Gazze işgali dördüncü ayına girmek üzere: ABD ve İran’ın savaştaki yeri ne?
Gazze'de insani durum her dakika daha da kötüleşiyor. Yüzbinlerce Filistinli hayatlarını kurtarmak için Güney kesimlere göçe uğraşıyor. İsrail ordusu karadan işgal için hazırlıklarını sürdürüyor, bir yandan Gazze'yi bombalıyor. Ölü sayısı her dakika daha da artıyor.
Geçen hafta Hamas’ın İsrail’e saldırısıyla başlayan savaş, milyonlarca insanın hayatını tehdit eder hale geldi. İsrail, kendisine saldıran Hamas’ı cezalandırmak ve yok etmek bahanesiyle saldırının başladığı 7 Ekim cumartesin gününden beri Gazze’ye havadan bomba yağdırıyor. Bu bombardımanlarda 2 bin 500’e yakın Filistinli şimdiden hayatını kaybetti, binlercesi de yaralandı.
Ancak İsrail ordusu, Akdeniz kıyısındaki minicik bir kara parçası olan ve içinde 16 yıldır hapis hayatı yaşayan 2 milyon 300 bin Filistinliyi barındıran Gazze şeridini kara güçleriyle işgale de hazırlanıyor. Önceki gün Gazze’nin Kuzey kesiminde yaşayanlara burayı terk etmesi için 24 saat veren İsrail ordusu, bu süreyi bir ölçüde gevşetti. İsrail Ordusu’nun tahliyelerle ilgili son güncellemesinde, Kuzey Gazze’de bulunan sivillerin Türkiye saatiyle bugün içinde 10:00 – 13:00 arasında güneye geçmeleri gerektiği vurgulandı. Bu uyarı sonrası yüzbinlerce Gazzeli hayatlarını kurtarmak için bu dar toprak parçasının Güney kesimlerine doğru kaçmaya çalışıyor.
Bu arada İsrail geçen cumartesiden beri, zaten 16 yıldır çok sıkı bir ambargo rejimi altında inleyen Gazze’ye bu kez ‘mutlak kuşatma’ uygulamaya başladı. Elektriği kesti, su vermiyor, sağlık gereçleri ve ilaçların geçmesine izin vermiyor. Aynı kuşatma Mısır tarafından da uygulanıyor, Gazze’ye Mısır’dan geçiş kapısı olan Refah sınır kapısından insani yardım dahil hiçbir şeyin girmesine izin verilmiyor. Gazze’den Mısır’a doğru çıkmak da imkansız. Filistinliler içinde çifte vatandaşlık sahibi olanların çıkabileceği söylendi ama örneğin sadece 30 Türk vatandaşı buradan çıkabildi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın söylediğine göre daha içeride 400’e yakın Türk vatandaşı var.
Bu çifte vatandaşlık sahibi Filistinlilerin çıkmasına kimin izin vermediği meçhul. Bir iddia, Hamas’ın Gazze’den çıkılmasını engellediği.
Gazze’deki insani kriz artık o kadar derinleşmiş durumda ki, dün Birleşmiş Milletler en acil ihtiyacın su olduğunu açıkladı. Bölgedeki milyonlar susuzluk çekiyor. Yiyecek sıkıntısı çoktan başlamış durumda.
Bu arada İsrail ordusu da karadan işgal için hazırlıklarını tamamlıyor. İsrail-Gazze sınırının pek çok yerinde ciddi askeri yığınak dikkat çekiyor. İsrail ordusu, 2006’daki Lübnan işgalinden beri en büyük kara operasyonuna hazırlanıyor ve İsrail’de bu konuda pek çok kişi kaygı belirtiyor. Çünkü bu işgal aylarca sürecek ev ev, kapı kapı bir savaşın habercisi olabilir.
İsrail, bu işgalle Hamas’ı ‘tamamen bitireceğini’ iddia ediyor ama bu hiç kolay değil. Gazze’deki insani kriz, İsrail’in uzun sürecek bir askeri operasyonuna izin vermiyor. Bölgede açlık, susuzluk ve sağlık hizmetlerine erişim sıkıntısı daha şimdiden çok büyük.
Hamas ise Gazzelilerin Gazze’den ayrılmasına karşı. Çeşitli düzeylerde Hamas yöneticileri yaptıkları açıklamalarda bu bölgenin Filistinliler tarafından terk edilmesine izin vermeceklerini söylediler.
Kara operasyonu için saatleri sayan İsrail, muharebe için gerekli araçların toplanma alanlarına nakledildiğini aktardı. İsrail Ordusu tarafından yapılan açıklamada, Gazze’deki Filistinli gruplara karşı havadan, denizden ve karadan ‘koordineli’ saldırılar dahil olmak üzere ‘geniş kapsamlı’ operasyon için hazırlıkların tamamlanmak üzere olduğu ifade edildi. İsrail Ordusu sözcülerinden Peter Lerner, sivillerin Gazze’nin kuzeyini terk etmeleri için net bir tarih vermese de ‘”Henüz zaman var” ifadelerini kullanmıştı. Son güncellemede sivillere 13:00’e kadar süre verildi. Lerner, “Bir kez daha uzattık çünkü çok sayıda insanın tahliye edilmesi gerektiğini fark ettik. Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki nüfusu güneye gitmeye ve tehlikeden uzaklaşmaya teşvik etmeye devam ediyoruz” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA), İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki sivillerden kuzeyi terk etmelerini istemelerine rağmen birçok kişinin bunu yapamayacağını bildirdi. İsrail’in tahliye kararına değinilen açıklamada, “1 milyondan fazla kişinin, Gazze Şeridi’nin kuzeyi ve Gazze kentinden, güneye tahliye edilmesi talimatına rağmen aralarında hamile kadınların, çocukların, yaşlıların ve engellilerin bulunduğu birçok kişinin bölgeyi terk edemeyeceği” ifade edildi.
Uluslararası Çocuk Savunması-Filistin, İsrail’in Gazze’deki bombardımanı ve hava saldırılarında en az 724 çocuğun öldürüldüğünü açıkladı.
Reported footage showing IDF strike on Aleppo Airport moments ago. pic.twitter.com/4axxuV2bEs
— Clash Report (@clashreport) October 14, 2023
Çatışmaların başka cephelere de yayılarak yeni bir ‘bölge savaşı’na neden olması endişeleri gün geçtikçe büyüyor. Gazze’deki sivillerin tahliyesi için süreyi uzatan İsrail, bu kez de hedefine Suriye ve Lübnan’ı aldı.
Suriye’nin resmi haber ajansı SANA, Halep havaalanının vurulduğunu aktardı. SANA, “İsrail saldırganlığının” Suriye’nin Halep havaalanını hedef aldığını bildirdi. Devlet haber ajansı, daha fazla ayrıntı vermeden, “Halep havaalanına yönelik saldırının sonuçları şu anda değerlendiriliyor” diye yazdı.
Ardından, Suriye Savunma Bakanlığı’ndan bir açıklama geldi. Suriye Savunma Bakanlığı, İsrail saldırısının ardından Halep havaalanının hizmet dışı kaldığını açıkladı. Bakanlık, “Düşman İsrail, Lazkiye’nin batısında Akdeniz yönünden Halep Uluslararası Havalimanı’na hava saldırısı düzenlemiş, bu da havalimanında maddi hasara ve havalimanının hizmet dışı kalmasına yol açmıştır” diye kaydetti. .
Kaynaklar İngiltere merkezli Reuters haber ajansına, havalimanlarına yapılan saldırıların amacının İran’ın Suriye’ye giden tedarik hatlarını kesintiye uğratmak olduğunu söyledi.
Bu endişenin büyümesinin nedenlerinden en büyüğü de İsrail Ordusu ile Lübnan Hizbullah’ı arasında yaşanan karşılıklı çatışmalar.
7 Ekim’den bu yana gergin olan Lübnan – İsrail sınırında tansiyon giderek yükselmeye başladı. Hizbullah, Dov Dağı’na 30 havan atışıyla gerçekleştirilen saldırıyı üstlendi. İsrail ordusunun, Lübnan’ın güneyinden gelen Hizbullah’a ait insansız hava araçlarının (İHA) düşürüldüğünü duyurmasıyla da Lübnan Başbakanı Necip Mikati, kameralar karşısına geçti.
Lübnan’daki bir televizyona konuşan Mikati, “Savaşa girmek istemiyoruz” dedi; ancak Lübnan Hizbullahı’ndan henüz bu yönde bir güvence alamadıklarını da sözlerine ekledi. İsrail-Hamas çatışmalarının ardından İsrail ordusu ile Lübnan Hizbullahı arasında başlayan karşılıklı saldırılar hakkında konuşan Lübnan Başbakanı Necib Mikati, ülkesinin savaşa girmek istemediğini, ancak Hizbullah’tan bu yönde güvence alamadıklarını söyledi.
Ülkesi için esas olanın güven ve istikrarının korunması olduğunun altını çizen Mikati, Hizbullah’a atıfla, “Ancak hiçbir taraftan gelişmelere ilişkin güvence alamadım çünkü durum sürekli değişiyor” diye konuştu.İsrail’in Hizbullah’ı provoke ettiğini belirten Mikati, Tel Aviv yönetimine de çağrıda bulundu; “Provoke edici saldırıları durdurmanız gerekiyor.”
İsrail-Hamas çatışmasının şiddeti işgal altındaki Gazze Şeridi’nde tırmanırken İsrail-Lübnan sınırında da tansiyon düşmüyor. Bölge son günlerde İsrail ordusu ile Lübnan Hizbullahı arasında karşılıklı saldırılara sahne oluyor. İsrail ordusu, ‘İsrail topraklarına ateş açılması’ üzerine Lübnan’a ağır silahlarla saldırı başlattı. İsrail ordusundan bir sözcü ateşin İsrail, Lübnan ve Suriye’nin hak iddia ettiği ve her üç ülkenin kesişme noktasında bulunan Dov Dağı bölgesinde gerçekleştiğini söyledi.
Hizbullah, sözkonusu saldırıları ‘Filistin direnişiyle dayanışma içinde’ gerçekleştirildiğini söyleyerek üstlendi.
Buna karşılık İsrail Savunma Kuvvetlerine ait bir insansız hava aracı Cebel Rus bölgesinde Hizbullah’a ait altyapıyı bombaladı. Lübnan-İsrail sınırı İsrail ve Hizbullah’ın 2006’daki savaşından bu yana nispeten sakindi ancak son aylarda gerilim tırmandı. İsrail’in Yediot Aharonot gazetesinin aktardığına göre, İsrail ordusunun dış medya sözcüsü Jonathan Conricus, İsrail’e gönderilen Hizbullah’a ait İHA’ları düşürdüklerini açıklamıştı. İsrail uçağını hedef aldığı belirtilen karadan havaya bir füzenin de düşürüldüğünü aktarmıştı. Bölgede durumun oldukça gergin olduğunu belirten Sözcü Conricus, Hizbullah’ın faaliyetlerinin yakından izlendiğini ifade etmişti.
Lübnan’ın güneyindeki tartışmalı Şeba Belediye Başkanı Muhammad Harb cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, İsrail bombardımanında 40 yaşlarında iki Lübnanlı sivilin öldüğünü belirtti. Şeba çiftlikleri yakınlarındaki AFP muhabiri, İsrail’den gelen sesleri duyduğunu ve bölgeden duman yükseldiğini bildirdi.
Hizbullah, daha önce sınır bölgesindeki İsrail mevzilerini hedef aldığını duyurmuştu. İsrail’in kuzey komşusu Lübnan sınırında gerginliğin artması üzerine bir açıklama yapan Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL) durumun ‘kontrolden çıkabileceğini’ uyarısında bulunmuştu.
Hizbullahı’nın iki numaralı ismi Şeyh Naim Kasım, Lübnan’ın başkent, Beyrut’ta Filistinlileri desteklemek için toplanan bini aşkın göstericiye Hizbullah’ın zamanı geldiğinde İsrail’e müdahale etmeye ‘tamamen hazır’ olduğunu söylemişti.
Kasım açıklamalarına şöyle devam etmişti: “Hizbullah düşmanın hareketlerini takip ediyor. Tamamen hazırlıklıyız ve doğru zaman geldiğinde harekete geçeceğiz” diyen Kasım, “Büyük güçlerin, Arap ülkelerinin ve Birleşmiş Milletler (BM) temsilcilerinin doğrudan ya da dolaylı olarak bizimle yaptıkları ve savaşa müdahale etmememizi isteyen perde arkası temaslar bizi etkilemeyecek.”
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İsrail’i Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurma çağrısı yaptı ve Hizbullah’ın savaşa katılması halinde savaşın Ortadoğu’nun başka bölgelerine yayılabileceği uyarısında bulundu. İranlı bakan bu durumda İsrail’in “büyük bir deprem” yaşayacağını söyledi.