Betona gömülen bereket: Son 19 yılda 2.6 milyon hektar tarım arazimizi kaybettik
Son yıllarda yağışların azalmasıyla birlikte ciddi bir kuraklık tehlikesi ile karşı karşıyayız. Bunun yüzünden yer altı sularına aşırı yüklenme oluyor, toprağın suyu azalıyor.
Küresel ısınmanın en gözle görülür sonuçlarından biri azalan yağmurlar ve kuraklık. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan kuraklık nedeniyle suyun daha bir önem kazandığını söyledi. Her damla suyun kıymetinin bilinmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kılıç son yıllarda yağışların da ciddi biçimde azaldığını, yeni gölet ve baraj yapmak gerektiğini vurguladı.
Tarımcılık eksik su miktarını kapatmak için dünyanın farklı ülkelerinde yer altı su kaynaklarına yöneliyor. Kuraklık ile ilgili bilimsel uyarıların ciddiye alınması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Kılıç özellikle son dönemlerde yer altı sularının bilinçsiz bir şekilde kullanıldığını ve aşırı yüklenme nedeniyle gelecek nesillerin ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacağına dikkat çekti.
Prof. Dr. Kılıç kuraklığın önümüzdeki yıllarda büyük bir sorun olmaya devam edeceğini belirterek şöyle konuştu:
“Bu kuraklık devam edecek, belki onlarca yıl sürecektir. Özellikle ülkemizin pek çok yerinde büyük gölet veya barajlar yapma mecburiyeti var. Kırsalda suyu biriktirmemiz lazım. Özellikle yerleşim yerlerinde belediyelerimize büyük bir görev düşüyor. Yağmur sularını toplamamız lazım. Çünkü geçen her gün daha az yağış, daha fazla kuraklıkla karşılaşacağız. Bir başka önemli husus da sularımızın göl, gölet, nehirler veya ırmakların kirletilmemesi lazım. Suyu biriktirme, kirletmeme gibi tedbirleri alırsak hem insanımız hem tarımla uğraşan vatandaşlarımız hem de sanayicilerimiz olumsuzluklardan en az etkileneceklerdir. Bilimi, aklı iyi kullanmamız lazım. Ülkemizin buna ihtiyacı var.”
Yer altı sularının binlerce yılda oluştuğunu belirten Prof. Dr. Kılıç bu kaynakların doğru kullanılmasının önemini hatırlattı.
“Yer altı sularına son dönemlerde aşırı yüklenme var. Yer altı suyu binlerce yılda oluşuyor. Bu binlerce yılda oluşan suyu biz birkaç senede bitirecek olursak çocuklarımız torunlarımız için ciddi sorunlar doğacak . Çok mecbur olmadıkça yer altı suyu kullanılmaması lazım. Bu suyu bitirirsek şu an İç Anadolu’da yaşanan ülke genelinde karşımıza çıkacaktır. Kar yağışı yok, toprakta su az. Bunların önüne geçmenin bir yolu fosil yakıtlardan uzaklaşmak. Bunun yerine güneş enerjisini, rüzgar enerjisini tercih edecek olursak daha az ısınma meydana gelecektir. Aksi takdirde bu küresel ısınma devam ettiği müddetçe alıştığımız iklim ortalamalarını, kar yağışlarını göremeyeceğiz. Bu da her alanda ciddi sıkıntıların devamına neden olacaktır.”