Türkevi’nden ticaretin kesilmesine: Gazze savaşı Türkiye-İsrail ilişkilerini nasıl etkiledi?
Belçika, Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) soykırım yorumunu sunarak Güney Afrika'nın BM Soykırım Sözleşmesi'nin Gazze'deki duruma uygulanması için yaptığı başvuruyu desteklediğini teyit edecek.
Güney Afrika’nın, İsrail’in Gazze’deki eylemleri nedeniyle Birleşmiş Milletler’in (BM) en üst yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açtığı soykırım davasının yankıları sürüyor. İsrail’in yargılanmasına devam edilirken bir destek haberi de Belçika’dan geldi.
Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, Belçika, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin soykırım suçunu tanımlayan 2. maddesine ilişkin yorumunu sunma kararı aldı.
Kararı duyuran Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib şöyle konuştu:
“7 Şubat’ta UAD, Belçika da dahil olmak üzere 1948 Sözleşmesi’ne taraf olan devletlere bir mektup göndererek, sözleşmenin yorumunun bu dava bağlamında söz konusu olabileceğini bildirdi. Belçika, buna katılmak ve sözleşmenin 2. maddesine ilişkin yorumunu paylaşmak istiyor. Burada mesele, taraflardan birinin veya diğerinin lehine ya da aleyhine taraf olmak değil. Devletlerin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin evrenselliğini güçlendirmektir.”
Belgium to provide International Court of Justice with its interpretation of genocide https://t.co/45jFH1NLpE
— The Brussels Times (@BrusselsTimes) March 11, 2024
Ayrıca kaynaklar, henüz belirlenmiş bir içerik ve tarih olmadığı için sürecin aylar alabileceğini belirtiyor.
UAD Statüsü’nün 63. maddesi, devletlere uyuşmazlığa taraf olmasalar da taraf oldukları sözleşmelerin yorumlanması söz konusu olduğunda müdahil olma hakkı veriyor.
Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphposa basına yaptığı açıklamada “İsrail Mahkeme’nin (UAD) verdiği emre uymadı. Bu nedenle 100’den fazla kişinin katledildiği Refah bölgesindeki sorunların çözümü amacıyla mahkemeye acilen başvurmanın uygun olduğunu gördük” dedi.
UAD’nin bu konuyu nasıl ele alacağına ve başka bir olayın meydana gelmesini nasıl önleyeceğine ilişkin bir karar daha almasını istediklerini belirten Ramaphosa “Endişe verici bir başka husus da birçok kuruluşun uyardığı gibi Gazze’de insanların artık açlıktan ölmesidir” ifadelerini kullandı.
Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023’te, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine UAD’de dava açmıştı. Güney Afrika, Gazze’deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle UAD’den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istemiş ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar 11-12 Ocak’ta Lahey’deki Barış Sarayı’nda yapılmıştı.
Divan, 26 Ocak’ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze’deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze’deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi’nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetmişti.
Güney Afrika, İsrail’in, Refah kentine planladığı saldırının ortaya çıkaracağı büyük çaplı öldürme, zarar verme ve yıkım eylemleri sebebiyle 13 Şubat’ta UAD’den acilen yeni tedbirlere hükmedilmesini talep etmişti. Başvuruda İsrail’in Refah kentine planladığı saldırının, hem Divan’ın 26 Ocak tarihli ihtiyati tedbir kararlarının hem de Soykırım Sözleşmesi’nin ciddi ve telafisi mümkün olmayan şekilde ihlal edilmesi anlamına geldiği belirtilmişti.
Başvuruda ayrıca UAD İç Tüzüğü’nün 75. Maddesi uyarınca davanın her aşamasında tedbir kararlarına hükmedebileceğini ve 26 Ocak’tan bu yana Gazze’de Mahkeme’nin yeni tedbirlere hükmetmesini gerektiren ölçüde önemli gelişmeler olduğu vurgulanmıştı.