Washington Post: Beyaz Saray İsrail’in saldırılarından rahatsız ancak çok az seçeneği var
ABD yapımı uzun menzilli füzelerle gerçekleşen saldırılar Moskova ile Kiev arasındaki gerilimi yeni bir boyuta taşıdı. Kremlin Ukrayna'nın saldırılarına yanıt vermeye hazırlandığını duyurdu.
Ukrayna’nın Rusya sınırındaki Kursk bölgesine yönelik saldırıları savaşın gidişatını dramatik bir şekilde değiştirdi. Rusya Savunma Bakanlığı son üç gün içinde Ukrayna güçlerinin ABD yapımı ATACMS füzeleriyle Rusya’nın batısındaki hedeflere iki büyük saldırı düzenlediğini açıkladı. Özellikle Kursk’un Lotaryovka köyü yakınlarında gerçekleştirilen saldırılar hem sahadaki askeri gücü hem de uluslararası dengeleri etkileyen sonuçlar doğurdu.
İlk saldırı 23 Kasım’da Kursk’un 37 kilometre kuzeybatısındaki Lotaryovka köyü yakınlarında gerçekleşti. Ukrayna, beş ATACMS füzesiyle S-400 hava savunma sistemini hedef aldı. Füze saldırıları sırasında radar sisteminin ciddi şekilde zarar gördüğü, üç Rus askerinin ise yaralandığı bildirildi. Rus yetkililer bu saldırının Batı’dan gelen uzun menzilli silahların çatışmadaki etkisini açıkça ortaya koyduğunu bildirdi.
İkinci saldırı ise 25 Kasım’da Kursk-Vostoçniy havaalanına yönelikti. Bu kez Ukrayna sekiz ATACMS füzesi fırlattı. Rus savunma sistemleri devreye girerek yedi füzeyi düşürmeyi başardı ancak bir füze hedefe ulaştı. Saldırı sonucu iki asker yaralandı ve birkaç tesisin hafif hasar gördüğü açıklandı.
Saldırılar ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı desteğin doğrudan etkisini gözler önüne serdi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Kirby, Kiev yönetiminin ABD yapımı uzun menzilli füzeleri Rusya topraklarındaki hedeflere karşı kullanmasına izin verildiğini resmen doğruladı. Bu açıklama Moskova tarafından bir dönüm noktası olarak değerlendirildi ve Kremlin’de tansiyon iyice yükseldi.
Ukrayna’nın saldırıları ve Washington’ın tavrı karşısında Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin sert bir yanıtla sahneye çıktı. Devlet Başkanı Putin, Rusya’nın nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip yeni ‘Oreşnik’ balistik füzelerinin kullanılacağını duyurdu. Oreşnik füzelerinin daha önce ‘savaş testi’ olarak bir kez denendiğini belirten Putin, gerektiğinde bu tür testlerin tekrarlanabileceğini vurguladı.
Moskova’nın bu hamlesi, Batı’ya açık bir mesaj niteliği taşıyordu. Putin, Ukrayna’nın saldırılarının Rusya’nın kırmızı çizgilerini aşmaya başladığını ve gereken karşılığın verileceğini ima etti.
Rusya’nın Ukrayna’nın saldırılarına nasıl bir yanıt vereceği belirsizliğini korurken, uluslararası toplum bu yeni gelişmeleri endişeyle izliyor. ABD’nin uzun menzilli füze kullanımına onay vermesi çatışmayı farklı bir boyuta taşırken, Putin’in Oreşnik füzeleri üzerindeki vurgusu yeni bir nükleer tehdit dalgasını tetikleyebilir.
Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş, sadece iki ülkenin değil, küresel güç dengelerinin de kaderini belirleyen bir mücadeleye dönüşmüş durumda. Saldırılar ve karşı hamleler, bu karmaşık oyunun sadece bir parçası. Rusya’nın vereceği yanıt önümüzdeki günlerde çatışmanın yönünü belirleyecek gibi görünüyor.
ABD Ukrayna’ya verdiği ATACMS onayını teyit etti
Erdoğan Biden’ın ATACMS kararını beğenmedi: Savaşı körükleyecek hamle