ABD Güney Saha Komutanlığı (SOUTHCOM) Doğu Pasifik'te uyuşturucu taşıdığı iddia edilen üç tekneyi vurduğunu ve sekiz kişinin öldürüldüğünü duyurdu. Venezuela'nın petrol şirketi siber saldırıya uğradı, Amerikan halkına savaşı önleme çağrısı yapan Maduro saldırıdan ABD'yi sorumlu tuttu.
ABD Güney Saha Komutanlığı (SOUTHCOM) Doğu Pasifik’te uyuşturucu taşıdığı iddia edilen 3 tekneyi vurduğunu ve 8 kişinin öldürüldüğünü duyurdu.
SOUTHCOM internet sitesinden saldırılara ilişkin yapılan açıklamada, Savunma Bakanı Pete Hegseth’in talimatıyla Doğu Pasifik’te “uyuşturucu taşıdığı ve terör örgütleriyle bağlantılı” olduğu öne sürülen 3 tekneye yönelik dün hava ve deniz saldırıları düzenlendiği belirtildi.
Saldırılarda teknelerde bulunan toplam 8 kişinin öldürüldüğü ifade edilen açıklamada ilk teknede 3, ikinci teknede 2, üçüncü teknede ise 3 kişinin bulunduğu aktarıldı.
Açıklamada teknelerin uluslararası sularda vurulduğu savunuldu.
Trump’ın kararnamesi
ABD Başkanı Donald Trump, imzaladığı kararnameyle Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele gerekçesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatını vermişti.
Bu bağlamda ABD, ağustos sonlarında Venezuela açıklarına denizaltı ile savaş gemilerinden oluşan deniz gücü göndermiş, ABD Savunma Bakanı Hegseth de ABD ordusunun Venezuela’da rejim değişikliği dahil operasyonlara hazır olduğunu söylemişti.
ABD ordusunun son zamanlarda uyuşturucu kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyla Karayipler bölgesinde ve Pasifik Okyanusu’nda bazı teknelere saldırı düzenlemesi ve içindeki insanları doğrudan hedef alması, uluslararası kamuoyunda “yargısız infaz” tartışmalarına yol açıyor.
Venezuela’nın petrol şirketi PDVSA siber saldırıya uğradı
Venezuela’nın devlet petrol şirketi PDVSA, siber saldırıya uğradıklarını belirterek söz konusu saldırıdan ABD’yi sorumlu tuttu.
Ulusal basına yansıyan açıklamada, PDVSA’ya yönelik siber saldırının, ABD’nin Venezuela petrolünü ele geçirmeye yönelik stratejisinin bir parçası olduğu öne sürüldü.
Saldırının, şirketin faaliyetlerini aksatmayı amaçladığı vurgulanan açıklamada, “Bu saldırı girişimi, ABD hükümetinin Venezuela petrolünü güç kullanımı ve korsanlık yoluyla ele geçirmeyi hedefleyen açık stratejisinin bir devamıdır.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, ülkenin egemen enerji hakkının engellenmeye çalışıldığına dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
“Bu alçak eylemi kesinlikle reddediyoruz. ABD hükümetinin aşırılıkçı kesimlerle işbirliği yaparak ülkeyi istikrarsızlaştırmaya ve Venezuela halkından Noel’i çalmaya yönelik ilk girişimi bu değildir, önceki saldırıların devamıdır. Hiçbir şey ve hiç kimse, PDVSA’nın ve işçi sınıfının tüm Venezuelalılara hizmet etme yolundaki kararlı yürüyüşünü durduramayacaktır.”
Venezuela’ya ait bir petrol tankerine el konmuştu
ABD Başkanı Donald Trump, 11 Aralık’taki açıklamasında, Venezuela açıklarında el koyduklarını açıkladığı petrol tankerine “iyi bir gerekçeyle” el koyduklarını ve tankeri ellerinde tutacaklarını söylemişti.
Tankere ilişkin fazla detaya girmeyen Trump, “Olayla ilgili fotoğraflar bu aralar açıklanır. Bunun detaylarını ilgili kişilerle konuşursunuz. Çok iyi bir gerekçeyle buna el konuldu.” ifadelerini kullanmıştı.
Trump, önceki açıklamalarında Venezuela yönetimi üzerindeki ekonomik baskıyı artıracakları açıklamasını yapmıştı.
Venezuela’dan yola çıkan petrol tankerlerinin çoğunun Çin’e petrol taşıdığı belirtiliyor.
Maduro: ABD halkı bu savaşa izin vermez
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ABD halkının barıştan yana olduğunu ve ülkesine karşı olası bir savaşa izin vermeyeceğini söyledi.
Özel bir televizyon kanalında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Maduro ABD’nin Karayipler bölgesindeki askeri hareketliliğine ve Şili’deki devlet başkanı seçiminin sonuçlarına değindi.
ABD’de bazı çevrelerin Venezuela ile “akıl dışı bir savaş” başlatmak istediğini öne süren Maduro, “ABD kamuoyunun bu tür senaryolara izin vereceğine inanmıyorum. Biliyorum ki ABD halkı, Güney Amerika’da petrol için savaş çıkarmak isteyen savaş kışkırtıcısı çılgınların ellerini bağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının bir bölümünde İngilizce de konuşan Maduro, ABD halkına seslendi:
“Dünyanın her yerindeki kin dolu insanlar ve emperyalistler bu öfkeyi bırakmalı. Endişelenmeyin, mutlu olun. Çılgın bir savaşa hayır, petrol için dökülen kana hayır. Bu, Kuzey Amerika Birleşik Devletleri’nin sevgili halkına mesajımızdır.”
ABD’deki işçi hareketlerinin, dini toplulukların ve siyasi çevrelerin barışın değerini bildiğini savunan Maduro, bu kesimlerin Venezuela’ya saygının öneminin de farkında olduğunu söyledi.
Bu arada Maduro, ABD’nin Venezuela’ya ait bir petrol tankerine el koymasına tepki gösteren ve yürüyüşlerle bunu protesto eden Venezuelalılara da teşekkür etti.
Şili’de pazar günü düzenlenen devlet başkanı seçimini kazanan aşırı sağcı Jose Antonio Kast’ın ülkesinde yaşayan Venezuelalıların sınır dışı edilebileceği yönündeki açıklamalarına da tepki gösteren Maduro, Şili’deki Venezuelalılara ülkelerine dönme çağrısında bulundu.
Kast’ı “Pinochet hayranı” (askeri diktatör) olarak nitelendiren Maduro, “Şili’de yaşayan, çalışan ve vergi veren Venezuelalılara dokunma. Onları rahat bırak, seni Caracas’tan uyarıyorum, Venezuelalıların kılına dokunma, aksi halde kurursun.” diye konuştu.
Şili’de düzenlenen devlet başkanı seçimini 2. turda aşırı sağın adayı Kast 16 puan farkla kazanmıştı.