un beş milyon Euro kefalet ödemesine karar verilerek serbest bırakıldı. Ama haftada iki kez karakola gitmesi gerekiyor.
Durov’un Macron ile daha önceden yaptığı görüşmeler ya da telefonunun hacklenmesinin bugünkü gözaltında bir rol oynayıp oynamadığını göstermiyor. Ancak yeni yeni ortaya çıkan bu ayrıntılar Durov’un Fransa ve BAE ile uzun ve karmaşık ilişkisine yeni bir ışık tutuyor. Durov’un tutuklanması ABD’li milyarder Elon Musk ve Rusya’da sürgündeki Edward Snowden gibi isimlerin Fransa’yı eleştirmesine neden oldu. Bu isimlere göre ifade özgürlüğü ihlal edilmişti. Özellikle Musk “2030 yılında Avrupa’dasınız ve bir meme’yi beğendiğiniz için infaz ediliyorsunuz” demişti.
Öte yandan Durov’un internette çizdiği imaj epey renkli. Örneğin geçen ay bir paylaşımında dünyanın dört bir yanında spermlerini bağışladığını ve 12 ülkede 100’den fazla çocuğun biyolojik babası olduğunu söyledi. Instagram hesabında bir de buz banyosuna girdiği bir anı paylaşmış. Zaten profili de üstsüz kaslı fotoğraflarıyla kaynıyor. Durov bir paylaşımında “Korkusuz merak yeniliği tetikler. Güne başlamanın en iyi yolu buzla karıştırılmış sıfır derece suda birkaç dakika geçirmektir” diye yazmıştı.
Buzlu suda güne başlamak önemli tabii, zira Durov 20’li yaşlarından itibaren başta Rus hükümeti olmak üzere birçok resmi kurumu rahatsız etmiş durumda. Mesela girişimci 2006 yılında Facebook’a benzeyen sosyal medya sitesi VKontakte’yi kurmuş ve kısa sürede Rusya’daki muhaliflerin sevdiği bir uygulama haline geldi. Kremlin kısa süre sonra VKontakte’deki kullanıcıların bilgilerini almak istedi ama Durov buna karşı çıktı. Site 2011 yılında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i eleştirenlerin protestoları örgütlemek için kullandığı bir platform haline geldi. Bu kez de Kremlin Durov’dan uygulamayı Putin’in yakın çevresinden İgor Seşin’e satmasını istedi. Durov bunu da kabul etmedi.
Aynı dönemler Telegram üstüne çalışan Durov’un hedefi hükümetlerin oluşturduğu panoptikondan kaçmaya çalışan herkesin fikirlerini paylaşabileceği, birbiriyle iletişim kurabileceği kanallar oluşturabileceği bir platform yapmaktı. Aradan üç yıl geçti, 2014’e geldik. Bu kez Kremlin Durov’dan Ukraynalı protestocuların iletişim bilgilerini istedi. Baskı gören Durov aynı sene Rusya’yı terk etmek zorunda kaldı. O zaman VKontakte’de açıklama yapan Durov “Ukraynalıların kişisel verilerini Rus yetkililere vermek sadece yasaların ihlali olmaz, bize güvenen milyonlarca Ukraynalıya da ihanet etmek olur” diye yazmıştı.
Sonraları VKontakte’nin en büyük hissedarlarından biri Durov’un muhalif değil “hırsız” olduğunu söyledi ve teknoloji girişimcisinin Telegram’ı geliştirmek için şirketten zimmetine para geçirdiğini iddia etmişti. Durov ise iddiaları reddetmişti. Durov’un şu anda BAE ve Fransa vatandaşlığına ek olarak St. Kitts ve Nevis vatandaşlığı da var. Fransa vatandaşlığı Durov’a son yıllarda Avrupa’da rahatça dolaşabilme imkanı tanıdı. ABD’ye de birkaç kez giden girişimci, bu yıl Fox News’in eski sunucusu Tucker Carlson’a havaalanlarında Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanlarının kendisine yanaştığını ve işbirliği yapmasını istediğini söylemişti.
Yine de Fransız yetkililerin tutuklamasına tepki gösterip Durov’u sahiplenen de Rus hükümeti oldu. Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov salı günkü açıklamasında Durov’un suçluluğuna dair ciddi kanıtlar sunulmazsa Durov davasının politik ve iletişim özgürlüğünü kısıtlamayı amaçlayan bir girişim olarak değerlendirilebileceğini söyledi.