Bosna Hersek AB üyeliğine çok daha yakın: Katılım müzakereleri başlıyor

AB'ye üye 27 ülkenin liderleri dün Brüksel'de Liderler Zirvesi kapsamında görüştü. Bosna Hersek'in AB'ye üyelik müzakeresine yeşil ışığın yakıldığı zirvede, 166 gün sonra ilk kez Gazze'de ateşkes çağrısı yapıldı. Türkiye ise yine gündemde yoktu.

Dünya 22 Mart 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı
Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgalinin ardından Ukrayna'dan tarım ürünleri ithalatına yönelik gümrük vergileri kaldırılmıştı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan daha çarşamba günü “Türkiye geleceği Avrupa’da görüyor” diyerek Avrupa’ya mesaj gönderdi ancak dün Brüksel’de gerçekleşen Liderler Zirvesi’nde Avrupa Birliği’nin (AB) genişlemesinden bahsedilirken günün parlayan yıldızı Bosna Hersek oldu.

Dünkü zirvede Rusya’nın dondurulmuş varlıklarının Ukrayna’ya verilmesinden tutun da Gazze’de ateşkes ilan edilmesine kadar pek çok konu hakkında görüşüldü. Gündem konularından biri de AB’nin genişletilmesiydi. AB’nin yürütme oranı Avrupa Komisyonu geçen hafta 3.2 milyon nüfuslu Bosna Hersek ile görüşmelere başlama kararı almıştı. Dün 27 liderin katıldığı Brüksel’deki zirvede bu karara yeşil ışık yakıldı.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Bosna Hersek’in üyelik müzakerelerinin başlayacağını kendi sosyal medya hesabında duyurarak, “Yeriniz bizim Avrupa ailemizin yanıdır” sözleriyle kutladı. Ama sonra ülkenin birliğe katılabilmesi için daha yapması gereken çok iş olduğundan bahsetti. Zirvenin sonuç bildirgesine liderler, Bosna Hersek’in ekonomik, hukuki ve siyasi iyileştirmelerin yanı sıra yolsuzluk ve kara para aklama ile mücadelede daha büyük çaba göstermesinin beklendiği vurgulandı.

Bosna’ya adaylık statüsü 2022 yılında verilmiş. Aday ülkelerin AB’ye katılabilmeleri için anayasalarını ve standartlarını birliktekilerle uyumlu hale getirmek, kurumlarının ve ekonomilerinin demokratik koşullara uygun olduğunu göstermek zorunda. Hollanda’nın eski Başbakanı Mark Rutte Brüksel’e geldiğinde yaptığı açıklamada Bosna’nın blokla müzakerelere tam anlamıyla başlayabilmesi için daha yapılması gereken çok iş olduğunu dile getirdi.

Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda da Bosna’nın adaylığını desteklediğini ancak kuralların tam olarak yerine getirilmesini gerektiğini “Kurallara ve gerekli tüm şartların yerine getirildiğine emin olmalıyız” sözleriyle gösterdi.

Etnik ve siyasi çatışmalara rağmen

Bosna Hersek, AB üyelik sürecindeki altı Balkan ülkesinden biri. Diğer ülkeler arasında Arnavutluk, Sırbistan, Kosova, Karadağ ve Kuzey Makedonya yer alıyor. Bu ülkelerin bloğa girişleri yıllardır beklemede. Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın ardından AB bu ülkeleri Kremlin’in etkisinden uzaklaştırmak amacıyla AB kapılarını açmaya eskisinden daha hevesli davranıyor.

Bununla birlikte Bosna-Hersek hâlâ etnik ve siyasi olarak bölünmüş bir durumda. Belki de bu altı Balkan ülkelesi arasında en kırılganlarından biri de yine Bosna. Zira Rusya yanlısı ayrılıkçı Sırp lider Milorad Dodik, Bosna Hersek’ten kopma arzularını açık bir şekilde dile getiriyor.

ABD istihbaratının geçen ay yayınladığı yıllık değerlendirmede Dodik’in “Bosna’daki uluslararası denetimi etkisizleştirmek ve Sırp Cumhuriyeti’nin fiilen Bosna’dan kopmasını sağlamak için provokatif adımlar attığı” belirtiliyor. Dodik’in eylemleri, Boşnak nüfusun liderlerini bölgedeki istikrarı korumak için silaha sarılmaya itebilir. Bu da bölgedeki şiddetli çatışmalara yol açabilir.

Yine de üyelik müzakerelerinin başlamasından mutlu ülkeler var. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, “Batı Balkanlardaki devletler bir bütün olarak bize güvenebilmeli. AB’ye üye olabilecekleri sözü 20 yılı aşkın süre önce Selanik’te verildi, artık bir sonraki adıma geçmenin vakti geldi” diyerek Bosna-Hersek’in üyelik müzakerelerinin başlamasına sevindiğini dile getirdi.

Bosna’nın başkenti Saraybosna’da karar sevinçle karşılandı, sokaklara AB bayrakları asıldı. Emekli Jasmina Kadusic, Amerikan haber ajansı AP’ye verdiği demeçte Bosna’nın AB’ye katılmasının “güzel olacağını” kabul etmekle birlikte sürecin çok uzun sürdüğünü ve siyasetçilerin de yeterince çaba göstermediğini belirtti.

Türkiye ne oldu?

Türkiye zaten AB’nin genişleme raporunda yer vermediği bir ülke. Son yıllarda Türkiye hakkında yazılan raporlar da Türkiye’nin üyeliğe yaklaşmak yerine daha da uzaklaştığı yönünde. Bununla birlikte taraflar arasında gümrük birliği, göçmen meselesi ve vize gibi konularda görüşmeler sürüyor.

Euractiv’in AB’den iki diplomata dayandırdığı haberine göre Almanya son günlerde AB zirvesinin sonuç bildirgesine AB-Türkiye ilişkilerinin geleceğine dair “olumlu bir mesaj eklenmesi” için baskı yapıyormuş.

AB’nin dış politika şefi Josep Borrell geçen yılın başlarınd AB-Türkiye arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerin son durumuna ilişkin bir rapor hazırlamıştı. Ancak bu rapor bir türlü AB liderlerinin önüne gelmedi. AB Konseyi Başkanı Michel, bu sefer de gündemin yoğunluğu nedeniyle konuyu görüşmeye pek istekli davranmamış.

Avrupalı yetkililere göre Türkiye’nin Yunanistan ile ilişkilerinin düzelmesi nedeniyle olumlu bir hava oluşur gibi oldu. Ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Hamas’ı desteklemesi ve Ankara’nın Güney Kıbrıs’a tutumu nedeniyle bazı endişeler olduğu belirtiliyor. Erdoğan en son “Kıbrıs’ta belki de güneye yüklenmiş olsaydık, artık güney-kuzey diye bir şey kalmaz, Kıbrıs tamamen bizim olurdu” demişti. Bu da hem Yunanistan’da hem de Güney Kıbrıs’ta tepkiyle karşılanmıştı.

Sonuç olarak sonuç bildirgesinde Türkiye’nin adı geçmedi, muhtemelen görüşme maddelerinden biri Türkiye olmadı.

166 gün sonra ilk kez Gazze’de ‘ateşkes’ çağrısı

Gündem maddelerinden biri de daha önce belirttiğimiz gibi Gazze’deki savaştı. Michel, Avrupalı liderlerin Ortadoğu’yu baz alan ortak bir açıklama yapma konusunda mutabık kaldıklarını söyledi. Michel, “AB, sürdürülebilir ateşkese vesile olacak acil bir insani ara çağrısı yapmaktadır. Gazze’deki feci durumda sivil halka hayatlarını kurtaracak yardımların ulaştırılabilmesi için bölgeye tam ve güvenli insani ulaşım sağlanması şarttır” dedi.

Bununla birlikte ortak açıklamada, Hamas 7 Ekim’deki saldırısı nedeniyle bir kez daha kınanıyor. İsrail’in de uluslararası hukuk çerçevesinde kendini savunma hakkı olduğu belirtiliyor. Ne var ki uluslararası hukuk sınırı çoktan aşılmış durumda. Savaşta şimdiye kadar çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 30 bini aşkın insan öldü, insani yardımlar bölgeye ulaştırılamadığı için birçok insan açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya.

AB liderleri ateşkes çağrısını 166 gündür devam eden savaşta ilk kez oy birliğine vararak yaptı. Politico’da yer alan habere göre AB’nin ortak bir karara varmasında ABD’nin bugün BM Güvenlik Konseyi’ne sunacağı ateşkes önerisiyle de ilgili. Savaşın başından bu yana ilk kez ABD, BM’ye Gazze’de acil ateşkes ve esir takası temalı bir öneri getirecek.

'Türkiye geleceği Avrupa'da görüyor' ama Avrupa genişlemeyi başka yerde arıyor‘Türkiye geleceği Avrupa’da görüyor’ ama Avrupa genişlemeyi başka yerde arıyor

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.