Dünyanın en güçlü adamıyla dünyanın en zengin adamı küfür kıyamet kavgaya tutuştu

Perşembe günü Amerikalılar için sıradan bir gün olarak başladı. Ama tabii Beyaz Saray’da Donald Trump oturmaya devam ederken bir gün ne kadar sıradan olabilirse o kadar sıradan.

Başkan Trump’ın önemli bir konuğu vardı, Almanya’nın yeni başbakanı Friedrich Merz. Beyaz Saray’da Oval Ofiste onunla görüşme öğlen saatlerinde başladı. Her zaman olduğu gibi ilk bölümde gazeteciler de Oval Ofisteydi ve başkan ile Alman Başbakanına sorular soruyorlardı.

Konuşulacak da çok şey vardı. Ticaret savaşı, Ukrayna-Rusya savaşı, Başkanın Çin devlet Başkanı Şi Cinping’le yaptığı telefon konuşması ve tabii halen Senato gündeminde olan Trump’ın “Büyük çok güzel yasa” dediği vergi indirimi yasası.

Trump gazetecilerin sorularını cevaplarken 13. dakikada ansızın konu Elon Musk’a geldi. Musk bir hafta önce Beyaz Saray’daki görevinden ayrılmış, ayrılırken de Başkan Trump ile yine Oval ofiste bir dizi açıklama yapılmıştı. Seçimde Trump için 250 milyon dolardan fazla para harcayan, Trump seçildikten sonra Amerikan Federal Hükümetine “DOGE” adı verilen bir kurumla dalıp tasarruf adı altında binlerce devlet memurunu işten atan Musk ile Trump’ın arasında, iki ismin gizlemeye çalıştığı bir kara kedi vardı.

Musk, Trump’ın “Büyük çok güzel yasa” dediği yasayı bütçe açığı yaratacağı için eleştiriyordu. Gerçekten de bu yasa amerikan bütçe açığını büyütecekti yapılan projeksiyonlara göre ama Musk’ın bir de söylemediği itirazı vardı yasaya: Yasa, elektrikli otomobillere devletin verdiği vergi indirimlerini ve diğer teşvikleri sona erdiriyordu. Oysa Musk’ı “Dünyanın en zengin adamı” yapan şey tam da o elektrikli otomobilleri üreten şirketi Tesla’ydı. Musk son günlerde kendisine ait olan sosyal medya platformu X üzerinden bu yasa hakkında çok ağır ifadeler kullanıyordu.

Başkan Trump, yanında Alman Başbakanı da varken Musk hakkında konuşmaya başladı. Önce kibardı, “Ben her zaman Elon’u sevdim” dedi. “Ama Elon’un yasadansa beni eleştirmesini tercih ederim.”

Derken retorik sertleşti. “Elon’la çok iyi ilişkim var ama bundan sonra da olmaya devam edecek mi bilmiyorum” dedi ve ekledi: “Elon’un varlığı ve katkısı seçim üzerinde çok da etki yaratmadı. Her şart altında Pennsylvania’yı kazanırdım.”

Trump’ın bu sözleri canlı yayınlanıyordu ve Oval Ofis’teki açıklamalar daha bitmemişti ki, Elon Musk sosyal medyadan yağdırmaya başladı.

İlk mesajı, “Ben olmasam Trump seçimi kaybederdi, Demokratlar Temsilciler Meclisi’nde de Senato’da da çoğunluk olurdu” dedi. Sonra hemen ekledi: “Bu ne nankörlük.”

Birkaç saat sonra Elon Musk yine X’ten 200 milyon  takipçisini bir ankete çağırdı: Acaba Cumhuriyetçi Parti yerine yeni bir parti kurulmalı mıydı? Musk’ın bu sorusuna “Evet” cevabı verenler arasında onun milyarder arkadaşı Mark Cuban da vardı.

Bu arada Musk’ın büyük düşmanı bir MAGA’cı olan Steve Bannon devreye girdi, Musk’ın sonradan Amerikan vatandaşı olduğunu hatırlatıp onun dosyasını yeniden incelemeyi teklif etti. Kısaca “Musk’ı vatandaşlıktan atalım” diyordu.

Musk o sırada bombardımana devam ediyordu. Cumhuriyetçilerin kendisiyle Trump arasında bir seçim yapması gerektiğine sohbetlere dahil oldu, “Bir hatırlatma yapayım, Trump’ın 3,5 yılı var, bende 40 yıl daha buralarda olacağım” dedi.

Sosyal medya çoşmuş, herkes Musk-Trump kavgası konuşuyordu. Hatta Musk’ın çocuklarından birinin annesi olan Ashley St. Clair bile tartışmaya girdi, Donald Trump’a hitaben “Eğer ayrılma tavsiyesine ihtiyacın olursa bana haber ver” diye yazdı.

Derken öğleden sonra 14.37’de Donald Trump klavyenin başına geçti çok ağır yazmaya başladı.

İlk söylediği şuydu: “Bütçeden milyarlarca dolar tasarruf yapmanın en kolay yolu, Elon’un hükümet kontratlarını ve aldığı sübvansiyonları iptal etmek. Biden bu yolu neden seçmedi diye hep şaşırmışımdır.”

Burada da durmadı. “Elon ince bir buz üzerinde. Ona ayrılmasını ben söyledim, herkesi elektrikli araç almak zorunda bırakan teşvikleri kaldıracağını aylardır biliyordu ve bundan ötürü delirdi” diye yazdı.

Trump’ın bu sözlerine Musk’ın cevabı, kendi şirketi SpaceX tarafından üretilen Dragon adlı uzay aracını geri çekeceğini söylemek oldu. Bu araç Amerika ve NASA için çok önemli, astronotlar bu araçla uzaya gidip geliyorlar.

Derken Washington’da saat 15.00’i gösterdiğinde (Türkiye’de 22.00) Musk, “Artık bombayı ortaya bırakma zamanı geldi” diye yazdı ve ekledi: Trump’ın adı Epstein dosyalarında geçiyor. O yüzden dosyalar halka açıklanmadı.”

Oysa Epstein dosyaları açıklandı ve Trump’ın Epstein ile dostluğunu da, bu dosyalarda adının geçtiğini de bilmeyen yok. Ama Amerikan  komplo teorileri hep “Dosyaların hala açıklanmayan bölümleri olduğunu” söylüyor.

Musk durmak bilmiyordu. Saat 16.00’dan hemen sonra bu kez Trump’ın görevinden azledilmesi, yerine JD Vance’in gelmesini isteyen bir tweet yazdı.

Buna karşılık Donald Trump kavgayı tırmandırmamayı seçti. The Wall Street Journal’ın yazdığına göre Trump Beyaz Saray’daki yardımcılarına “Musk çocuklaştı” demişti. Ona göre Alman Başbakanıyla sohbet sırasında Musk hakkında söylediklerinde Musk’ın bu kadar alınmasını gerektiren bir şey yoktu.

Buna karşılık Trump taraftarları çoşmuştu, özellikle de Steve Bannon. “Hemen SpaceX’i devletleştirelim” diyordu. Bu gerçekten de yapılabilir bir şey. Zaten o korkuyla olsa gerek Elon Musk da daha önce Dragon uzay aracıyla ilgili söylediklerinden vazgeçti.

Fakat tabii Amerikan sosyal medyası, hemen hemen her rengiyle dün bu kavgayı konuştu, onbinlerce “meme” yaratıldı, konuyla ilgili görüş açıklamayan kalmadı gibi bir şey.

X platformunda kavga gün boyu bir numaralı TT idi ve adı da “GirlFight”tı. Bu arada olan Tesla hisselerine oldu, elektrikli araç şirketinin hisseleri yüzde 15’e yakın değer kaybetti.