İnsanlığın ölüme gittiğinin resmidir: Sahil güvenlik böyle seyretmiş
Kaçak göçmen rotaları genelde Afrika'dan İtalya'ya uzansa da bu kez 27 göçmen kendini Güney Kıbrıs ile Kuzey Kıbrıs arasındaki tampon bölgede sıkışmış buldu. Kuzeye gitseler sınır dışı edilecekler, güney sığınma hakkı vermek istemiyor.
Akdeniz bugüne kadar daha iyi bir yaşam umuduyla Afrika’dan Avrupa’ya geçmeye çalışan birçok göçmenin mezarı oldu. Ancak bu kez bir tekne batma haberiyle değil, birleşmeye yanaşmayan iki tarafın arasındaki tampon bölgede sıkışmış göçmenlerden bahsedeceğiz. Yer Kıbrıs. Lübnan’dan gelen Suriyelilerin sayısı hızla artınca Kıbrıslı yetkililerin kaçak göçe karşı aldığı önlemler neredeyse 30 sığınmacının Birleşmiş Milletler kontrolündeki tampon bölgede mahsur kalmasına neden oldu.
13’ü Suriyeli, 14’ü Ortadoğu, Afrika ve Asya’dan olan göçmen grupları Avrupa Birliği’ne üye olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa’yı birbirinden ayıran 112 millik tampon bölgenin farklı farklı noktalarına yayılmış durumda.
Göçmenler adanın yaklaşık üçte birini kaplayan Kuzey Kıbrıs’a dönerlerse sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklar. Çünkü kuzeydeki yönetimin göçmenlere sığınma sağlayacak yasal bir altyapısı yok. Ayrıca kuzeyden tampon bölgeye geçmek de yine izinsiz geçiş suçu olduğundan göçmenlerin sınır dışı edilmesine yol açacak.
Güney Kıbrıs’ın Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides geçen haftaki açıklamasında yetkililerin şimdilik tampon bölgede bulunan göçmenlere insani yardım vereceğini ancak diğer göçmenlere örnek olmaması için güneye girmelerine izin vermeyeceklerini söyledi. Christodoulides “Yasa dışı göç için yeni bir rotanın oluşmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
Genelde göçmenler Lübnan, Libya ve Tunus üzerinden İtalya’ya doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkıyor. Bir Avrupa ülkesine ayak basarlarsa geldikleri yerlere gönderilmeden önce gerçekten sığınma ihtiyacı duyup duymadıkları araştırılmak zorunda kalıyor. İtalya bu durumdan yaka silktiği için Afrika’daki bazı ülkelere ekonomik destek vererek karşılığında göçmenlerin Avrupa’ya gelmesinin önüne geçmeye çalışıyor.
Güney Kıbrıs hükümet sözcüsü Konstantinos Letymbiotis geçen ayki açıklamasında tampon bölgedeki denetimlerinin sürdüğünü” söyledi. Ancak Avrupa Birliği’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu’ndan bir yetkili birliğe üye ülkelerin tampon bölgede bile sığınma taleplerine izin vermek zorunda olduğunu söyledi. Avrupa’nın içişlerinden sorumlu sözcüsü Anitta Hipper “herhangi bir kişinin birliğe üye devletin topraklarında, sınırında ya da transit bölgesinde sığınma başvurusunda bulunma imkanının AB yasalarında yer aldığını” söyledi.
Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs’taki mülteci ajansı sözcüsü Emilia Strovolidou’ya göre tampon bölgedeki göçmenler son üç haftada iki grup halinde bölgeye geldi. Bu hafta 37 dereceyi aşması beklenen sıcakların ortasında sığınmacıların akıbeti konusunda endişeli olduğunu belirten Strovolidou “Bu insanlar kendilerini güvende hissetmek ve daha iyi bir yaşama sahip olmak umuduyla ülkelerini terk ettiler ama şimdi kapana kısılmış haldeler. Üstelik önümüzde sıcak hava dalgası da var” dedi.
Gruptaki çocuklardan biri 13 yaşında. Psikolojik sorunlar yaşadığı için Lefkoşa’da bir hastaneye sevk edilmiş. Ama sağlık sorunlarıyla karşı karşıya olan tek o değil. Her gün sıcaktan dolayı baş dönmesi ve mide bulantısı vakaları görülüyor. Strovolidou 1974’teki operasyondan sonra bölgeye gelen BM barış gücünün göçmenlere çadır ve yiyecek verdiğini, geçici tuvalet ve duşların kurulduğunu söylüyor.
Ancak göçmenlerin askerden arındırılmış bölgenin ortasındaki çadırlarda sonsuza kadar yaşayamayacaklarını belirten Strovolidou mülteci ajansının Kıbrıslı yetkililere göçmenlere sığınma hakkı vermesi için baskı yaptığını sözlerine ekledi.
2015’te Suriye’den kaçan Suriyelilerin sığındığı ülkelerin başında Türkiye’den sonra Lübnan geliyor. Ancak binlerce Suriyeli bu yıl Lübnan’ı terk etmek zorunda kaldı. Çünkü hem ülke ciddi bir ekonomik krizin ortasında hem de İsrail’in kuzeyinde Lübnan Hizbullahı ile yaşanan çatışmaların savaşa dönüşme ihtimali var. Ülkeleri 13 yıldır bir iç savaşın pençesinde olan Suriyelilere sağlanan uluslararası yardımlar, gerek Ukrayna savaşı gerek Gazze’deki savaş nedeniyle suyunu çekmenin eşiğinde.
Christodoulides, Lübnan’dan gelen Suriyelilerin sayısındaki artış nedeniyle nisan ayında Suriyelilerin iltica taleplerini işleme koymayı durdurdu. Güney Kıbrıs hükümetinin verilerine göre yılın ilk üç ayında iki binden fazla kaçak göçmen deniz üzerinden Kıbrıs’a geldi. Halbuki geçen yıl aynı dönemlerde bu sayı 78’di. İltica işlemleri dondurulduktan sonra Kıbrıs’taki 14 binden fazla Suriyeli de belirsizlik içinde kaldı. Çoğu bir yılı aşkın süredir iltica başvurularına yanıt bekliyor. Çoğunun yiyecek ve barınma hakkı olsa da çalışma hakkı yok.
Güney Kıbrıs hükümeti ayrıca Kıbrıs ile Lübnan arasındaki bölgede devriye gezsin diye tekneler gönderdi. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen mayıs ayındaki Lübnan ziyaretinde Beyrut’un ekonomisine yardım etmek ve insan kaçakçılığının önüne geçmek için bir milyar euro yardımda bulunma sözü verdi. Bu adım deniz yolu üzerinden Kıbrıs’a gelişleri azaltsa da Yeşil Hat üzerinde hareketliliğe neden oldu. Bunun üzerine Güney kıbrıs tampon bölgenin çevresine daha fazla sınır muhafızı yolladı.