Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ‘olayın merkezine’ girdi: Times Meydanı’nda ‘Invest in Türkiye’ reklamı
Hafta sonu Çin ve ABD arasında ilginç bir gelişme yaşandı: 5 yıl aradan sonra ilk kez bir Çin dışişleri bakanı ABD'ye gelerek temaslarda bulundu. Bu, ilişkilerin normalleşmesinde yeni bir adım olarak yorumlanırken, iki günlük ziyaretten işbirliği anlaşması çıkmadı.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi beş yılı aşkın süre sonra ilk kez ABD başkenti Washington’a geldi, 26-28 Ekim arasında Amerikalı siyasetçilerle temaslarda bulundu. Çinli bakan ziyaretinde ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile de bir araya geldi. Wang ABD Başkanı Joe Biden ile de görüştü ki bu, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in haziran ayında Beijing’e gelen Blinken’ı kabul etmesine karşılık olarak yorumlandı.
Wang’ın ziyaretinden kritik bir atılım ya da anlaşma çıkması beklenmiyor, ama yine de gezinin Şi’nin gelecek ay ABD’ye olası ziyareti için zemin hazırlaması bekleniyordu. Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesinin kasım ayı ortalarında ABD’nin San Francisco kentinde yapılması bekleniyor ve Şi Covid-19 pandemisine kadar bu etkinliğe düzenli olarak katılıyordu.
Yine de not düşelim, Şi son dönemlerde uluslararası etkinliklere düzensiz şekilde katılıyor. Mesela Küresel Güney’in lideri olmak isteyen beş ülkenin oluşturduğu BRICS’in kapanışında Şi konuşma yapmadı. Ayrıca Çinli lider G20 zirvesine de katılmayıp Biden ile görüşme fırsatını tepti. Dolayısıyla APEC zirvesine katılır mı, bu bir soru işareti olmaya devam ediyor.
Çinli bakan Blinken ile görüşmesinden önce basına yaptığı açıklamalarda uzlaşmacı bir ton kullandı. “Anlaşmazlıklarımız var, farklılıklarımız da. Ama aynı zamanda kritik ortak çıkarları paylaşıyoruz ve birlikte hareket etmemiz gereken zorluklarla karşı karşıyayız” diyen Wang sözlerine “Bu nedenle Çin ve ABD’nin diyalog kurması gerekiyor. Diyaloga devam etmekle de kalmamalı, bunu kapsamlı ve derinlemesine yapmalıyız. Böylece Çin-ABD ilişkilerini istikrara kavuşturabilir ve sağlıklı, istikrarlı ve sürdürülebilir kalkınma yoluna geri döndürebiliriz” diye devam etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Wang’ın Blinken ile görüşmesine ilişkin yapılan açıklama kısa tutuldu ve iki bakanın “farklılıkları ele almanın yanı sıra işbirliği yapılabilecek alanları keşfetmeyi içeren birtakım ikili, bölgesel ve küresek meseleyi görüştükleri” belirtildi. Ancak bunları neler olduğuna değinilmedi.
Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama ise çok daha kısaydı ve “Çin-ABD ilişkileri ile ortak kaygılar konusunda derinlemesine görüş alışverişi yapıldığı için yapıcı bir atmosfer oluştuğu” belirtildi.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise Biden’ın cuma günü Wang ile yaptığı görüşmede “hem ABD’nin hem de Çin’in ilişkilerdeki rekabeti sorumlu şekilde ele alması, iletişimi açık tutması gerektiğini vurguladığı” belirtildi. Biden’ın “ABD ve Çin’in küresel zorlukların üstesinden gelmek için birlikte çalışması gerektiğini” de sözlerine eklediği aktarıldı, ancak ikilinin ne konuştuğuna dair ayrıntı verilmedi.
Blinken’ın Ocak 2021’de göreve gelmesinden bu yana Çin’e yaptığı ilk gezi olan hazirandaki seyahati Çin-ABD arasındaki görüş alışverişlerinin başlangıcı oldu. Blinken’ı Hazine Bakanı Janet Yellen, Özel İklim Elçisi John Kerry ve Ticaret Bakanı Gina Raimondo takip etti.
Ne var ki bu diplomasinin tek yönlü kaldığını söyleyebiliriz. Çin Ticaret Bakanı Wang Wentao’nun mayıs ayında APEC etkinliğine katılmasından Wang’ın bu haftaki ziyaretine kadar ABD’yi tek bir Çinli bakan bile ziyaret etmedi. İki iki ülke temsilcileri daha ziyade İtalya ve İsviçre gibi üçüncü ülkelerde bir araya gelmeyi tercih etti. Yüz yüze Biden ve Şi görüşmesi bile 2022’de G20 zirvesi kapsamında Endonezya’da gerçekleşti.
Şimdiyse Çin’in Dışişleri Bakanı Wang ABD’ye resmi ziyaret düzenleyerek Çin-ABD ilişkilerine bir ölçüde normallik getirme adımı attı. Bu ziyaretin neden bu kadar olağandışı olduğunu şu açıdan da görebiliriz: Normalde her iki ülkenin bu türden ziyaretleri yılda bir kez olurdu, ancak Wang’ın 2018’deki Washington ziyaretinden bu yana Çin’in dışişleri bakanları hiç ABD’ye gitmedi.
Tabii 2018’den bu yana da ABD-Çin ilişkilerinin normal seyrinden saptığı ortada. Bu süreçte iki ülke arasında ticaret savaşı patlak verdi, neredeyse iki yılımızı donduran bir salgın ortaya çıktı, Temsilciler Meclisi’nin eski Başkanı Nancy Pelosi Tayvan’a giderek Çin’i öfkelendirecek adımlar attı ve ABD Güney Çin Denizi’nde Çin’e tavır alan ülkelerin yanında yer alarak ateşe körükle gitti. Bu sorunlar sebebiyle tansiyon sürekli yükseldi ve iki ülke diyalogu yolu bir süreliğine tıkandı. İkili ziyaretler düzensizleşti.