Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hamas heyetiyle İstanbul'da gerçekleştirdiği görüşmeden bir gün sonra İranlı mevkidaşı Erakçi'yi ağırladı. İki bakan, bölgede derhal bir ateşkes çağrısı yaparken Fidan, "'Biz bölgemizde savaş istemiyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yoğun diplomasi trafiği oldukça yoğun geçiyor. Dün, İstanbul’da Hamas heyetiyle ateşkes anlaşmasıyla ilgili müzakereleri görüşen Fidan, bugün de İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi’yi ağırladı. Erakçi’nin ziyaretinin İsrail’in en büyük müttefiklerinden olan Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un Türkiye’de olduğu güne denk gelmesi de dikkat çekiyor.
Bakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ile İstanbul’daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Ortadoğu gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Dışişleri Bakanı Fidan, “(İsrail’in saldırıları) Savaşın tüm bölgeye yayılma riski asla hafife alınmamalı. Küresel düzeyde çok ciddi yansımaları olabilecek bir gerilimin içindeyiz. Bölge ülkeleri ve bölge dışı aktörler geri dönülemez bir adım atmaktan kaçınmak zorundalar” dedi.
Fidan, İsrail’in uluslararası hukuku açık biçimde ihlal eden eylem ve söylemlerine son vermek zorunda olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Biz Türkiye olarak bölgemizde savaş istemiyoruz. Bu konuda sağduyulu ve soğukkanlı davranılması gerektiğini savunuyoruz” diye konuştu. Mevcut gerilimi azaltmak için Gazze’de acilen ateşkes ilan edilmesi gerektiğini vurgulayan Fidan, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarını bitirmesi, her türlü saldırgan tavırdan ve provokasyondan vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Bakan Fidan, 2 Ekim’den bu yana Gazze’nin kuzeyine hiç yardım gitmediğini belirterek, orada yaşayan insanların şu anda daha da çaresiz duruma düşmüş olduklarını kaydetti.
Hamas heyetiyle gerçekleşen görüşmeye ilişkin de konuşan Fidan, “Hamas heyeti bizimle bu kardeşlerine nasıl daha fazla insani yardım yapabilir, uluslararası seferberlik nasıl oluşturabilir, onu görüştü. Biz, Türkiye olarak savaşın başından itibaren insani yardım faaliyetlerimizi artırmış durumdayız” vurgusunu yaptı. Fidan, şu ana kadar Türkiye’nin Gazze’ye sevk ettiği insani yardımların toplamının 84 bin tonu aştığını bildirdi.
Fidan, Hamas heyetiyle yaptığı görüşmede, Filistinliler arası birlik meselesini görüştüklerini, iç uzlaşma sürecinin, ulusal birlik sürecinin nasıl gittiğine ilişkin bilgi aldıklarını dile getirerek, şöyle devam etti: “En son Kahire’de bir araya gelmişlerdi. Buradan da Mısırlı meslektaşlarımıza da teşekkür etmek istiyorum. Filistinlilerin iç uzlaşı sürecine Türkiye’yle beraber verdikleri destekten dolayı. İç uzlaşı süreci ne kadar iyi olursa Filistinler hem kendi birliklerini, beraberliklerini, dirliklerini daha iyi sağlayacaklar, kendi pozisyonlarını daha iyi temsil edecekler hem de işgal edilmeleri, sürülmeleri, insanlık dışı muameleye maruz kalmaları daha zor olacak. Onun için Filistin iç uzlaşısını çok önemli ve stratejik olduğunu değerlendiriyoruz.”
Fidan, Hamas heyetiyle Gazze’deki insani yardımlar meselesini konuştuklarını aktararak, şöyle devam etti: “Savaştan dolayı iki milyon insan gıdasız, susuz, ilaçsız, başlarını sokacak bir yer olmadan hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Savaştan önce bildiğiniz gibi yaklaşık 500 tır Gazze’ye gıda ve insani yaşam malzemesi taşıyordu. Bugün ise Gazze’nin tamamına girebilen yardım miktarı günde eğer olursa o da 30 tır. Ekim ayının başından itibaren hemen hemen böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Tabii ki bu insani krizi giderek derinleştiriyor.”
Ağustos ayında El Ariş Limanı ve Refah Sınır Kapısı’nı ziyaret ettiğini hatırlatan Fidan, burada insani yardım çalışmalarını gözlemlediklerini söyledi. Fidan, İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nı kapatması nedeniyle insani yardımların çok ağır şekilde içeri taşındığını belirterek, şunları kaydetti: “Günde 30 kamyon dediğim gibi çok fazla bir rakam değil. Bu insani yardım konusu önemli. Bu konuda daha fazla neler yapılabilir, neler olmalı onu görüştük. Önemli bir konu bu. Daha sonra ateşkes müzakerelerine ilişkin neler yapılıyor? Neredeyiz? (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu hükümetinin biliyorsunuz ateşkese çok fazla bir ilgisi yok ama savaşın diğer tarafı olan Hamas bu konuda nerede, özellikle son yaşanan gelişmelerden sonra onu bir konuştuk, onu derinlemesine müzakere ettik.”
Dışişleri Bakanı Fidan, terör örgütü PKK ve PJAK gibi uzantılarının hem İran hem de Türkiye’nin ortak düşmanları olduğunun altını çizerek, “Bu hususta Türkiye ile İran arasında bir anlayış birliği mevcuttur. Bu ortak tutumu, ortak bir mücadeleye dönüştürmek zorundayız. Komşuluk ve kardeşlik hukuku gereği teröre karşı beraber savaşmalıyız” dedi.
Fidan, İsrail’in İran’ı bölgedeki savaşın içine çekmek istediğini söyleyerek, “İran’ın petrol ve nükleer tesislerini vurmakla tehdit ediyor. İsrail’in saldırgan tutumu, İran’ı meşru müdafaaya dönük adımlar atmaya zorluyor” diye konuştu.
Gazze’de işgale devam eden İsrail’in, Lübnan’ı da kana bulamayı sürdürdüğünü belirten Dışişleri Bakanı, “(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu bölgede sürekli yeni cepheler açıyor. İran’ı da bu savaşın içine çekmeye çalışıyor. İran’ın petrol ve nükleer tesislerini vurmakla tehdit ediyor. İsrail’in saldırgan tutumu, İran’ı meşru müdafaaya dönük adımlar atmaya zorluyor” dedi.
Türkiye ve İran’ın bu bölgede ilelebet var olacağını vurgulayan Fidan, ikili ilişkileri her alanda geliştirmeye ve bölgesel konulardaki işbirliğini artırmaya yönelik çalışmaları sürdüreceklerini ve son dönemde yaşanan gelişmelerin bu işbirliğinin önemini daha da artırdığını kaydetti.
İran Dışişleri Bakanı Erakçi, Dışişleri Bakanı Fidan ile ortak basın toplantısında konuştu. Konuşmasında Türkiye ile ilişkileri ilerletmek için hiçbir sınır tanımadıklarını söyleyen İranlı Bakan, ilişkileri güçlendireceklerinin altını çizdi.
İsrail’in bölgedeki saldırganlığına değinen Erakçi, “Başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm ülkeler, çocuk katili rejimin savaş makinesini durdurmak için her türlü imkanı kullanmalıdır. Siyonist rejimin suçlarının devam etmesi İran ve Türkiye başta olmak üzere hiçbir bölge ülkesi için kabul edilemez.” İranlı Bakan, “İsrail rejimi işlediği savaş suçlarında herhangi bir sınır tanımıyor. Biz Gazze ve Lübnan’da kalıcı ve derhal bir ateşkesi destekliyoruz” ifadelerini kullandı. İsrail’in yayılmacı politikalarının bölge ve dünya için tehdit oluşturduğuna ve bölgede savaşın yayılması ihtimalinin ciddi olduğuna dikkati çeken Erakçi, şöyle devam etti: “Bölge ciddi anlamda büyük çaplı bir savaş ihtimaliyle karşı karşıya ve Siyonist rejim dışında kimse bu savaşı istemiyor. Bölgede savaşın yayılması ciddi tehdittir. Biz barıştan yanayız ancak her türlü senaryoya da hazırız.”
Erakçi, başta ABD olmak üzere bazı Batılı ülkelerin desteği sayesinde savaş ve soykırım suçları işleyen Tel Aviv yönetiminin bu suçları sürdürmek konusunda daha cüretkar hale geldiğini belirtti.
Bölgedeki ülkelerin, İsrail’in İran’a muhtemel bir saldırısında topraklarının kullanılmasına izin vermeyeceklerini kendilerine ilettiklerini aktaran İranlı Bakan, İsrail’in işlediği soykırım ve savaş suçlarına karşılık bölgede ortak ses duyulduğunu ifade etti. Türkiye’nin İsrail işgali ve saldırıları altındaki Filistin halkına desteğinin de önemini vurgulayan Erakçi, “Türkiye’nin Filistin halkını desteklemek ve İsrail’in suçlarına karşı durma hususundaki tutumu takdire şayandır. Bu tutum defalarca Sayın Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan ve Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından da dillendirilmiştir” şeklinde konuştu.