Filistinlileri Refah’a hapseden İsrail’e AB’den tepki: Ay’a mı süreceksiniz?

İsrail'in Refah'a saldırı ve bölgedeki 1.5 milyona yakın Filistinliyi sürme planına bir tepki de AB'den geldi. İsrail'e saldırıları durdurma çağrısı yapan AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell "İnsanlar tahliye edilecekmiş. Nereye, Ay'a mı?" dedi.

Dünya 14 Şubat 2024
Bu haber 10 ay önce yayınlandı
İsrail ordusunun Gazze'nin güneyindeki Refah kentine düzenlediği hava saldırıları sonucu ölü ve yaralıların olduğu bildirildi. Saldırı sonucu aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu yaralılar, tedavi için Kuveyt Hastanesi'ne getirildi. / Fotoğraf: AA

İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 7 Ekim’den bu yana 27 binin üzerinde Filistinli hayatını kaybederken İsrail bölgenin en güneyinde Mısır’a açılan kapıya, Filistinlilerin tek sığınağı Refah’a saldırı planını hayata geçiriyor. İsrail bölgenin tahliyesini istiyor, Mısır yeni göçmen dalgasından korkuyor, Filistinliler ise çaresiz ve can derdinde.

Hal böyleyken Batılı güçler dahil uluslararası toplum Refah’ta yaşananlara giderek daha çok tepki gösteriyor. İsrail’in saldırı ve tahliye planına tepki gösteren Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı  (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini ve Belçika Kalkınma Bakanı Caroline Gennez AB ülkeleri kalkınma bakanlarının Brüksel’deki gayrı resmi buluşmasının ardından ortak basın toplantısında konuştu.

Lazzarini: Güvenli denebilecek bir yer yok

Lazzarini Refah’ta bir askeri operasyonun başlama ihtimalinden endişe duyduğunu söyleyerek “Hepimizin bildiği üzere sivil halkın ödediği bedel tarif edilemez boyutlarda. Nüfusun yüzde 5’i ya öldürüldü, yaralandı ya da kayıp ve hepsi dört ay içinde oldu” dedi.

Lazzarini saldırılar nedeniyle bölgede faaliyet göstermenin her geçen gün daha da zorlaştığını söyleyerek “Dün ilk kez Birleşmiş Milletler (BM) yerel polis asgari koruma sağlamadığı için çalışamadı. Yerel polis olmadığı için de sınırdaki konvoylarımız yağmalandı ve 100 kadar genç tarafından tahrip edildi” dedi.

Gazze Şeridi’nde “güvenli” bir yer olmadığını vurgulayan Genel Komiser şöyle devam etti:

“Gazze Şeridi’nde güvenli bir yerin ne anlama geldiği konusunda hiçbir fikrim yok. Şu ana kadar 4 kez insanların bir yerden başka bir yere götürüldüğünü gördüm. Her seferinde onlara daha güvenli olduğu söylenen bir yere gitmeleri söylendi ve ardından gidilen yerin güvenli olmadığı kanıtlandı. Peki bu insanlar nereye gidecek, bilmiyorum.”

Lazzarini İsrail’in UNRWA’nın Hamas’a destek verdiği iddialarının ardından yürütülen soruşturma ve kendisine gelen tepkiler nedeniyle istifa edip etmeyeceği sorusuna “İstifa etmek gibi bir niyetim yok” cevabını verdi.

Borrell: Netanyahu kimseyi dinlemiyor

Toplantıda konuşan ve UNRWA’ya desteğin sürmesi konusunda AB üye ülkeleri arasında fikir ayrılıkları olduğunu söyleyen Borrell şöyle dedi:

“İsim vermeyeceğim ancak bazı üye ülkeler ‘desteğimi artıracağım’ derken bazıları ‘desteğimi iptal edebilirim’, bazıları da ‘iptal etmeyeceğim ama açıklama yapılana kadar yardım etmeyeceğim’ diyor. Ancak çoğunluğun Filistin halkını desteklemek için başka alternatif olmadığı gerçeğini anladığını düşünüyorum.”

Borrell İsrail hükümetinin UNRWA’nın kapanması isteğini gizlemediğini hatırlatarak suçlamaları kanıtlaması gereken tarafın İsrail olduğunu, ancak şimdiye kadar herhangi bir kanıt iletilmediğini söyledi.

UNRWA’yla ilgili karara varılması için iddiaların kanıtlanması gerektiğini vurgulayan Avrupalı kurt diplomat “(İddialar) Belki doğrudur belki değildir, ancak makul gibi görünen iddiaya insanların körü körüne inanmak zorunda kalması hukukun temel ilkelerine aykırı. Ve bizler her zaman hukukun üstünlüğünden söz ederiz. Umuyorum ki bunu söylediğim için antisemitizmle suçlanmam” eleştirisi yaptı.

Borrell Gazze’de her geçen gün artarak devam eden sivil kayıplara tepki gösteren ülkelere çağrı yaparak “Eğer çok fazla insanın öldürüldüğüne inanıyorsanız, belki de bu kadar çok insanın öldürülmesini engellemek için (İsrail’e) daha az silah sağlamalısınız. Herkes Tel Aviv’e gidip yalvarıyor ‘Bunu yapmayın, sivilleri koruyun, bu kadar çok insanı öldürmeyin’ diye. Ama (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu kimseyi dinlemiyor” dedi.

İsrail’in Refah bölgesine saldırı planı için de Borrell “İnsanlar tahliye edilecekmiş. Nereye, Ay’a mı? Bu insanları nereye tahliye edecekler? Uluslararası toplum bunun çok fazla insanın hayatını kaybedeceği bir katliam olacağına inanıyor. Belki de (İsrail’e yaptıkları) silah tedarikini düşünmeleri gerekiyordur. ‘Çok fazla insan öldürülüyor, lütfen insanlarla ilgilenin, lütfen bu kadar çok insan öldürmeyin’ demeye devam ediyorlar. ‘Lütfen’ demeyi bırakın ve bir şeyler yapın” diye tepkisini dile getirdi.

Borrell UNRWA’ya desteğin kesilmesinin risklerine ilişkin “desteğin kesilmesi ihtiyaç sahibi milyonlarca insana verilen hayati hizmetlerin kesintiye uğraması ve Gazze’de daha büyük bir insani felaket anlamına gelecek” dedi.

Belçikalı bakan: Bu insanların gidecek yeri yok

AB Dönem Başkanı Belçika’nın Kalkınma İşbirliği Bakanı Gennez ise Refah bölgesine saldırı planı için “Refah’ta mahsur kalan bir milyondan fazla Filistinli bizzat Başbakan’ın (Binyamin Netanyahu) emriyle yapılacak kara operasyonuyla karşı karşıya. Bu insanların gidecek hiçbir yeri yok. Geniş çaplı bir saldırı insani bir felakete, çok daha fazla ölüme ve çok daha fazla yaralanmaya yol açacaktır” dedi.

Netanyahu’nun açıklamasının Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) İsrail’den sivil can kaybını önlemesini ve daha fazla insani yardım ulaştırılmasını isteyen ve ateşkes içermeyen ihtiyati tedbirleri uygulama kararından sadece haftalar sonra geldiğini vurgulayan Gennez ateşkes çağrısını yineledi.

İsrail’in Refah’ı Filistinlilere dar etme planı ve saldırılar

Tel Aviv yönetimi Gazze Şeridi’nde saldırıları boyunca kuzeydekiler için güvenli bölge ilan ederek yaklaşık 1.5 milyon Filistinliyi göçe zorladığı Refah bölgesini, karadan işgal etmek ve nüfusu buradan zorla çıkarmak istiyor. Netanyahu hükümeti Refah’a saldırma niyetini açıklamasının ardından uluslararası toplumdan gelen tepki ve uyarılar üzerine yerinden edilmiş yüzbinlerce insanın şehri terk etmesi için güvenli bir geçiş koridoru sağlanacağını öne sürdü.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hafta sonu Amerikan ABC News kanalına verdiği ve bazı bölümleri yayınlanan röportajda, bölgede olası bir kara saldırısı öncesinde Refah’ta yerlerinden edilmiş yüzbinlerce Filistinliye “güvenli geçiş” sağlanacağını iddia etti. Netanyahu, Hamas’ın Gazze’deki son kalesi olarak tanımladığı Refah’ı işgal etmeden önce şehre sığınan bir milyondan fazla Filistinlinin tahliyesini sağlamak üzere detaylı bir plan üzerinde çalıştıklarını söylemişti.

Gazze’ye yönelik saldırılarında on binlerce Filistinliyi öldüren İsrail, bölgenin kuzey ve orta kesimlerindeki nüfusun büyük bölümünü Mısır sınırındaki Refah kentine yığılmaya zorladı. İsrail saldırılar boyunca kuzeydekiler için “güvenli bölge” ilan ettiği güney bölgesini havadan vururken şimdi de karadan işgal etmeyi ve nüfusu buradan çıkmaya zorlamayı planlıyor.

Refah’ta 1.5 bin civarında sivilin sıkıştığı tahmin edilirken uluslararası toplum İsrail’i Refah’a yönelik kapsamlı bir saldırının yeni ve büyük bir trajediye neden olacağı konusunda uyarıyor.

7 Ekim sonrası yaşananlar

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

Tel Aviv’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 12 bini çocuk, 8 bin 190’ı kadın olmak üzere 27 binin üzerinde Filistinli öldürüldü, 66 binden fazla kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 225’i karadan işgal sürecinde olmak üzere 560’tan fazla askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.

Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 381 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda en az 30 Lübnanlı sivil ve 180’den fazla Hizbullah mensubu ile en az 6 İsrailli sivil ve 10 İsrail askeri öldü.

İsrail'in tahliye planı: Çadır kentler kurulacak, parasını ABD ve Araplar ödeyecekİsrail’in tahliye planı: Çadır kentler kurulacak, parasını ABD ve Araplar ödeyecek

ABD Senatosu onayladı: Ukrayna, İsrail ve Tayvan'a 95,3 milyar dolar yardımABD Senatosu onayladı: Ukrayna, İsrail ve Tayvan’a 95,3 milyar dolar yardım

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.