Brüksel zirvesi öncesi turnusol gibi anket: Türkiye istenmiyor
Batı'nın Ukrayna savaşı nedeniyle ambargo yağmuruna tuttuğu Rusya'nın can simidi Çin. Şimdi bu ülkenin iki numaralı ismi Li Qiang Rusya'ya giderek mevkidaşıyla çeşitli alanlarda anlaşmalara imza attı. Mesaj açıktı: Çok yönlü işbirliğine devam.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün Moskova’da Çin’in iki numarası Başbakan Li Qiang’ı ağırladı. Çin ile “büyüyen” ticari bağların kutlandığı bu görüşme her iki ülkenin de Batı ile artan sürtüşme ortamında ortaklığı güçlendirdiğinin işareti. Kremlin, Li ile görüşen Putin’in Rusya ve Çin’in ekonomik ve insani alanlarda “büyük ölçekli ortak plan ve projelerinin uzun yıllar devam edeceğini” söylediğini açıkladı.
Avrupa’nın savaş nedeniyle Rusya’ya uyguladığı ambargoya Çin’in dahil olmaması Moskova için can simidi oldu. Savaşın iki buçuk yıl boyunca devam edebilmesinde Rusya’ya ekonomik destek sağlayan ülkelerin başında Batı’nın yaptırımlarına katılmayan Çin geliyor çünkü. Li’nin bu ziyareti de iki ülke arasındaki ekonomik ve pratik işbirliğine odaklanan yıllık toplantı içindi. Bu görüşmeler 1996’dan beri her yıl yapılıyor ve genellikle ekonomik, kültürel ve insani işbirliğine dayanıyor.
Çin devlet medyasına göre Li, Putin’e iki ülkenin liderlerinin “ikili ilişkileri ve işbirliğini derinleştirmeye güçlü ivme kazandırma” çabalarını kutladı. Li’nin ziyareti Belarus’u da kapsıyordu. Dört günlük bu ziyaret Ukraynalı askerlerin Rus sınır toprağı Kursk’a sürpriz girişiyle savaşın yeni boyut kazandığı döneme denk geldi. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez topraklarına yabancı asker giren Rusya Ukraynalı askerleri püskürtmek için bölgeye birlik sevk etti, ama Ukrayna’nın sınır ötesi operasyondan elde etmeyi beklediği ölçüde değil.
Kremlin geniş çaplı yaptırımlara uğradığı için Çin pazarına, mallarına ve yatırımlarına daha bağımlı hale geldi. Ayrıca her iki ülke de büyük ekonomi haline gelmelerinin önündeki engelin Batı olduğunu düşünüyor ki çok haksız da sayılmazlar. ABD Çin’e ticari kısıtlamalar getirdi, Avrupa da Çin’in bölgede haksız rekabet yarattığı iddiasıyla yakında yaptırım uygulamaya hazırlanıyor. İşte bu noktada aynı düşmana sahip olmaları da Putin ve Şi’yi birbirine yaklaştırıyor.
Li dün Rus mevkidaşı Mihail Mişustin ile görüşmesinde Çin’in “çok yönlü işbirliğini” güçlendirmek için Rusya ile çalışmaya hazır olduğunu söyledi ve iki ülke arasındaki ilişkilerin üçüncü bir tarafı hedef almadığının altını çizdi. Çin medyasına göre iki başbakan ikili ekonomik ve ticari işbirliğini genişletme konusunda mutabık kaldı ve “ekonomik kalkınmayı, teknolojik ilerlemeyi ve uluslararası gelişmeyi” kısıtlamaya yönelik her türlü girişime karşı çıkma sözü verdi.
İki yetkili ABD ve müttefikleriyle ilgili olarak da “bazı ülkelerin yükselen piyasaların ve gelişmekte olan ülkelerin yükselişini engellediğini” söyledi. İkili isim vermese de bunların ABD ve Avrupa olduğu açıktı. Son dönemde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Hazine Bakanı Janet Yellen ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un Çin’e yaptığı ziyaretlerin verdiği mesajlar aynıydı: Rusya ile ilişkini kes, Batılı şirketlerin rekabet edemeyeceği fiyatlar uygulama. Oysa Çin ve Rusya arasındaki ticaret geçen yıl rekor seviyelere ulaşarak 240 milyar dolar hedefini aştı.
Rus medyasına göre Mişustin Li’ye “Çabalarımız ortak çıkarlarımızı korumaya, çok kutuplu dünya düzenini inşa etmeye ve uluslararası platformlarda koordinasyonu güçlendirmeye yoğunlaşmalı” dedi. Görüşmeler sonrasında taraflar arası bilim ve teknoloji, kimya endüstrisi, suda arama kurtarma ve sınırötesi taşımacılık alanlarında işbirlikleri imzalandı.
Çin Dışişleri Bakanlığı’nın resmi açıklamasında Ukrayna’daki savaşa hiç değinilmedi. Zaten Çin bugüne kadar Ukrayna’da olanları hiç “savaş” olarak nitelemedi. Çinli yetkililer ülkelerini savaşta tarafsız ve barış yanlısı arabulucu olarak göstermeye çalışıyor. Ancak Moskova ile ticaret, diplomasi ve güvenlik alanlarındaki ilişkilerini derinleştirmeyi sürdürürken Kiev ile üst düzey temasları sınırlı. Bununla birlikte Ukrayna pahalı ABD dronlarındansa Çin’in ucuz dronlarını alıyor.
Çin geçen ay savaşın başından bu yana ilk kez üst düzey bir Ukraynalı yetkiliyi ağırladı. Bu Ukrayna’nın Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’ydı. Geçen hafta Kursk’taki durumla ilgili soruya Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü iki tarafı da çatışma alanını büyütmeme, tansiyonu yükseltmeme ve ateşe körükle gitmeme çağrısı yaparak cevap vermiş, Çin’in “krizin siyasi çözümü” için çalışmalarını sürdüreceğini söylemişti.