ABD Seçim Günlüğü: Trump, Zelenski ile görüştü, Putin’le de görüşmek istediğini söyledi
Donald Trump, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda gerilimi düşürmek için Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefonda görüştü. Trump görüşmede ABD'nin Avrupa'daki askeri varlığıyla mesaj vererek Ukrayna’daki çatışmaların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı.
Donald Trump 47. Başkan olarak seçilmesinin ardından dünya gündemini sarsacak bir adım attı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefon görüşmesi yapan Trump Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi için gerilimi düşürme çağrısı yaptı.
Bu tarihi görüşme 7 Kasım’da, Trump’ın başkanlık seçimlerini kazandığı günlerin hemen ardından yapıldı. The Washington Post’un elde ettiği bilgilere göre telefon hattının iki lider arasında kurulduğu anlar sadece Amerikan iç politikasını değil, dünya genelindeki stratejik dengeleri de etkileme potansiyeline sahipti.
Görüşmenin başında Trump, Putin’e Washington’un Avrupa’daki askeri varlığını hatırlatarak güçlü bir mesaj verdi. Yeni Başkan “Amerika Birleşik Devletleri’nin Avrupa’da önemli bir askeri mevcudiyeti var ve biz buradayız” diyerek Rusya’nın Ukrayna’daki ilerlemesine karşı Washington’un tavrını net bir şekilde ifade etti.
Bu sözler Trump’ın seçim kampanyası sırasındaki açıklamaları da akıllara getirdi. Trump sık sık ABD’nin Rusya’yla daha yapıcı bir ilişki kurma yolunda adımlar atabileceğini ve Ukrayna krizini hızla çözebileceğini belirtmişti. Bu söylemleri bazı çevrelerce “umut verici bir çözüm” olarak değerlendirilmişti, ancak savaşın gidişatı bu vaatlerin ne kadar gerçekçi olduğu konusunda soru işaretleri yaratmıştı.
Görüşmede Trump, Putin’e Ukrayna’daki çatışmaların sona erdirilmesi için bir fırsat penceresi olduğunu söyledi ve “gerilimi azaltma” çağrısında bulundu. Bu çağrı özellikle Batı başkentlerinde dikkatle takip edildi. Trump savaşın taraflarına diyalog kanallarını yeniden açmanın önemini vurgulayarak ‘Rusya’nın saldırganlık politikasını sona erdirmesi’ gerektiğini dile getirdi.
Putin 7 Kasım’da Trump’ın zaferini kutlayarak “Yeni Başkanı tebrik ediyorum ve kendisiyle konuşmaya her zaman hazırım” demişti. Putin’in bu yaklaşımı Trump’ın seçim zaferiyle birlikte uluslararası arenada önemli bir “yumuşama” sürecine girileceği beklentilerini artırmıştı.
Bu telefon görüşmesi Trump’ın başkanlık görevi öncesinde büyük bir dış politika adımı olarak değerlendirildi. Trump’ın bir yandan Rusya’yla daha yakın ilişkiler kurma arzusunu, diğer yandan Ukrayna’daki çatışmayı sona erdirme isteğini dengelemesi dünya çapında büyük bir merak uyandırdı.
Trump’ın seçim kampanyası sırasında yaptığı en dikkat çekici açıklamalardan biri de Ukrayna’daki savaşı “hemen” bitirebileceğini iddia etmesiydi. Bu açıklama bazılarına “savaşın sona erdirilmesi için yeni bir yol haritası” olarak umut vermişken diğerleri tarafından gerçekçi bulunmamıştı. Zira Ukrayna’da Rusya’nın saldırılarıyla başlayan bu savaş küresel ölçekte siyasi, ekonomik ve insani sonuçlar doğurmuştu. Trump’ın bu iddiaları şimdilik daha çok söylem olarak kaldı, ancak telefon görüşmesi geçmişteki sözlerinin bir adım ötesine geçip somut bir diplomatik çabaya dönüştüğünü gösterdi.
Habere göre görüşmeden hemen sonra Ukrayna yönetimi Trump ve Putin arasındaki telefon konuşmasından haberdar edildi. Ukrayna hükümetinin görüşmenin içeriğine dair detaylı bilgilendirilmesi Kiev’in savaşın geleceğine dair endişelerinin arttığı bir dönemde kritik bir öneme sahip. Kiev yönetimi Trump’ın yaklaşımının nasıl bir etki yaratacağını dikkatle izlerken savaşın sona erdirilmesi için uluslararası destek arayışını sürdürdü.
Trump ve Putin arasındaki bu görüşme dünya çapında büyük yankı uyandırırken, gerilimin düşürülmesi adına bir dönüm noktası olma potansiyelini taşıyor. Ancak her iki liderin açıklamalarına rağmen Ukrayna’daki savaşın ne zaman sona ereceği ve tarafların anlaşmaya ne zaman varacağı belirsizliğini koruyor. Trump’ın önerileri uluslararası diplomasi arenasında dikkatle izlenecek ve tüm tarafların tavrı savaşın gidişatını şekillendirebilir.
Birçok dünya lideri Donald Trump’ın başkanlık görevine başlamasıyla birlikte, ABD’nin dış politikasının nasıl bir rotada şekilleneceğini sorguluyor. Ancak şimdilik Ukrayna’daki savaşa dair umut veren tek şey Trump’ın güçlü bir gerilim düşürme çağrısında bulunması oldu.