Bütün dünyanın cevabını merak ettiği soru: Trump’ı vuran adam yalnız mıydı?
ABD Başkanı Joe Biden, Nijer'de seçilmiş hükümeti darbeyle deviren askeri cuntaya seslenerek, Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum'un bir an önce serbest bırakılmasını istedi. Bu, darbenin başından bu yana ABD'nin Nijer'e en yüksek düzeydeki müdahalesi oldu.
Dün, Nijer’in bağımsızlığının 63’üncü yıldönümüydü. Yıldönümünden bir hafta önce askeri cunta seçilmiş hükümete darbe yaparak iktidarı ele geçirdi. Ülkenin Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum ise bir haftadır Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde tutuluyor.
ABD Başkanı Joe Biden dün yaptığı açıklamada, “Başkan Bazum ve ailesinin derhal serbest bırakılması ve Nijer’in zor kazanılmış demokrasisinin korunması çağrısında bulunuyorum. Bu kritik dönemde ABD, kökleri ortak demokratik değerlere ve sivillerin yönetiminin desteklendiği onlarca yıllık ortaklığımızı sürdürmek için Nijer halkının yanındadır” dedi.
Biden, “Nijer halkı liderlerini seçme hakkına sahiptir. Özgür ve adil seçimler yoluyla iradelerini ortaya koymuşlardır ve buna saygı gösterilmelidir” dedi.
Kendini yeni lider ilan eden General Abdurrahman Tchiani son günlerde yaptığı konuşmalarda yabancıların müdahalesine karşı uyarıda bulunarak, ‘bir bütün olarak Nijer halkına ve onların birliğine, çalışkan halkına tarifsiz acılar çektirmek, Nijer’i istikrarsızlaştırmak isteyen herkesi yenme’ sözü veriyor. Tchiani ayrıca Nijer’in zor zamanlardan geçtiğini söyleyerek, yeni yönetime karşı çıkanların ‘düşmanca ve radikal’ tutumlarını kınıyor.
Tchiani’nin bu sözleri vurgulamasının sebebi, Batı Afrika ekonomi birliği ECOWAS’ın cuntaya verdiği gözdağdan kaynaklanıyor. Cuntaya bir hafta mühlet veren ECOWAS, darbe liderlerinin geri adım atmaması halinde ‘son çare olarak’ askeri müdahaleyi değerlendireceğini bildirmişti.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’na göre ECOWAS’ın Nijer’e uyguladığı yaptırımlar arasında, elektriğinin yüzde 90’ını komşu Nijerya’dan alan Nijer’le yapılan enerji işlemlerinin durdurulması da yer alıyor. Ülke son zamanlarda bazı şehirlerde yaşanan elektrik kesintilerinden Nijerya’nın elektrik arzını kesmesini sorumlu tutuyor.
Öte yandan Batılı ülkeler, Nijer’deki vatandaşlarını tahliye etmeye başladı. Fransa Dışişleri Bakanlığı, yaklaşık 1000 kişinin dört uçakla Nijer’den ayrıldığını, beşinci tahliye turunun da devam ettiğini belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı ise çarşamba günü yaptığı açıklamada, Nijer’de bulunması zaruri olmayan elçilik personeli ile bazı aile üyelerinin önlem olarak Nijer’den geçici olarak ayrılması talimatını verdi.
Rusya yanlışı protestolar düzenleyen aktivist grup M62 Hareketi ise Niamey sakinlerini harekete geçmeye ve yabancı askeri personel ülkeyi terk edene kadar havaalanını bloke etmeye çağırdı. Grubun koordinatörü Mahaman Sanussi, “Avrupalıların tahliyesi yabancı askeri güçlerin ülkeyi bir an önce terk etmesi koşuluna bağlı” dedi.
ECOWAS’ın savunma liderlerinin çarşamba günü Nijerya’nın başkenti Abuja’daki iki günlük toplantısı başladı. Bloğun siyasi işler, barış ve istikrardan sorumlu komiseri Abdul-Fatau Musa Abuja’daki toplantıda, ‘Nijer Cumhuriyeti’nde rehin haldeki subaylarla şu anki durumda nasıl müzakere edileceğinin’ ele alınacağını söyledi.
ECOWAS’ın askeri müdahalesinin ne kadar olası olduğu ise belirsizliğini koruyor. Niamey’de bulunan ve güvenlik nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen Batılı bir diplomat saldırı ihtimalinin olası olduğunu düşünürken, bazı analistler ise darbenin caydırıcı bir tehdit karşısında geri adım atmasının akla yatan bir sonuç olduğunu öne sürüyor.