‘Garantici Mustafa Hoca’ 10 yılda 20 binden fazla fidan dikti

'Garantici Mustafa Hoca' lakaplı Mustafa Özer emekli bir öğretmen. Hem öğretmenlik yaptığı yıllarda hem de emekli olduktan sonra tarımla ilgilenen Özer 10 yılda tam 20 bin fidan dikti. Özer çalışmalarının devamının da geleceğini söyledi.

Çevre 25 Ağustos 2024
Bu haber 4 hafta önce yayınlandı
Fotoğraf: Mustafa Özer

Mustafa Öğretmen tam on yıldır Türkiye’nin farklı bölgelerinde doğayla iç içe bir hayat sürdürmekte. Bu süre zarfında doğaya duyduğu derin sevgi ve çevre bilinciyle 20 binden fazla fidanı toprakla buluşturdu. Fidan diktiği her toprak parçası yılların emeğiyle yeşerdi ve bu emek sayısız canlının yuvası, gölgesi ve oksijen kaynağı oldu. Öğrencileri ondan sadece akademik bilgi değil doğayı koruma ve yaşatma sorumluluğunu da öğrendi.

Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Yuva köyünde 1950 yılında dünyaya geldi Mustafa Özer. 1970’li yıllarda öğretmenliğe başlayan Özer, Erzincan’ın Kemaliye ve Kemah ilçelerinin yanı sıra birçok ilde görev aldı ve yüzlerce öğrenci yetiştirdi. Öğretmenliğin yanı sıra bir yandan da tarımla uğraşan Özer Amasya’da görev yaparken üretim çiftliğinde öğrendiklerini köylülerle de paylaşarak modern arıcılık denemeleri de yaptı.

Mustafa Özer.

‘Garantici Mustafa Hoca’

‘Garantici Mustafa Hoca’ adlı bir internet sitesi kurdu. Bu internet sitesinde öğrencileri için ücretsiz deneme sınav soruları hazırlayan Özer bir yandan da doğup büyüdüğü Kemaliye’nin Yuva köyüne yerleşti ve çevresini yeşillendirmek için çalışmalara başladı. Başta Yuva köyü olmak üzere çevre köylerdeki kırsal arazilere 10 yıl boyunca çam ve ıhlamur fidanları diken Özer daha sonra bölgedeki önemini bildiği dut ve badem ağaçları dikti.

Özer “Anadolu’nun dağ köylerinde öğretmenlik yaptım. Çok güzel günlerim oldu. Doğayla bütünleştim, çiftçilerle yoldaş oldum, öğrendim. Amasya üretme çiftliğine gidip öğrendiklerimi onlarla paylaştım. Modern aracılık yaptım. Sonraki yıllarımda tamamen eğitime yöneldim. Aşağı yukarı 60 yıla yakın eğitimle iç içe yaşadım. Öğrencilerim için sorular yazmaya çalıştım, kendimi geliştirdim.
İstanbul’a yerleştiğimde doğduğum toprakları unutmadım. Buraya bir diyet borcum vardı. Babam, dedem bir avuç dut sattıklarında yüzlerindeki gülümsemeyi hiç unutamam. Zaman içinde Kemaliye halkının eğitime verdiği önemin dut üretiminden kaynaklandığını gördüm. Yeni baştan dut bahçelerini oluşturdum. Kendi köyüme ve arazilere diktiğim yaklaşık iki bin dut ağacı meyve vermeye başladı. Dört bin ağaç da iki yılda meyvelerini verecek. Toplam altı bin dut ağacı diktim. Bu ağaçları kendime dikmedim. Yuva, Sırakonak, Yeşil Eklek köylerinde bahçeler oluşturdum. Topraklarını işlemeyen kişilerin bahçelerini de büyük merakla aldım, bakımını üstlendim. Munzur Dağları eteklerine de 15 bin badem ağacı diktim” dedi.

Çalışmaya devam

Kemaliye ile ilgili hayalleri olduğunu söyleyen Özer “Ben bu topraklarda doğdum, büyüdüm. Yıllarca bu topraklarla ilgili ne yapabilirim sorusunu sordum kendime. Geldiğimiz noktada Kemaliye ile ilgili kurduğum hayalleri gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Çok büyük yatırımlar yapıyorum. Bu yatırımlar gelecekte Kemaliye’ye büyük katma değer sağlayacak. Çok büyük bir dut ve badem potansiyeli oluşacak. Kemaliyeli hemşehrilerim burada oluşan ekonomik değerden faydalanacaklar. Hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek adına çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

On yıl boyunca binlerce fidan dikmek, sıradan bir insan için devasa bir çaba gibi görünse de Mustafa Öğretmen için bu, geleceğe atılan umut dolu birer adımdı. Her fidanın dikimi, toprakla buluşması ve büyüyüp serpilmeye başlaması, onun için tarif edilemez bir mutluluk kaynağı oldu.

Engelli öğretmen, Özel'den ağlayarak yardım istedi: Biz de öğrencilerimize kavuşmak istiyoruzEngelli öğretmen, Özel’den ağlayarak yardım istedi: Biz de öğrencilerimize kavuşmak istiyoruz

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.