İsrailli bakan Aksa’da ‘Sinagog inşa etmek isterim’ dedi, tansiyon tavan yaptı
İsrail saldırısı altındaki Gazze'de ölü sayısı artarken kıtlık da Filistinlileri tehdit ediyor. Ateşkes ve esir takası anlaşması için baskı altında olan İsrail, Refah'a saldırı planını onaylayıp, Katar'a heyet gönderdi.
İsrail ve Hamas’ın başını çektiğini Filistinli örgütler arasındaki savaş devam ederken Gazze’deki kıtlık ve insani kriz de gün geçtikçe çok daha kritik seviyelere geliyor. Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), Gazze Şeridi’nin kuzeyinde iki yaşın altındaki çocukların üçte birinin akut yetersiz beslenmeden muzdarip olduğunu bildirdi.
UNRWA, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, çocuklardaki yetersiz beslenmenin hızla yayıldığını ve Gazze’de benzeri görülmemiş seviyelere ulaştığını belirtti. “Gazze’nin kuzeyinde iki yaşın altındaki her üç çocuktan biri akut yetersiz beslenmeden muzdarip” ifadesinin kullanıldığı açıklamada, kaybedecek zaman olmadığı vurgulandı. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu da (UNICEF), dün yaptığı açıklamada, İsrail’in saldırıları altındaki Gazze Şeridi’nin kuzeyinde, akut yetersiz beslenme sorunu yaşayan çocuk sayısının bir ayda 2 katına çıktığını bildirmişti.
İsrail’in insani yardım girişlerine ambargo uyguladığı Gazze’deki vahim tablo, İsrail üzerindeki uluslararası baskının da artmasına neden oluyor. İsrail her ne kadar arabulucularla görüşmeyi devam ettirse de ateşkes ve esir takası önerilerine yanaşmadığı gibi Refah’a sıkıştırdığı Filistinliler üzerindeki operasyon tehdidini de sıklaştırıyor.
İsrail cuma günü, Hamas’ın rehine ve tutuklu takası ile ateşkes için yeni bir öneri sunmasının ardından arabulucularla görüşme yapmak üzere Katar’a bir heyet göndereceğini belirtmişti. Görüşmeler hakkında bilgi sahibi bir kaynak Reuters’a, heyete başkanlık edecek ismin İsrail dış istihbarat teşkilatı Mossad’ın başkanı David Barnea olduğunu söyledi. Aynı kaynak, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun da Katar’daki görüşmelerden önce kabineyi toplamaya çalıştığını söyledi.
Hamas ve İsrail arasında Ramazan ayı başlamadan bir ateşkes ve esir takası anlaşmasının yapılabilmesi umut ediliyordu, ancak olmadı. Ramazan başlamadan önce ateşkes sağlama çabaları defalarca başarısızlığa uğrarken, İsrail Başbakanı ise Refah’a saldırı planlarını onaylamıştı. Refah, İsrail saldırılarından kaçan bir milyondan fazla Filistinlinin adeta Tel Aviv güçlerince sıkıştırıldığı, İsrail’in Gazze’ye saldırıları sırasında kara operasyonu yapmadığı son büyük yer. Ancak, çanlar orası için de çalıyor. Ateşkes ve esir takası için üzerindeki baskı artsa da İsrail, Refah’a saldırmaya hazırlanıyor.
Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, ayrıntı veya zaman çizelgesi verilmeden “Refah’taki eylem planlarının onaylandığı” belirtildi. Açıklamada, ordunun “operasyonel taraf ve halkın tahliyesi için hazır olduğu” belirtildi.
Savaş sırasında İsrail’i destekleyen ABD Başkanı Joe Biden’ın inandırıcı sivil koruma planları olmadan İsrail’in Refah’a saldırmasına karşı olduğu biliniyor. Hatta Refah konusu yüzünden Biden ve Netanyahu’nun arası açılmış durumda. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da cuma günü Viyana’ya yaptığı ziyarette Washington’un Refah operasyonuna ilişkin herhangi bir plan görmediğini söyledi ancak sivillerin “zarar görmemesini” sağlamak için “açık ve uygulanabilir bir plan” istediğini yineledi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın ofisi, saldırı planıyla ilgili “yeni bir katliamla ve Gazze’deki Filistin halkının daha fazla yerinden edilmesiyle sonuçlanabilecek İsrail askeri saldırısı” konusunda derin endişelerini dile getirdi. Açıklamada “Başkanlık, Filistin halkının zaten büyük acılarını daha da artırabilecek bu askeri saldırıyı önlemek için hem ABD yönetiminin hem de uluslararası toplumun hızlı müdahalesinin aciliyetinin altını çizdi,” dendi.
Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Refah’a yönelik bir saldırıdan duyduğu endişeyi dile getirdi. Alman dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada da “Refah’ta geniş çaplı bir saldırının haklı gösterilemeyeceğini” belirtti. Resmi sosyal medya hesabından yapılan açıkladama “Bir milyondan fazla insan oraya sığındı ve gidecek hiçbir yeri yok. Ölümlerin sona ermesi ve rehinelerin serbest bırakılması için artık insani bir ateşkese ihtiyacımız var,” ifadeleri yer aldı.
ABD dışında Fransa ve İngiltere gibi birçok ülkede İsrail’i Refah’a saldırmaması konusunda uyarmaya devam ediyor ancak İsrail’in bu uyarıları pek dinlemeye niyeti yok gibi görünüyor.
İsrail ordusunun, halkı aç ve susuz bırakıp yardımların ulaşmasını engelleyerek insani felakete yol açtığı Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda can kaybı son 24 saatte 63 artarak 31 bin 553’e çıktı. İsrail’in bitmeyen saldırıları aynı zamanda Gazze’yi yerle yeksan etti ve Filistinlileri büyük bir kıtlıkla karşı karşıya bıraktı. İnsani kriz öylesine büyüdü ki İsrail’in müttefikleri bile alarma geçti. Batılı ülkeler İsrail’e yardımların ulaştırılması için daha fazla çaba göstermesi çağrısında bulunurken, BM de yardımların İsrail’in ambargoları nedeniyle karadan iletilemediğini söylüyor. İsrail Gazze’deki sivillere yönelik insani yardımlara herhangi bir sınırlama getirmediğini iddia ederek yardımların ulaştırılamamasından BM kuruluşlarının yetersizliğini sorumlu tutuyor.
Gazze’ye hava ve deniz yoluyla yardım sevkiyatı başladı, ancak yardım kuruluşları bunların karadan malzeme getirmenin yerini tutamayacağını söylüyor. Yardım kuruluşu, Kıbrıs üzerinden yeni bir deniz rotasına öncülük eden World Central Kitchen tarafından Gazze’ye yapılan ilk teslimat Cuma günü ulaşarak 200 tonluk yükünü boşalttı. Açıklamaya göre bir başka gemi de yardım taşımak için hazır. Amerika Birleşik Devletleri ve Ürdün de cumartesi günü havadan yardım dağıttıklarını söyledi. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri ile ortak operasyon kapsamında, Gazze’ye 8 tondan fazla insani yardımı havadan indirdiklerini açıkladı.
İsrail’in hedefindeki UNRWA’yı finanse etmeyi kesen bazı ülkeler kararından döndü
İsrail’in, bazı personelinin 7 Ekim saldırılarına karıştığına ilişkin iddiaları sonrası UNRWA’ya sağladıkları mali desteği askıya alan Avustralya, Kanada, İsveç ve AB, kararlarından dönerek Ajans’ı finanse etmeyi sürdüreceklerini duyurdu. BM üyesi devletlerin gönüllü katkılarıyla finanse edilen UNRWA, faaliyetlerine başladığı 1950’den bu yana Filistinli mültecilere gıda, sağlık, eğitim ve barınak gibi insani yardımları sağlayan ana kuruluş konumunda bulunuyor. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda, Gazze’deki Filistinlilerin büyük çoğunluğuna ev sahipliği yapan Ajans’ın 150’yi aşkın tesisi hasar alırken, 165 çalışanı hayatını kaybetti. Ajans’a yönelik karalama kampanyası yürüten İsrail, UNRWA’nın bazı çalışanlarını Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği saldırıya karışmakla suçlarken, bu iddialar, bazı ülkelerin Ajans’a sağladığı mali desteği askıya almasına sebep oldu.
İsrail’in iddialarını kanıtlayacak deliller ortaya koymaması ve Gazze’deki insani krizin her geçen gün artması üzerine, Ajans’a verdikleri mali desteği askıya alan ülkelerden bazıları ve AB, UNRWA’yı yeniden finanse etmeye karar verdi.
Avrupa Birliği: AB Komisyonundan martın başında yapılan yazılı açıklamada, BM tarafından atılan adımların ve UNRWA’dan talep edilen taahhütlerin dikkate alındığı ifade edildi. Açıklamada, 2024 için UNRWA aracılığıyla gerçekleştirilmesi öngörülen 82 milyon euroluk yardım tutarına ilave yapılmasına karar verildiği, toplam desteğin 150 milyon euroyu bulacağı bildirildi. AB, 29 Ocak’ta, UNRWA’ya sağlanan finansal desteğin devamını, BM tarafından başlatılan soruşturmanın sonuçları ve atılacak adımlar ışığında değerlendireceğini bildirmişti.
Avustralya: Dışişleri Bakanı Penny Wong, düzenlediği basın toplantısında, hükümetin UNRWA’ya yıllık 20 milyon Avustralya doları fon sağladığını dile getirerek, 27 Ocak’ta, iddialar nedeniyle ek olarak yapılacak 6 milyon Avustralya doları fonu durdurma kararı aldıklarını hatırlattı. Wong, UNRWA’nın terör örgütü olmadığının altını çizen kuruluşların ve Avustralyalı hukukçuların tavsiyesi üzerine Ajans’a finansal desteği yeniden başlatmaya karar verdiklerini kaydetti.
Kanada: 8 Mart’ta yayımladığı açıklamada, UNRWA’ya yapılan desteğin geçici olarak durdurulmasına yönelik 26 Ocak’ta alınan kararın kaldırıldığını ve finansal desteğin yeniden başlatılacağını duyurdu. UNRWA’nın, Gazze’de, 2 milyondan fazla kişiye insani yardım sağlayarak hayati rol oynadığı belirtilen açıklamada, “Kanada, UNRWA bünyesinde tam hesap verebilirlik, kararlı eylem ve gerekli reformların uygulanmasını sağlamaya kararlıdır” ifadesi kullanıldı.
İsveç: 9 Mart’ta yapılan açıklamada, UNRWA’dan, harcamalar ve personelin denetlenmesi konusunda ayrıca güvence alındığı, bu nedenle de finans desteğinin sürdürülmesi kararı verildiği belirtildi. Hükümetin UNRWA’ya 2024 için 40 milyon dolar yardım tahsis ettiği aktarılan açıklamada, yardımın ilk dilimi olan 20 milyon doların yakında gönderileceği kaydedildi. İsveç Ulusal Yardım Kuruluşu (SİDA), 30 Ocak’ta UNRWA’ya yapacakları 2 milyon 700 bin euro yardımı askıya aldıklarını duyurmuştu.
Yaklaşık 74 yıldır Filistinlilerin yaralarını sarmaya çalışan ve 5,9 milyon Filistinli mülteciye destek sağlayan UNRWA’nın tesisleri defalarca İsrail tarafından vuruldu, tonlarca gıda ve ilaç yok edildi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrailli yetkililerin UNRWA personelinin 7 Ekim saldırılarına karıştığına ilişkin iddialarının acilen soruşturulmasını istemişti.
UNRWA da İsrail’in iddialarına yönelik soruşturma başlatmıştı.
Avrupa Birliği, Almanya, İsviçre, İtalya, Kanada, Finlandiya, İzlanda, Avustralya, İngiltere, Hollanda, ABD, Fransa, Avusturya, Romanya, Japonya ve Estonya, İsrail’in iddiaları üzerine UNRWA’ya yönelik finansal desteği geçici süreyle durdurma kararı aldıklarını açıklamıştı. Norveç, Danimarka, Belçika, Lüksemburg, İrlanda, Brezilya ve İspanya ise UNRWA’ya desteklerini sürdüreceklerini duyurmuştu.