10’lar da ilginizi çekebilir: Elon Musk’ın çalışma yöntemi, anne-babalar için hayati bilgiler ve ucuza tatil için rehberler

Elon Musk’ı Twitter’da sağa sola laf yetiştirirken ve gülünmeyecek şakalar yaparken görünce, bu adam hangi ara bu kadar zengin olacak işi yaptı diye düşünüyor olabilirsiniz. Ben bazen düşünüyorum. Bu hafta karşıma çıkan bir haber hem onun çalışma yöntemini fark etmemi hem de akıl almaz bir yoğunluk yaşadığını görmemi sağladı.

Şöyle. Elon Musk, çalıştığı saatleri 5’er dakikalık bölümlere ayırıyor ve her 5 dakika için bir görev atıyormuş. Bu seviyede yöneticilerin yaptığı en önemli iş karar vermek olduğu için elindeki yapılacaklar listesini makul sürelerde tamamlayabiliyormuş. Elon Musk’ın çalışma yöntemi ‘Timeboxing’ olarak bilinen bir yöntem. Detaylarını inceleyin, belki hayatınıza adapte edersiniz. Ama bugün bizi burada buluşturan haber bu Timeboxing hadisesi değil. Twitter CEO’su geçen haftayı, Starship’in uzaya fırlatılma denemesi, Microsoft’a dava açılması, Tesla yatırımcılarının gönlünü almak ve Twitter’ın mavi tikiyle ilgili krizleri yönetmekle geçirdi. Haliyle Quartz sormuş, “Elon Musk, dünyanın en meşgul CEO’su olabilir mi?” diye. Bence olabilir.

Apple’ın sunduğu Apple Music Classical, size klasik müziğe dair harika bir dünyanın penceresini aralıyor. Ama bu pencere size kısıtlı bir alanı gösteriyor. Eğer amatör olarak klasik müzik ilgilisiyseniz, karşılaşacağınız dünya büyüleyici, ama işin tedrisatına ucundan temas edenler biraz temkinli. Bu incelemeyi Wired dergisinden Parker Hall yapmış. Henüz Türkiye de dahil olmak üzere birçok pazarda kullanıma sunulmayan bu uygulamanın klasik müzikten anladığı şeyin Batı müziği olduğunu söyleyen yazar, müzisyenlerle yaptığı görüşmeler sonucunda da ufuk açıcı bir tartışmayı önümüze seriyor. Sadece Batı klasik müziği olsa da buna klasik müzik denmesini eleştiren kişiler, bu konuyu tekrar ele almanın gerekliliğinin altını çizip Apple’a çağrıda bulunuyorlar: “Apple, uygulamasına bir sıfat eklemeli ya da hepimizin özlemini çektiği tarihi müzik için bir İskenderiye Kütüphanesi yaratılmasına öncülük etmelidir.” Bu pazar günü için güzel bir okuma.

ChatGPT’siz günümüz geçmiyor bir süredir. Bu uzun süre de böyle olacak. Elimizdeki işleri yavaş yavaş yapay zekâya devredeceğiz. Eğer yapay zekâyı çalıştıracak kadar becerikliysek onun üzerinden para kazanmayı sürdüreceğiz, yok eğer bunu beceremezsek kendimize para kazanmak için başka alanlar bulmaya çalışacağız. Ama tabii kötü haber bu yapay zekâ her şeyi çabucak öğreniyor. Alternatiflerimiz kısıtlı. Şanlı dergimiz Wired, korkulan soruyu pat diye soruyor: “ChatGPT işinizi aldıktan sonra kim olacaksınız?” Artık beyaz yakalı roller için hazırlanan ChatGPT, hiç kaybetmeyecekmişçesine koltuğuna sarılanları rahatsız etmeye geliyor. Bu geleceğe nasıl hazırlanmak gerekiyor, bizi neler bekliyor? Filmin sonuna dair yazıdan bir çıkarım: “Bildiğim bir şey var ki, beyaz yakalıların benzersiz bir şekilde savunmasız olduğu bir otomasyon dalgası hiç yaşamadık ve bu nedenle bunun farklı bir şekilde sonuçlanmasını beklemeliyiz.” Devamı burada. 

Bu hafta önemli bir gün eda edildi. Esrar içmek için kod olarak kullanılan, daha sonra bir takvim günü, buluşma saati olarak netleşen ve nihayetinde tüm dünyada kutlanan esrar kültürünün önemli günü 20 Nisan’da çeşitli etkinliklerle kutlandı. Esrar diyince dünyada çoğu insanın aklına gelen en ünlü kişi Snoop Dogg. Londra’da yapılan 420 toplaşmasında, Snoop Dogg benzeri bir kişi, gelip herkesi trollemiş. Böyle bir ortamda sorun da çıkmamış zaten. Ama lafı Snoop Dogg’a getirmemin bir sebebi var. Gündemi varken paylaşayım bu yazıyı da. ABD’li rapçi, tükettiği esrar miktarıyla herkesi şaşırtan bir performansa sahip. Bu iş için zamansızlığı nedeniyle bir ‘sigara sarmacısı’ istihdam ediyor. Ekonomi, ‘Snoop Dogg’un sigara sarıcısı yıl ortasında zam aldı durumu siz düşünün’ yazılarıyla anlatılıyor. Peki bir ‘sigara sarmacısı’ ne yapar, nasıl işe alınır, ne gibi yollardan geçer? Snoop Dogg’un tam zamanlı çalışanı yaşadıklarını anlatıyor. 

Tatili ucuza getirmek

Ekonomik sebepler ya da takvimin azizliği, bu bayram, tatil furyasının daha az hissedildiği bir dönem oldu. Gündemde tatil vardı ama çeşitli sebeplerle yapılamadı. Pocket, dünyada seyahat etmenin her zamankinden daha pahalı hale geldiğini belirtirken, bunun nasıl aşılabileceğine kafa yormuş. Ve her birini kenara kaydedip günü gelince okuyacağımız yazıları derlemiş. Dikkatinize sunayım. Bir gün paranız olursa tatili bari ucuza getirmenin yollarını burada ararsınız.

Ya sevdiğim sanatçı bir canavar çıkarsa?

İptal kültürü son yıllarda bizi sık sık zor duruma düşürüyor ya da önemli kararlarla karşı karşıya bırakıyor. Eserlerine bayıldığımız bir sanatçının günahı karşımızda beliriyor ve genel tepkinin sonucunda bizden de tarafımızı seçmemiz isteniyor. İstenmese de ortam buna yöneliyor. Claire Dederer imzalı Monsters kitabına dair kritiğin başlığı “En sevdiğiniz sanatçının bir ucube ya da suçlu olduğu ortaya çıktı. Şimdi ne olacak?” şeklinde atılmış ve hepimizin sanırım okur ya da izleyici olarak bir noktada muhattap olacağımız soruyu içeriyor. Yaratıcıların kötü davranışlarına karşı duyulan tiksintinin onların eserlerine duyulan sevgiyle nasıl dengeleneceğini ve dengelenip dengelenmeyeceğini ele alan kitap, önemli bir konuyu tartışıyor. Buradan inceleyebilirsiniz. 

Çocuklara sağlıklı yemek yedirme sırrı

Bugüne bugün, ben de anne-babalar kulübü üyeliğimde beşinci ayımı doldurmuş durumdayım. O nedenle bu konulara ayrıca eğiliyor, zamanın göz açıp kapayıncaya kadar geçmesine güvenerek, uzak zamanı hedefleyen yazıları okuyorum. Bayram da buna sebep olmuş olabilir, bir arada bulunma üzerine düşünme fırsatı veren konular daha bir dikkatimi çekti. Washington Post’ta aktarılan araştırmaya göre akşam yemeğinde fazladan 10 dakika geçirilmesi çocukların daha sağlıklı yiyecekler yemesine yardımcı olabilirmiş.
Uzatılmış akşam yemeğinin çocukların daha fazla meyve ve sebze yemesine yol açtığı kanıtlanmış. Anne-babalar, buyrun. Bir de tüyo: Araştırmacılar ayrıca, meyve ve sebzelerin ısırık büyüklüğünde parçalar halinde sunulmasının, çocukların ekstra süre boyunca daha fazla yemesini kolaylaştırmış olabileceğini söylemiş.

Mutluluğun formülü çok açık

Yaşınız ilerledikçe sosyal bağlantılarınızı kuvvetlendirmeniz, mutluluğun önemli bir anahtarı olarak karşımızda duruyormuş. İyi Yaşam: Dünyanın En Uzun Bilimsel Mutluluk Araştırmasından Dersler kitabına göre 85. yılında olan bu araştırma, aile, arkadaşlar ve toplumlarıyla güçlü bağları olan insanların ‘daha mutlu, fiziksel olarak daha sağlıklı ve daha az çevresi olan insanlara göre daha uzun yaşadıklarını’ gösteriyor. Çevrenizi ihmal etmeyin. Nasıl yapacağınız burada ve burada anlatılıyor.

Bu hafta bir de Dünya Günü vardı takvimlerimizde. Hâlâ küresel ısınmanın ciddiyetini çözemeyenler var. Bilmeyenler okusun, bilenler tekrar okuyup biraz daha etraflarını uyarma dozunu artırsınlar diye yine Pocket’ın derlemesini ilginize sunacağım. Tüm soruları, hepimizin anlayacağı şekilde cevaplamışlar.

Michael Jordan’ın, Nike’la olan iş birliğinin nasıl doğduğunu anlatan Air filminden sonra halihazırdaki en büyük oyuncu LeBron James’in nasıl Nike’a imza attığının perde arkası da bir kitapta anlatılıyor. Reebok’un 25 milyon dolar yüksek olan teklifine karşın Nike’ı seçen LeBron James kararını patates yerken vermiş. Kitaptan uzun bir bölümü burada okuyabilirsiniz. 

Haftaya görüşürüz diyerek vedalaşalım. Kişisel ihbar hattım, [email protected]. O zamana kadar, maillerde buluşuruz.

10’lar da ilginizi çekebilir: Burada sizin gününüzü güzelleştirecek yazılar paylaşılıyor

10’lar da ilginizi çekebilir: Bu pazarınızı bu yazılarla işgal etmeye niyetliyim