Yayın ekranı… Filenin Sultanları Tayland’da sahne alıyor
Hollanda'da yapılan son genel seçimlerde sürpriz bir şekilde galip gelen aşırı sağcı Geert Wilders'in Türk vatandaşlarına yolladığı "Ben Hollanda'da seçildim. Sıra Türkiye'de" minvalindeki mesajları dikkat çekti.
Hollanda’da 22 Kasım’da düzenlenen erken genel seçimlerde sürpriz bir şekilde galip gelen, öyle ki kendi galibiyetini “Hâlâ kolumu çimdikliyorum gerçek mi diye” sözleriyle karşılayan aşırı sağcı siyasetçi Geert Wilders Türkiye’deki seçmenlere mesaj yolladı.
Wilders pazar günü sosyal medya platformu X’ten yaptığı paylaşımda “Ben Hollanda seçimlerini kazandım. Laikliği ve Kemalizmi savunan Türk vatandaşlarının da bir sonraki seçimlerinde yeni lider seçeceğini umuyorum. Türkiye’ye Arapların gelmesini durduracak, Türk kadınlarını koruyacak, işçi sınıfını destekleyecek ve yolsuzluğun önüne geçecek bir lider” diye yazdı.
I won the Dutch elections. And I wish that Turkish citizens who support secularism and Kemalism will elect a new leader who can win the next elections. Someone who halts the influx of more Arabs in Turkey, protects Turkish women, supports the working class and stops corruption.
— Geert Wilders (@geertwilderspvv) December 24, 2023
Wilders Türkiye’ye yabancı bir isim sayılmaz, hatta Türkiye geçmişi epey eskilere dayanıyor. Daha önce Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılmasına şiddetle karşı çıkan Wilders sırf bu yüzden önceki partisiyle ters düşerek istifa etmek zorunda kalmıştı. Özellikle iktidardaki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP’yi hedef alan Wilders, Erdoğan ile davalık bile oldu.
2020 yılında Wilders Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kafasının üzerinde el bombası tutarken tasvir edildiği bir karikatür paylaşmış, Erdoğan bunun üzerine Wilders hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Wilders’ın suç duyurusuna tepkisi ise “Türkler Erdoğan’a terörist dediğim için kızgın. Gerçek bazen tatsızdır, ama bu onu daha az doğru yapmaz” olmuştu. Dönemin Başbakanı Mark Rutte ise Erdoğan’ın suç duyurusunun “kabul edilemez” olduğunu söyleyerek eleştirmişti.
De Turken zijn boos omdat ik Erdogan een terrorist noemde.
De waarheid is soms onaangenaam, maar daardoor niet minder waar. https://t.co/EmydSizv3C— Geert Wilders (@geertwilderspvv) October 25, 2020
Hollandalı siyasetçi bunun öncesinde 2017 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun anayasa değişikliği referandumu için Rotterdam’da konuşma isteğine karşı çıkarak Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği binasının önünde Türkçe ve Hollandaca “Uzak dur! Bu bizim ülkemiz” yazılı pankart açmıştı. Daha sonra da “Türkiye’de 16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliği referandumuyla diktatör Erdoğan’ın yetkileri daha da artacak. Biz Türk dikta rejiminin Hollanda’da propaganda yapmasını istemiyoruz” demişti.
Wilders Türkiye’deki 2023 seçimleri öncesinde sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla da öne çıkmıştı. Mayısta Türkiye’deki seçimlerden sonra üzerinde Türk bayrağı olan batan bir tekne fotoğrafı paylaşmış, “Güle güle Türkiye” demişti. Daha sonra hızını alamayarak “Hollanda’da Erdoğan’a oy veren tüm Türklerin artık çantalarını toplayıp Türkiye’ye taşınmasını diliyorum. Güle güle!” diye yazmıştı.
Bye bye Turkey.#Erdogan #Turkey #Turkeyelection2023 #islamofascism pic.twitter.com/XcHnnMP2wS
— Geert Wilders (@geertwilderspvv) May 28, 2023
Wilders her ne kadar seçim sonuçlarını kazanmış olsa da Özgürlük Partisi (PVV) ile diğer üç parti arasında henüz koalisyon oluşturulamadı. PVV 22 Kasım’daki seçimlerde oyların yaklaşık dörtte birini alarak 150 sandalyeli parlamentoda 37 sandalye elde etti. Ancak seçime giren diğer 15 parti de mecliste az ya da çok sandalyeye sahip. PVV’nin çoğunluğu sağladığından emin olmak için en az iki ortağa ihtiyacı var.
Seçim kampanyasında Avrupa Birliği’nden ayrılmak için “Nexit” referandumu yapılmasını, tüm yeni sığınma taleplerinin reddedilmesini ve kamu binalarında cami, Kuran ve başörtüsü gibi dini ögelerin yasaklanmasını vaat eden Wilders koalisyon kurabilmek için en sert politikalarını yumuşatma sözü verdi. Ne var ki parlamentodaki tek bir parti PVV ile koalisyona girmeye istekli olduğunu belirtti ki o da parlamentoda yedi sandalyeye sahip Çiftçi-Vatandaş Hareketi (BBB).
Diğer potansiyel koalisyon ortaklarından, başbakanlığı bırakarak ülkeyi erken seçime götüren Mark Rutte’nin partisi VVD (24 sandalye) PVV liderliğindeki kabinede kalmayı reddetti ancak parlamento desteği verebileceği düşünülüyor. Diğer parti ise Pieter Omtzigt liderliğindeki NSC (20 sandalye). NSC Wilders ile koalisyon kurma konusunda çekinceleri olduğunu söylese de müzakere masasında kalmaya devam ediyor.
Hollanda’da koalisyon kurma süreci aylar sürebiliyor. 2021 seçimlerinden sonraki müzakereler 299 gün sürmüştü örneğin. Bununla birlikte Wilders’ın popülaritesinin arttığını gösteren son anketler sürecin hızlanmasına yardımcı olabilir. Anketlere göre bugün bir seçim yapılsa PVV oyların yüzde 30’undan fazlasını ve fazladan 10 sandalye daha kazanacak. Ipsos tarafından yapılan araştırma VVD’nin halefi Dilan Yeşilgöz’e duyulan güvenin seçimden bu yana düştüğünü gösteriyor. Son seçimlerde partiye oy verenlerin yalnızca yüzde 53’ünün Yeşilgöz’ü desteklediğini ortaya koyan Ipsos anketi Yeşilgöz’ün PVV öncülüğündeki koalisyona katılmayacağını açıklamasının partinin daha sağcı seçmenleri arasında ciddi memnuniyetsizlik yarattığını gösteriyor.