Türkevi'nin inşasını hızlandırdığı ve Türk iş insanlarından destek gördüğü iddiasıyla soruşturulan New York Belediye Başkanı Eric Adams son haftalarda ekibinden çok kişiyi kaybetti. Belediye başkanlığı yarışı yaklaşırken yeni adaylar ortaya çıkıyor.
New York’un Belediye Başkanı Eric Adams son dönemde Türkiye’de de çok sık gündeme gelen bir siyasetçi. Bunun sebebi Türk hükümetiyle nasıl bir ilişkisi olduğunun soruşturulması. Hatta konuya açıklık getirmek için telefonlarına bile elkondu. Ama Amerika’da onu en çok konuşulan belediye başkanı yapan, karizmatik bir imaj çizse de geçmişi şaibeli kişilerle ilişkileri. Adams bunu hiçbir zaman saklama ihtiyacı duymadı.
Mesela geçmişte adı yolsuzluk soruşturmasına karışmış bir arkadaşını yanına üst düzey yardımcı olarak aldı, geçmişte kimlik hırsızlığından hapis yatmış bir din insanı olan Lamor Whitehead’in de “akıl hocası” olarak biliniyor. Adams tüm bunları “Ben kusurlu bir insanım ve bu şehir tamamen kusurlu insanlardan oluşuyor” diye savunuyor.
Ancak Wall Street Journal Adams’ın şu anda tam anlamıyla siyasi çöküşün eşiğinde olduğunu söylüyor. Bu ay çok sayıda üst düzey belediye yetkilisinin evine baskın düzenlendi. Evi arananlar arasında New York Devlet Okulları Rektörü David Banks ve kamu güvenliğinden sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Philip Banks. David Banks WNYC radyosuna soruşturmanın hedefindeki kişi olmadığını söylerken Philip Banks’in avukatı da “müvekkilinin bu davada hiçbir cezai yükümlülüğünün olmadığını, 10 yıl önce işlenmiş bir suçtan dolayı adının ‘suç ortağı’ olarak çıkarılmasının utanç verici olduğunu” söyledi.
New York Polis Departmanı emniyet müdürü perşembe günü istifasını verdi. Adams’ın telefonlarına da geçen yıl elkonmuş, kampanyası için Ankara’dan destek alıp almadığı incelenmişti. Soruşturulan iddialar arasında Adams’ın New York’taki Türkevi’nin açılışını hızlandırması ve Türk iş insanlarının ABD’de kurduğu şirketlerden bağış alması var. Ancak bu iddialarla ilgili henüz somut bir kanıt sunulmuş sayılmaz.
Ancak bu soruşturma büyüdükçe Adams’ın çevresi de dağılıyor. Örneğin belediyenin baş avukatı Lisa Zornberg cumartesi günü istifasını “Artık görevimi etkili bir şekilde yerine getiremeyeceğim sonucuna vardım” dedi. Zornberg daha önce federal savcılık ofisinde ceza biriminin başındayken, şimdilerde kendi adı da soruşturmalara karışmış durumda.
Bu arada geçen hafta ilginç bir olay daha oldu: Brooklyn’de bir bar sahibi kendisine emniyet müdürünün ikiz kardeşine “ödeme yaparsa tüm sorunlarının ortadan kalkacağının” söylendiğini haber kanalı NBC’ye anlattıktan sonra Adams’ın idari kadrosundan biri daha görevden alındı.
Şu an Adams ve yönetimi hakkında Adalet Bakanlığı, Federal Soruşturma Bürosu (FBI), Gelir İdaresi (IRS) ve şehrin Suç Soruşturma İdaresi (CID) olmak üzere en az dört kurum soruşturma yürütüyor. Ancak bu kurumların hangi suçları araştırdığı belli değil. Adams görevini kötüye kullanmakla suçlanmış sayılmaz, bu soruşturmaların nereye varacağı ya da iddianamelerin bununla bağdaştırılıp bağdaştırılmayacağı da belli değil. Yine de soruşturmanın getirdiği şüphe, gelecek yıl yapılacak seçimlere yeniden adaylığını koyan Adams için iyi bir haber sayılmaz.
Bu arada Adams’ın kendisi de gençliğinde tutuklanmış, ama sonra bir papazın ısrarıyla New York Polis Teşkilatı’na katılmıştı. Burada başkomiserliğe kadar yükselen Adams 100 Blacks in Law Enforcement Who Care adındaki derneğin kurucuları arasında yer almıştı. 2013 yılında Brooklyn İlçe Başkanlığı’na seçilen Adams bu görev sayesinde Türkiye dahil birçok ülkeye gitme şansı yakaladı. Diyabet hastası olduğunu öğrendikten sonra bitkisel beslenme yolunun ateşli bir savunucusu oldu ve içinde 50 tarif olan bir kitap yazdı.
Adams soruşturmalarda herhangi bir sorun çıkarmadan yetkili kurumlarla işbirliği içinde olduğunu söylüyor. Belediye başkanı olarak sorumluluklarını yerine getirdiğinde ısrarcı olan Adams “Yönetimdeki herkes hepimizin yasalara uymasını düşündüğümü biliyor” dedi.
Adams 2021’de belediye başkanlığına adaylığını koyduğunda öne çıkan vaadi pandemi sonrası ekonomiyi düzeltmek olsa da o dönem Times Meydanı’nda bir çocuğun serseri kurşuna kurban gitmesi kamu güvenliği sorununu ön plana çıkardı. Adams’ın eski bir polis olması seçmenler nezdindeki güvenilirliğini artırdı. Eğitim için verdiği mücadeleler, evsiz kalma tehlikesiyle sık sık karşı karşıya kalması gibi aile hikayeleri de halk arasında bir etki yarattı. Böylece New York’un siyahi ikinci belediye başkanı Adams oldu. Sloganı da belliydi: “Disleksiyim, tutuklandım, reddedildim ama şimdi seçildim.”
Adams göreve geldikten sonra şehirde görülen fare sorununu azalttı, güvenlik alanında robotların kullanılması gibi birtakım yeniliklere de imza attı. Ancak o da göçmen sorunundan şikayetçi siyasetçilerden biriydi. Bu da Biden yönetimi ile sorun yaşamasına neden oldu.
Bu soruşturmalar ortaya çıktıktan sonra birçok Demokrat gelecek yıl Adams’a meydan okuyacağını açıkladı. Adams’ın gelecek yıl mücadele edeceği dört büyük aday var: Eski New York City denetçisi Scott Stringer, mevcut denetçi Brad Lander ve eyalet senatörleri Zellnor Myrie ile Jessica Ramos. Hatta Ramos kampanyasını başlattı bile. Duyuru videosunda da “Kimin için çalıştığımı ya da bana kimin ödeme yaptığını merak etmek zorunda kalmayacaksınız. Bu güveni belediyeye yeniden getirmeliyiz” diye yazdı.
Son olaylar Adams’a olan desteği de azaltmış gibi görünüyor, hatta bağış toplama etkinliklerinden bazılarının iptal olduğu da söylentiler arasında. Ancak Adams da vazgeçecek gibi durmuyor.