Marmara Denizi alarm veriyor
Edirne'den geçen Ergene Nehri için yapılan analizde kirlilik derecesinin yükseldiği ortaya çıktı. Mayıs ayında yapılan ölçümlerde 3'üncü derece kirli çıkan nehir, eylül ayı sonundaki analizde ise 4'üncü derece kirliliğe ulaştı.
Ergene Nehri’nin kirliliği yıllardır konuşulur, çünkü nehre hem evsel atık hem de kimyasal atık dökülüyor. Uzunköprü Belediyesi Ergene Nehri’nin belirli noktalarından su aldırıp analiz yaptırdı. Raporda nehir suyunun mayıs ayında yapılan ölçümlere göre daha çok kirlendiği ve çevresel kriterlerin üzerinde kirli olduğu belirtildi. Mayısta yapılan ölçümlerde 3’üncü derece kirli çıkan Ergene Nehri eylül ayı sonundaki analizde 4’üncü dereceye çıkarak en kirli su seviyesine yükseldi.
Raporu inceleyen Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer Ergene’nin bölgede önemli olduğunu, yerleşim yerleriyle endüstriyel bölgeden etkilendiğini söyledi. Geçen dönem yapılan analize göre nehir suyunun Uzunköprü kesiminde, kirliliğin arttığını söyleyen Tecer “Burada baktığınız zaman kimyasal oksijen ihtiyacı, azot, fosfor yükleri açısından nehrin o bölgesinde kirliliğin arttığını, kıta arası su kalitesi yönetmeliğine göre de 4’üncü sınıf su kalitesine düştüğünü, yani en kirli su kalitesine düştüğünü görüyoruz. Bundan önceki analizlerde bir düzelme vardı. Özellikle mevsimsel olarak bir önceki analizler değerlendirildiğinde 2’nci sınıfa kadar iyileşmişti ama burada bir kalitede bozulmanın meydana geldiğini görüyoruz. Özellikle azot, fosfor ve kimyasal oksijen ihtiyacının arttığını görüyoruz. 70 olması gereken değer kimyasal oksijen ihtiyacında 99 miligrama kadar çıkmış. Bu mevsim olarak bu bölgedeki atıkların dereye ulaşmış olabileceğini veya evsel ve atık suların buraya karışmış olabileceğini gösteriyor. Takip edilmesi bu açıdan önemli. Zaman zaman su kalitelerinde böyle düşmeler yaşanıyor ne yazık ki” dedi.
Prof. Dr. Tecer, daha önceki analiz sonucunda nehirde kimyasal oksijen ihtiyacı bakımından 2’nci sınıf su kalitesine girdiğini belirterek, “Burada biraz daha düşmüş. Bunun bir mevsimsel değişim olarak görebiliriz. Burada sevindirici bir nokta; ağır metal kirliliği yok, göremiyoruz. Bakır, çinko, demir, kadmiyum, krom gibi ağır metal konsantrasyonlarının sınır değerlerinin altında olduğunu görüyoruz. Bu en azından böyle bir endüstriyel kirlenmenin olmadığı sonucu çıkartıyor. Azot, fosfor ve kimyasal oksijen ihtiyacı da mevsimsel olarak organik yüklerin arttığı, tarımsal ve kanalizasyon sularının bu anlamda buralardaki yükü arttırdığını bize söylüyor. Yani deşarjlara dikkat edilmeli ve kontrolün bu bölgelerde daha sık yapılması gerektiğini de bize söylüyor bu rapor” diye konuştu.
Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, Ergene Nehri’nin Yıldız Dağları’ndan tertemiz kaynaktan çıktığını belirterek, “Ovaya indiğinde hem tarım topraklarından hem de çevrede oluşmuş büyük sanayi yapılarından etkilenerek 4’üncü derece kirlilik oluşturuyor. Bu bizi şaşırtmadı çünkü bugüne kadar yapılan çalışmalardan bir sonuç alınmadı. Derin deşarj olayı vardı. Ergene ile ilgili düzenli çalışmalar olsa da çok da caydırıcı önlemler alınmadı. Orada temelli olarak yapılması gereken sanayi sistemlerinin sularını Ergene’ye akıtmadan önce arıtmaları geliyor ama sanıyorum bu da sanayiye biraz pahalıya mal olduğu için bundan sakınıyorlar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bu noktada kontrollerini daha sıkı ve daha caydırıcı biçimde yapması gerekiyor. Belki Ergene Nehri’nden düzeni olarak su tahlilleri yapılmalı ki bu kirlilik en çok nerede oluşuyor, kaynağı ne, tarım topraklarından mı ağırlıklı geliyor kimyasallar bunun tespit edilmesi gerekiyor” dedi.
Ergene Nehri’nin suyunun tarım topraklarında kullanıldığı belirten Eren, “Bölgeden gelen kirli su, tarım topraklarında kullanılarak halk sağlığını da tehdit ediyor bir yandan. Öte yandan insan dışında yaşayan canlıları da tehdit ediyor içindeki kimyasal atıklar. Doğada insan da dahil milyonlarca canlı var. İçilen sulara karışabilir, tarım yapılan topraklardan alınan ürünlerle insanlara bulaşabilir. Bir nehrin niye kirli olmasını önleyemiyoruz ki? Nehir zamanında ovaya bir canlılık getirmiş değil mi? Ova da güzel tarım yapılmasına neden olmuş ama nedense bölgedeki sanayileşme kontrolsüz ve birden patladığı için Ergene Nehri bundan nasibini olumsuz şekilde almış. Yapılması gereken ortada. Ergene’ye bırakılan deşarjları engellemek, düzenli kontrolü sağlayan su tahlillerini düzenli yapmak” ifadelerin kullandı.