İliç sokaklarına sülfürik asit dökmüşler
Anagold Madencilik'in işlettiği Erzincan'ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni'nde büyük toprak kayması oldu. Erzincan Valisi toprağın altında kalan işçiler var, dedi. Heyelanla kayan siyanürlü toprağın Fırat nehrine ulaşmasından korkuluyor.
Erzincan’ın İliç ilçesinde, Fırat Nehri’nin kıyısında siyanürle altın aranan bir maden ocağında dev bir heyelan meydana geldi. 9 işçi toprak altında kaldı, siyanürlü solüsyonlu toprak tüm bölgeye yayıldı. İşçilerin hayatı için duyulan endişeye bir de “Ya zehir, bölgeyi bir kol gibi saran Fırat Nehri’ne sızarsa” korkusu eklendi. Tüm bunların ortasında Erzincan Valisi de tam olarak anlaşılamayan ve korkuları yatıştırmak yerine körükleyen bir açıklama yaptı: “Sızma yok ama baraj kapaklarını kapattık.”
Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Aralık 2010’dan beri altın çıkardığı Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni’nde dün saat 14.30 sıralarında Eski Değirmen mevkisinde toprak kayması oldu. Siyanür ve sülfürik asit dağları çöktü. 9 işçi toprak altında kaldı.
Arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü maden sahasında toprak kaymasının olduğu bölge liçleme (öğütme) alanı olarak adlandırılıyor. Madenden çıkarılan toprak buraya tepeleme yığılıyor ve siyanürle sürekli yıkanarak cevher içinden ayrılıyor.
Maden sahasında iki türlü felaket bir arada yaşanıyor. Bir yandan, milyonlarca metreküp toprağın altında kalan 9 kişi var. Bir yanda ise o akan toprağın niteliği.
İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nde, kayalar ve toprak önce kum gibi incelene kadar öğütülüyor ve bir sahaya yığılıyor. Sonra da ‘liçleme’ adı verilen yöntemle bu toprak siyanür solüsyonlu bir suyla haftalar boyunca yıkanmaya başlanıyor. Böylece o toprağın içindeki altın çıkarılmaya çalışılıyor. Genel olarak 1 ton kuma dönüşmüş toprağın içinden sadece 1,7 gram altın çıkarmak için bu işlem yapılıyor, koca dağlar eritiliyor.
İşte dün büyük bir heyelanla kilometrelerce ileriye doğru akan toprak bu liçleme sahasından aktı. Yani içinde ciddi miktarda siyanür olan bir toprak bu. O toprağın Fırat nehrine ulaşması, nehri kirletecek. Ama şimdiden bölgedeki yeraltı sularına sızma korkusu var.
Çünkü bu kum gibi inceltilmiş toprağın yığıldığı ve dün çöken sahada zemine, o topraktaki siyanürün (ve bu arada altın tozlarının da) toprağa karışmaması için su geçirmez membranlar seriliyor. Oysa şimdi toprağın kontrolsuzca aktığı yerlerde bu türden hiçbir önlem yok, siyanürlü solüsyon o topraktan rahatça doğaya karışabilir durumda.
Madendeki liçleme sahasında heyelan oluşması sonrası aslında elde dün TV’lerin de yayınladığı video görüntüler vardı ama ilk saatlerde yetkililerin çoğu eksik bilgiye sahipti.
Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun Habertürk canlı yayınında “Göçük değil heyelan olduğu söyleniyor. Şu anda 10-12 kişiye ulaşılamadığı söyleniyor. Heyelan altında kaldı diyemiyoruz, gelmeyen işçiler de olabilir” dedi.
Bölgeye hareket eden Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Anadolu Ajansı’na “Toprak altında kalanlar var, sayı net değil. Arama kurtarma çalışmalarımız başladı” dedi. Çevre illerden de arama kurtarma ekiplerinin maden sahasına doğru yola çıktığı öğrenildi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 400 personelle arama kurtarma çalışmasının sürdüğünü belirtti, CNN Türk’e yaptığı açıklamada “667 çalışandan 9 kişiye ulaşılamıyor” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da “Erzincan’ın İliç ilçesinde maden sahasındaki toprak kayması ile ilgili İliç Cumhuriyet Başsavcılığınca adli soruşturma başlatılmış olup dört Cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise “Malzemenin nehre ulaşmaması için önlem alındı” açıklaması yaptı.
Öte yandan AHBAP Derneği’nin kurucusu sanatçı Haluk Levent Erzincan İliç’teki faciada bir işçinin toprak altından kendi imkanlarıyla çıktığını ve hastanede tedavi altında olduğunu duyurdu.
Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Şu anda önceliğimiz toprak altında kalan vatandaşlarımıza bir an önce ulaşmak. Bizim açıklamadığımız, resmi makamların açıklamadığı lütfen hiçbir şeye itibar etmeyin. Şimdi net rakamı biraz sonra sizinle paylaşacağız. Tespitlerimizi yaptık, arkadaşlarımızla kontrol ediyoruz. Şu anda sızma söz konusu değil. Toprak kaymasının dışında herhangi problem yok. Bütün ekipler gelip kontrolleri yapacak.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı toprak kaymasıyla birlikte siyanürün Fırat Nehri’ne akmaması için menfezleri kapattıklarını belirtti:
“Toprak kaymasının hemen ardından Bakanlığımız merkez ve İl müdürlüğümüz Denetim Ekiplerini bölgeye ivedilikle sevk ettik. Toprak kayması sırasında akan malzemenin Fırat Nehri’ne ulaşmasının engellenmesi amacıyla Sabırlı Deresi’nin Fırat Nehri’ne ulaştığı menfezin kapaklarını kapattırdık. Ekiplerimiz sahada çalışmalarını sürdürüyor, gelişmeleri hassasiyetle takip ediyoruz.”
T24’e konuşan TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Başkanı İrfan Türkkolu ise çarpıcı bir iddiayı dile getirdi. Türkkolu Erzincan İliç’te meydana gelen heyelan konusunda yetkilileri on yıldan beri uyardıklarını söyledi, “Bize gelen açıklamalar resmi rakam ile uyuşmuyor, toprak altında kalan madencilerin resmi rakamın beş katı olduğu yönünde bir bilgi geldi bize” dedi.
Facianın yaşandığı Çöpler Köyü Muhtarı Mahmut Öz Halktv’ye yaptığı açıklamada toprak altında kalan işçilerden ikisinin kendi köylüleri, diğerlerinin ise çevre köylerden olduğunu belirterek “Toprak altında kalan dokuz işçiden ikisi bizim köylü. Biri benim yeğenim. Diğeri ise köylümüz. Madende çalışan tüm işçiler bu bölgeden” diye konuştu. Muhtar Öz kayıp dokuz işçinin de o bölgeye rapor tutmak üzere gittiklerini söyledi.
Anagold’tan yapılan açıklamada ise şöyle dendi:
“Çöpler Altın Madeni işletmemizde 13 Şubat Salı günü saat 14:28 sularında yığın liç alanımızda meydana gelen kaymadan duyduğumuz büyük üzüntüyü paylaşmak isteriz.
Yaşadığımız bu zorlu süreçte en önemli önceliğimizin çalışanlarımız ve yüklenicilerimizin sağlık ve güvenliği olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz.
Yaşanan bu elim olayın hemen akabinde bölgedeki çalışanlarımızla ivedilikle iletişime geçerek acil durum planımızı devreye aldık ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bilgi verdik. Anagold acil durum müdahale ekipleri ve AFAD birimlerine yapılan acil bilgilendirmeden hemen sonra olayın meydana geldiği bölgede gerekli güvenlik önlemleri alınırken tüm müdahaleler için hızlıca aksiyona geçildi.”
#Erzincan'ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni'nde siyanür ve sülfürik asit dağlarının çökmesi sonucu çok sayıda işçinin göçük altında kaldığı aktarılmaktadır.
Geçmişte siyanür sızıntısı ile gündeme gelen madenin ruhsatı iptal edilmediği… pic.twitter.com/xbuXhVse4K
— Türk Tabipleri Birliği (@ttborgtr) February 13, 2024
2022 yılında da Amerikalı ve Kanadalı Anagold Madencilik’in işlettiği Çöpler Altın Madeni’nde kullanılan siyanür borularının patladığı ortaya çıkmıştı. 16.4 milyon lira ceza kesilen maden gerekli iyileştirmeler yapıldıktan sonra yeniden faaliyete başlamıştı. Türkiye’nin en büyük ikinci altın madeni olan Çöpler 2010 yılından bu yana faaliyette.
Bu arada madende önceki sızıntıyla ilgili verilen bilirkişi raporu da tartışmalıydı. TMMOB maden için verilen ÇED olumlu raporunun ve kapasite artışının iptalini, madenin kapatılmasını istemişti. Bu nedenle 6 Aralık 2023 yılında açılan dava kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildi. Bugünkü heyelandan yaklaşık iki ay önce verilen bu karar doğrultusunda bilirkişi incelemesi yapıldı. TMMOB bilirkişi incelemesinin daha önceki Danıştay’ın bozma kararında da yer alan gerekçelere uygun biçimde gerçek bir inceleme olmasını, bilimsel ve objektif bir rapor hazırlanmasını talep etti. TMMOB’un açtığı ÇED olumlu raporunun iptali davasını Erzincan İdare Mahkemesi bilirkişi raporunu gerekçe göstererek reddetmişti. TMMOB da davayı Danıştay’a taşımış, Danıştay da itirazları haklı bulmuştu. TMMOB’un açıklamasında dikkat çektiği bir nokta daha vardı.
“Keşif esnasında müdahil şirket tarafından da keşif alanında ÇED Gerekli Değildir kararı alınmasının bürokratik engellerin aşılması amacıyla olduğu ifade edilerek ÇED süreçlerini basit birer prosedür olarak gördükleri itiraf edildi” diyen TMMOB şirketin ÇED’den kaçmak için faaliyet alanını parça parça genişlettiğini ve ÇED’i önemsizleştirdiğini söyledi.
Ak Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilen Murat Kurum’un görevi döneminde, 31 Aralık 2019 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2. Kapasite Artışı onay süreci başlatılmıştı.
Cumhuriyet’in hatırlatmasına göre bakanlığın internet sitesinden konuya ilişkin şu açıklama yapılmıştı:
“Erzincan il İliç, ilce Çöpler mevkiinde Anagold Madencilik San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan 847, 49729 ve 20067313 Ruhsat Nolu Çöpler Kompleks Madeni 2. Kapasite Artışı ve Flotasyon Tesisi projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan ÇED Başvuru Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 8. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve uygun bulunmuş olup projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır.
Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci tamamlanana kadar süreç ile ilgili her türlü bilgiler ve projeye ilişkin görüş, soru ve öneriler Erzincan Valiliğine (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderilebilir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.”
CHP’de konuya tam da bu Murat Kurum ayrıntısı üstünden yaklaştı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen Erzincan’da Çöpler Altın Madeni’ndeki siyanürlü toprak kaymasıyla ilgili olarak “Bu facianın sorumluluğu yalnızca göstermelik olarak bazı kişilere ait olarak anlatılamayacak. Her aşamada duyulmayan bütün uyarıların, bütün haykırışların, bütün haklı kaygıların siyasi ve insani sorumluluğu da omuzlarınızdadır. Bugün soruşturma başlattıklarını ve sorumluları bulacaklarını söyleyen Yılmaz Tunç’a sesleniyorum. Siz o soruşturmaya önce Murat Kurum’dan ve kendinizden başlayın” dedi.
Uzmanlar Türkiye’de 19 altın madeninde ayrıştırmanın siyanürle yapıldığını söylüyor. 2021 yılında bir çevre faciası da Giresun’un Şebinkarahisar ilçesinde başka bir madende yaşanmıştı. Çevrecilerin ‘cehennem çukuru’ dediği atık havuzu patlamış, maden şirketinin faaliyetleri kısa süreyle durdurulup sonra yeniden başlatılmıştı.
İliç’teki faciayla ilgili bir açıklama da yıllar önce yürüttüğü Anagold soruşturmasının ardından tutuklanan eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’den geldi.
bianet’ten Vecih Cuzdan ve Tuğçe Yılmaz’a konuşan İlhan Cihaner İliç’te facianın yaşandığı Anagold Altın Madeni sahasındaki icraatın meşruiyetine dair şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir kere bunun böyle olacağının işaretini defalarca aldığımız bir süreç. Böyle olacağı belliydi. Çünkü geçenlerde de bir siyanür borusu patlamıştı, delinmişti. Önce inkâr edilmişti, daha sonra uzunca bir süre kapatılmıştı. Fakat maden yeniden çalışmaya başlamıştı. İliç örneğinde kuruluşundan itibaren çok büyük şaibeler var. Orada ben bir soruşturma başlattığımda, maden şirketi tarafından buradaki ilgili kişilere rüşvet verilerek ruhsat alındığı, çevre değerlendirme raporunun manipüle edildiği ortaya çıkmıştı. Ancak maalesef daha sonra bu soruşturmaların etkin bir şekilde yürütülmediğini gördük. Etkin bir soruşturma yapılmadı, orada büyük bir kaza yaşandığı halde tekrar çalışma izni verildi. Sürekli alanını genişletiyor ve tüm Türkiye de maalesef seyrediyor.”
Anlattığına göre, İlhan Cihaner Erzincan Başsavcılığına atandığı dönemde yerel haberleri takip ederken kendisine bir ihbar ulaştı. Bunun üzerine İliç Savcısı Bayram Bozkurt’a soruşturma başlatması talimatını verdi.
Aradan bir yıl geçmesine rağmen Gülen cemaati mensubu savcı Bayram Bozkurt soruşturmayı sonuçlandırmadı. İlhan Cihaner savcının rüşvet aldığını şöyle anlattı:
“Savcı Bayram Bozkurt soruşturmayı bahane ederek altın madeninin ABD’li müdüründen rüşvet talep etmiş ve onu maaşa bağlamışlar. Köy muhtarı Cahit Keklik’e göre ise Savcı Bayram Bozkurt 10-15 bin TL versinler işi kapatayım. Hatta 15 bin de az, 25 bin kadarcık’ diyerek rüşvet istemiş. İl jandarma Komutanı Albay Recep Gençoğlu’nu ziyaret eden ABD”li müdür de savcının rüşvet istediğini beyan ediyor.”
İlhan Cihaner bunun üzerine savcı Bayram Bozkurt hakkında rüşvet soruşturması başlattı.
Cihaner bir gün makamına geldiğinde masasında Adalet Bakanlığı’ndan gelen “Elinizdeki soruşturmayı derhal bize gönderin” diye bir talimat yazısı gördü.
Bu talimat üzerine soruşturmayı fezlekeye bağlayarak resmi kayda geçirdi. Dosya Cihaner’den alınarak Adalet Bakanlığı’na gönderildi.
Aynı dönemde hem İsmailağa Cemaati’ne hem de Gülen yapılanmasına yönelik soruşturma başlatan Cihaner hakkında “rüşvet alma” suçlaması ile soruşturma başlatıldı.
Soruşturma “EFE” kod adlı bir gizli tanığın ifadesine dayandırıldı.
Cihaner 16 Şubat 2010 tarihinde özel yetkili savcı Osman Şanal tarafından makamında gözaltına alındı ve ardından tutuklandı.
“EFE” kod adlı bu gizli tanığın Cihaner”in hakkında soruşturma başlattığı savcı Bayram Bozkurt olduğu ortaya çıktı.