Dünya Kupası’nda İspanya ve Japonya tam gaz
İspanya'da 220'den fazla kişinin ölümüne neden olan sel felaketinin bilançosunun bu kadar büyük olmasından bölgesel hükümeti sorumlu tutuyor. 130 bin İspanyol sokağa dökülerek yerel hükümetin başbakanı Mazon'un istifasını istedi.
Utiel Belediye Başkanı Ricardo Gabaldon, İspanya’nın resmi meteoroloji ajansından gelen uyarılara son bir kez göz atıp da Valensiya’daki tüm okulların tatil edildiğini duyurduğu 29 Ekim Salı günü henüz güneş doğmamıştı. İngiliz gazetesi The Guardian’a konuşan Gabaldon “O sabah saat beş altı gibi uyarı daha turuncudaydı. Tam o sıralar okulların tatil edilip edilmemesini değerlendiriyordum. Kısa süre sonra da uyarılar kırmızıya dönüştü” diye anlatıyor.
Valensiya’daki sel felaketi en az 223 kişinin canını aldı. Can kayıplarının altısı Utiel’dendi. Gabaldon okullar açık kalsaydı ilçedeki ölü sayısının çok daha fazla olabileceğini söylüyor. Çocuklar ve ebeveynleri okul yolunda sulara kapılıp ölebilirdi. İspanya’nın modern tarihindeki en feci afetlerden biri olarak tarihe geçen sel felaketinde her yetkili Gabaldon kadar öngörülü değildi. Acil durumlarda halkın telefonuna gönderilmesi gereken uyarı mesajları sel felaketinden ancak saatler sonra gönderilebilmişti. O zamana kadar bazı yerler bir yıllık yağışı birkaç saat içinde almış, Utiel’deki sel suları üç metreye ulaşmıştı.
Acil durum ekipleri kayıp olduğu bildirilen 78 kişiyi aramayı sürdürürken yetkililerin krizi ele alış şekli tartışılıyor. Felaket için ikinci seviye acil durum ilan edilmişti, bu da bölgenin yönetimini elinde tutan muhafazakâr Halk Partisi’nin (PP) sorumluluğu olduğu anlamına geliyor. Eğer Valensiya yönetimi krizle tek başlarına baş edemeyeceklerine kanaat getirip uyarı seviyesini yükseltseydi sosyalistlerin başında olduğu merkezi hükümetin devreye girmesi gerekecekti.
Tartışmayı başlatan da esasında muhafazakâr PP’nin sosyalist yönetimden yardım istemekte geç kalması üstüne kurulu. İspanya meteoroloji ajansı Aemet, Valensiya’daki bazı bölgeler için turuncu ve kırmızı uyarıyı felaketten bir gün önce 28 Ekim Pazartesi günü yayınlamıştı. Ertesi sabah da erken saatlerde hava uyarılarını güncellemişti.
İspanya saatine göre sabah 9.41’de tüm Valensiya kırmızı alarmdaydı. Bazı bölgelerde insanları aşırı hava olaylarına karşı uyarılmış, özellikle nehirlerden, çukur yerlerden ve alçakta kalan arazilerden uzak durmaları istenmişti. Aemet öğle saatlerinde yayınladığı videoda insanlardan yerlerinde kalmalarını istemişti.
Afetin ciddiyeti belirginleştikçe merkezi hükümetin Valensiya’daki temsilcisi tüm programlarını iptal etti. Öğlen saatlerinde bölgenin içişlerinden sorumlu bakanını üç kez arayarak yardım teklifinde bulundu. Ancak aynı saatlerde Valensiya’nın PP’li Hükümet Başkanı Carlos Mazon, yağmurların akşama kadar hafifleyeceğini söylediği bir video kaydetti. Tabii dediği çıkmayınca, sosyal medya platformu X’ten yayınladığı tahmin videosunu kaldırmak zorunda kaldı.
İspanyol medyasında yer alan haberlere göre Mazon sel felaketinin 200’den fazla canı aldığı sıralarda bir gazeteciyle akşam altıya kadar “öğle yemeği” yedi. Acil durum komuta merkezine de ancak 19.30 sularında gelebildi. Bu süreçte Valensiya hükümeti İspanyol silahlı kuvvetlerine bağlı Acil Durum Askeri Birimi’nin (UME) bölgeye konuşlandırılmasını talep etmedi.
Valensiya İçişleri Bakanı Salomé Pradas geçen perşembe bir kanala ilginç açıklamalar yaptı. Mesela merkezi hükümete bağlı Çevre Bakanlığı’nın telefonlara yolladığı uyarı mesajından önce mobil uyarı teknolojisinden haberdar değilmiş. Mazon tüm bu eleştirilere sosyalist hükümeti ve hatta UME’yi suçlayarak yanıt verdi. Başbakan Pedro Sanchez ve yönetimindeki kurumlar felakete karşı yetkileri dahilinde ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
PP yönettiği diğer bölgelere Valensiya’ya yardım gönderdikleri için teşekkür etmekle birlikte Sanchez’i kriz sırasında “kötü niyetli” hareket etmekle suçladı. Sağcı ABC gazetesi ise Sanchez ve hükümetini can kayıplarının suçunu iklim değişikliğine ve insanların hava durumu uyarılarını dikkate almamasına atmakla suçladı.
Tüm bu hamlelerine rağmen binlerce kişi Mazon’un istifasını istemek üzere sokaklara döküldü. Yerel medyaya göre protestolara tahminen 130 bin kişi katıldı. Protestocuların çoğu üstünde “Mazon istifa” yazılı pankartlar taşıdı ve “Katiller!” sloganı attı.
İngiliz haber ajansı Reuters’e konuşan bir protestocu “Bölgesel yönetim sel felaketi için ne zamanında uyarı yapabildi ne de müdahale edebildi. Bu yüzden istifa etmelerini ve bıraktıkları pisliği temizleme işini yeni yönetime devretmesini istiyoruz” dedi. Bir başka protestocu da “Tek söylemek istediğim, bu terk edilmişliğin ve kurumsal ihmalin hesabının sorulması gerektiği” diye konuştu.
Valensiya Belediye Başkanı Maria José Catala sosyal medyadaki paylaşımında sükunet çağrısı yaparak “Herkese saygı duymakla birlikte çatışma ve vandallığın asla çözüm olmayacağını düşünüyorum” diye yazdı. Ancak bir noktada protestocularla polisler çatıştı. Valensiya Belediye Meydanı yakınlarında polisin copuna ve barikatına karşılık protestocular sandalyelerle cevap verdi. Valensiya belediyesine göre şehrin birçok yerinde binalar tahrip edildi ancak ciddi bir can kaybı ya da yaralanma bildirilmedi.