Singapur Havayolları uçağı şiddetli türbülansta saniyeler içinde 54 metre düşmüş
Katar Havayolları'na ait Boeing 787 Dreamliner modeli uçak Doha'dan Dublin'e giderken Türkiye üstünde türbülansa girdi. Uçaktaki altı yolcuyla mürettebattan altı kişi yaralandı.
2024 uçak kazalarıyla dolu bir sene olmaya gidiyor. Boeing’in ya kopan kapısı ya da düşen burun tekerleğiyle başladı, türbülans kazalarıyla devam ediyor. Londra’dan Singapur’a giden Boeing modeli uçağın girdiği türbülansta bir kişinin ölmesi ve 30 kişinin yaralanmasının üstünden daha bir hafta geçmeden bu kez Doha’dan Dublin’e giden bir uçak türbülansa girdi, 12 kişi yaralandı.
Katar Havayolları’na ait Boeing 787 Dreamliner modeli QR107 sefer sayılı uçak Türkiye semalarından geçerken türbülansa girdi. İrlanda kanalı RTE türbülansın içecek ve yiyecek servisi sırasında 20 dakika kadar az sürdüğünü açıkladı. Olay sırasında altı yolcu ve mürettebattan altı kişi 12 kişi yaralandı.
Uçuşa ara vermeden Dublin’e varan uçak havaalanı polisi, itfaiye ve kurtarma ekipleri tarafından karşılandı. Dublin Havaalanı yaralanan yolculara ve personele yardım ve müdahale edildiğini, seferlerin etkilenmediğini açıkladı.
Bu türbülans Singapur Havayolları’nın Londra’dan Singapur’a giden ve içinde 104’ten fazla yolcu olan uçağın girdiği şiddetli türbülanstan günler sonra yaşandı. O uçak da salı günü 37 bin fit yüksekte birkaç yüz fitlik keskin bir düşüş yaşamıştı.
Uçak yolculukları sırasında türbülans hava akımlarındaki düzensizlikler nedeniyle uçağın ani hareketler yapmasına neden oluyor. Türbülansın şiddeti hafiften çok şiddetliye kadar değişebiliyor ve pilotlar genellikle yolcuların güvenliği için türbülanslı bölgelerden kaçınmaya çalışıyor.
Uçak yolculukları sırasında yaşanan türbülans hava akımlarında yaşanan dengesizlikler nedeniyle uçağın ani hareketlerine verilen isim. Uçak yolculuklarında ani endişeye neden olmakla birlikte modern uçaklar bu tür sarsıntılara dayanacak şekilde tasarlandı. Hafif ve orta şiddetteki türbülanslarda yolcular emniyet kemerlerinin sıkılaştığını hissedebileceği gibi emniyete alınmamış eşyalar kabin içinde hareket edebilir. Ancak şiddetli türbülanslarda kemer takmayan yolcular kabin içinde savrularak ağır bir şekilde yaralanabileceği gibi ölebilir de.
Daha geçen yıl mart ayında özel bir jette yaşanan şiddetli türbülans nedeniyle eski Beyaz Saray yetkilisi Dana Hyde ölmüş, olaydan birkaç gün sonra başka bir ticari uçakta meydana gelen şiddetli türbülansta yedi kişi hastanelik olmuştu. Yine geçen yıl temmuz ayında Hawaiian Havayolları’nın Sidney’ye giden uçağı şiddetli türbülansa girince yedi kişi yaralanmıştı.
Eylül 2022’de yapılan bir araştırma açık hava türbülansının 2050-2080 yıllarında dünya genelinde özellikle de en yoğun uçuş güzergahlarında büyük ölçüde artacağı öngörülüyor.
ABD’de her yıl yaklaşık 65 bin uçak orta şiddette türbülansa girerken, 5500’ü şiddetli türbülansa giriyor. Ancak bu sayılar iklim değişikliği nedeniyle daha da artabilir. Birleşik Krallık’taki Reading Üniversitesi’nde atmosferbilimci Paul Williams 2022 yılında CNN’e iklim değişikliğinin türbülansları etkilediğini düşündüğünü söylemişti. Williams o zamanki açıklamasında yaptıkları simülasyonlarda şiddetli türbülansların önümüzdeki yıllarda iki ya da üç katına çıkabileceğini gördüklerini söylemişti.
Uçakların bulutsuz, açık hava koşullarında birdenbire karşılaştığı bir olgu olan açık hava türbülansı özellikle son yıllarda çok daha sık ve şiddetli görülür oldu. Bu artışın başlıca nedenlerinden biri iklim değişikliği. Gerçi salı günkü uçak türbülansı birdenbire ortaya çıkan gök gürültülü fırtınadan etkilenmişti. Katar Havayolları uçağının ne tür bir türbülansa girdiğiyse henüz bilinmiyor.
Türbülansın bir diğer nedeni de eskisinden çok daha fazla uçuş seferinin olması. Artan hava trafiği uçakların daha çok aynı hava koridorlarını kullanmasına neden oluyor. Diğer uçaklarla asgari mesafeyi korumaya çalışan pilotların türbülanstan kaçması da daha zor oluyor.
Türbülans faciasının bir kez daha Boeing model bir uçakta gerçekleşmesi ise şirketin şanssızlıklarına bir yenisini ekledi. Malum, Boeing bu seneye art arda kazalarla başladı. İlk olarak ocak ayı başında Portland Uluslararası Havalimanı’ndan kalkışa geçen Boeing 737 Max’in acil çıkış kapısı kısa süre sonra uçağın gövdesinden kopuverince araç acil iniş yapmak zorunda kaldı. Daha sonra yapılan incelemelerde kapıyı güvenli bir şekilde yerinde tutmak için tasarlanan dört cıvatanın takılmadığı öne sürüldü. Daha sonra başka bir kazada uçağın burun tekerleği düştü, 747 tipi kargo uçağı da havada birdenbire alev aldı.
FAA altı haftalık denetiminin sonucunda şirketin üretim kalite kontrol gerekliliklerine uymadığı çok sayıda örneğe rastladıklarını açıkladı. Bu süreçte Boeing’de yaşanan sıkıntıları kamuyla paylaşan eski çalışanlar ise birer birer ölmeye başladı. Bu da şirketin itibarını zedeleyen bir diğer konu oldu. Şirket ticari uçuş ekibini baştan aşağı yenilese de fayda etmedi, kazalar devam ediyor. Bunun en köklü sebebi de Boeing’in Avrupa’daki rakibi Airbus’ı yakalamak için siparişleri çok daha hızlı yetiştirmeye çalışırken işçiler üzerindeki yükün artması sonucu bazı parçaların unutulması, konmaması ve bakımların dikkatli bir şekilde yapılmaması.
Ticari uçuş birimi bu sorunlarla sarsılırken uzay biriminin yaptığı Starliner uzay aracı iki NASA astronotunu Uluslararası Uzay İstasyonu’na taşımaya çalışacak. Starliner programının yöneticiliğini yapan Mark Nappi’ye göre Starliner ekibinin öncelikleri sorunsuz bir test görevinden geçmek ve mürettebatın güvenliğini sağlamak. Bu da ticari uçuş biriminin son birkaç aydır başaramadığı şeyler. Nappi “Bu araçta insanlar uçacak. İşimizi her zaman çok ciddiye alıyoruz. Kariyerimi bu sektör üzerine kurdum ve listemin en tepesinde hep bu yer aldı” dedi.