ABD Seçim Günlüğü: Demokratların Z kuşağıyla sınavı
ABD seçim günlüğü devam ediyor. Bu kez gündemde ABD'de kopan Milton kasırgası var. Ancak kasırgayı rutin olarak ele almayacağız. "Milton bahane, fırsatçılık şahane" gibi bir gündemimiz olacak. Çünkü ABD'de siyasi arenada da Milton etkisi var.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) seçimleri için geri sayımımız sürüyor. Ancak ABD’nin tüm gündemi artık seçimlerden ibaret değil. Malum büyük kasırga ile mücadele eden ülkede artık konuşulan tek konu neredeyse bu doğal afetler. Çünkü yaklaşık 300 kişiyi öldüren Helene kasırgasından sonra şimdi de Milton için gergin bekleyiş sürüyor. Tabii ki seçimlere 26 gün kala, böylesi felaketlerin sandık için bilet gibi görülmemesi şaşırtıcı olurdu.
Cumhuriyetçilerin Başkan adayı ve eski ABD Başkanı Donald Trump, yaşanan felaketle ilgili dezenformasyon yaymakla itham ediliyor. Bunun nedenini, niçinini beraber irdeleyeceğiz.
O zaman gelin, bugün nelerden bahsedeceğimize kısaca değinelim:
📌Kasırga üzerinden dönen politik savaş gündemimizde yer alacak.
📌Demokratların büyüyen endişesi
📌Cinsiyet dinamiği sandığa nasıl yansıyacak?
Milton Kasırgası, Florida kıyılarını vurmadan çok önce, devasa fırtına üzerinde şekillenen siyasi bir savaş zaten başlamıştı. Zaten adaylardan biri Trump ise söz konusu kasırganın fırsatçı hesapların en büyük konusu olacağı gerçeği de kimseyi şaşırtmaz. Zaten şaşırtmadı da.
Helene Kasırgası’nın yaraları sarılmaya çalışılırken, Milton Kasırgası ile sarsılan ülkede Trump tarafından yayılan iddiaların politik bir savaşa neden olduğu biliniyor. Cumhuriyetçiler, Trump’ın iddialarının arkasında dururken Demokratlar da bunların yalan ve dezenformasyondan ibaret olduğunu söylüyor.
Şok edici bir hızla Kategori 5 şiddetine ulaşan Milton, büyük bir tedirginlik yaratmış durumda. Federal Acil Durum Yönetim Kurumu (FEMA) Yöneticisi Deanne Criswell Pazartesi günü CNN’de yaptığı açıklamada Milton’un “tarihi” bir kasırga olacağını söylemişti. Helene ve Milton’un gelişi, siyasi bir kasırganın da başlangıcına neden oldu.
Trump ne iddia etti?
►Göçmenler için FEMA’dan “1 milyar dolar harcandığını” söyleyen Trump, bu iddiasıyla Biden ve Harris yönetiminin afet bölgelerine yeteri kadar harcama yapamadığını vurguluyor.
►Göçmen nefreti üzerinden oylarını sağlama almaya çalışan Trump aynı şekilde, federal hükümetin evlerini kaybeden insanlara sadece 750 dolar verdiğini de öne sürdü.
►Kuzey Carolina’da ‘helikopter yok, kurtarma çalışması da yürütülmüyor’ iddiası
FEMA da bu iddiaların asılsız olduğunu ortaya koymak için şeffaflık namına ayrı bir internet sayfası oluşturdu.
Trump aynı zamanda kasırgadan etkilenen ve Cumhuriyetçi seçmenin fazla olduğu bölgelere yardım namına hiçbir şeyin götürülmediğini de iddia etti. Trump’ın rakibi Demokratların adayı ve mevcut başkan yardımcısı Kamala Harris ise söz konusu iddiaların bir dezenformasyondan ibaret olduğu görüşünde.
ODAK 🔎 Anketlerde önde giden Harris için bu fırtına işleri tersine çevirebilir. Her ne kadar Trump’ın iddiaları doğru olmasa da mevcut hükümetin en küçük bir başarısızlığı eski başkana güveni artırma eğilimini tetikleyebilir. Bu da seçimlere kısa bir süre kala, az çok belirginleşmeye başlayan sonuçlara dair öngörüleri tepetaklak edebilir.
Joe Biden’ın yeniden seçilme şansını yitirmesinden bu yana geçen iki buçuk ay içinde Kamala Harris büyük bir ivme yakalamıştı. Biden’ın yarattığı o yaşlı ve enerjisiz siyasetçi profili, Harris’in gelişiyle partinin de çehresi değiştirecek kadar etkili oldu. Ancak Harris’i kucaklayan o derin coşku şimdilerde yerini endişeye bırakmış halde.
Bunun en büyük nedenlerinden biri ABD iç siyaseti.
Çünkü Trump’ın eli; enflasyon, göçmen sorunu ve dünyada süren krizler sebebiyle epey güçlendi. Anketlerde geride kalmaya başlasa bile bu, Cumhuriyetçilerin kaybedeceğini göstermiyor. ABD’liler de bunu çok iyi biliyor. Çünkü, Trump 2016 yılında Hillary Clinton’a karşı başkanlık zaferini elde ettiğinde anketler Clinton’dan yanaydı. Şimdi bir de Trump’ın güçlü olduğu konulara kasırga da eklendi. Demokrat yönetimin yapacağı en küçük bir hata, neden olacağı en ufak bir aksaklık seçim sonucunu tümden değiştirecek.
Bu nedenle Demokratlar Harris’in kaderi konusunda giderek daha da endişeleniyor.
Bazı Demokratlar, Trump’tan soğuyan ılımlı cumhuriyetçileri kazanmaya hevesli. Diğerleri ise beyaz ve beyaz olmayan erkekleri harekete geçirmeye odaklanmak istiyor. Ki bu erkekler, Harris’in kampanyası için endişe kaynağı olmaya devam eden bir demografik grup. Banliyöde yaşayan kadınlar, Trump döneminde Demokratlara kayan önemli bir demografik grup olsa da bunun Trump’ın erkekler üzerindeki avantajlarını dengelemek için yeterli olup olmayacağı da aynı şekilde soru işareti yaratmaya devam ediyor.
Geri kalan Demokratlar da Hispanik seçmenler üzerine yoğunlaşmış durumda. Yani salıncak eyaletlerde kararsızları etkilemek için her demografik yapıya uygun bir politika güdülmeye çalışılıyor. Ancak Biden yönetiminin başkan yardımcısı olan Harris’in büyük bir sorunu var: Ortadoğu kökenli seçmenler.
Aslında Ortadoğu kökenli seçmenler, İsrail desteği nedeniyle de Trump için de bir bilinmezliği işaret ediyor. Müslüman Amerikalılar ve ABD’nin Gazze ve Lübnan’daki politikalarına kızgın genç seçmenler konusunda da belirsizlik sürüyor.
New York Times/Siena College’ın geçen ay yapılan bir ankete göre kadınlar yüzde 55 oranında Harris’i desteklerken bu oran Trump’ta yüzde 41’de kalıyor. Trump’ı destekleyen erkek oranı yüzde 52 iken bu oran Harris için yüzde.
CAIR Ağustos ayı sonunda altı eyalette kayıtlı 40 bin Müslüman seçmeni hedefleyen anket yayınladı. Bu ankette Harris’in Trump’ı yüzde 29.4’e yüzde 11.2 gibi önemli bir farkla geride bıraktığı görülüyor.