İsrail’in en büyük destekçileri İngiltere ve Almanya bile ‘sürdürülebilir ateşkes’ çağrısı yaptı
İngiltere'nin göçmenleri Ruanda'ya gönderme planı Avam Kamarası'ndaki ilk oylamadan geçti, planın engellenemeyeceğini söyleyen Başbakan Rishi Sunak rahat bir nefes aldı.
İngiltere’de uzun süredir gündemde olan göçmen tasarısı Başbakan Rishi Sunak ve kabinesine yönelik eleştirilerin odağını oluşturuyor. Ancak geçenlerde planın ne olursa olsun engellenemeyeceğini söyleyen İngiliz politikacı planın Avam Kamarası’ndaki ilk oylamadan geçmesiyle artık daha rahat.
Ülkedeki göçmenlere Afrika ülkesi Ruanda’da yeni bir yaşam vaadeden plan parlamentonun alt kanadında 313’e 269 oyla kabul edildi. Böylelikle Sunak tartışmalı Ruanda tasarısında çekimser kalan sağcı Muhafazakar milletvekillerinin büyük bir isyanından kıl payı kurtuldu, ancak yeni yılda başka tehlikelerle karşı karşıya.
Relief for Rishi Sunak as Rwanda bill passes first vote in Commons https://t.co/jgys19xpo4 pic.twitter.com/GlkQqTaiKU
— Guardian World (@guardianworld) December 12, 2023
Sunak’ın otoritesine bir darbe olarak, aralarında eski İçişleri Bakanı Suella Braverman’ın da bulunduğu birçok Muhafazakar Partili sığınmacıların Ruanda’ya sınır dışı edilmesine ilişkin oylamada çekimser kaldı. Milletvekilleri Başbakan’ın yasayı güçlendirmemesi halinde ocak ayı başında Avam Kamarası’na geri döndüğünde yasanın oylanarak reddedileceği yönünde uyarıda bulundu.
Sunak adeta isyan halindeki partisini bir arada tutmaya çalışırken haftalar sürecek bir kaosla karşı karşıya. Sağ kanat açıkça onun “amiral gemisi” tasarısına saldırırken merkezdeki One Nation Partisi milletvekilleri tasarının sertleştirilmiş bir versiyonunu destekleyemeyecekleri uyarısı yaptı.
Plandan ötürü öfkeli olan sadık bakanlar da itirazcıların hükümeti çöküşün eşiğine getirebileceği uyarısı yaptı. Sunak’ın liderliği zaten kırılgan bir yapıya sahip. Böyle bir atmosferde İşçi Partisi lideri Keir Starmer Ruanda tasarısının düşmesi halinde derhal genel seçim talep edecek.
Ancak Downing Street (İngiltere Başbakanlık Ofisi) tek bir Muhafazakar milletvekilinin bile tasarı aleyhinde oy kullanmamış olmasından ve çekimserlerin sayısının 100’den çok daha az olmasından dolayı biraz olsun rahat.
Çekimser bir Muhafazakar milletvekili Guardian’a verdiği demeçte “Bu tasarının bir gün daha yaşamasına izin verildi. Ancak değişiklik yapılmazsa önümüzdeki ay plan vefat edecek. Artık ne yapmak istediğine karar vermek hükümete kalmış” diyerek tasarının uzun ömürlü olmayacağına vurgu yaptı.
Tasarının tümden reddedilmesi için 29 Muhafazakar milletvekilinin aleyhte oy kullanması gerekiyor.
Oylamanın hemen ardından X hesabından açıklama yapan Başbakan Sunak paylaşımında şöyle dedi:
“Bu ülkeye kimin geleceğine Britanya halkı karar vermelidir, suç çeteleri ya da yabancı mahkemeler değil. İşte bu tasarı bunu sağlıyor. Şimdi bunu yasalaştırmak için çalışacağız ki, Ruanda’ya yönelik uçuşları başlatabilelim ve göçmen teknelerini durdurabilelim.”
The British people should decide who gets to come to this country – not criminal gangs or foreign courts.
That’s what this Bill delivers.
We will now work to make it law so that we can get flights going to Rwanda and stop the boats.
— Rishi Sunak (@RishiSunak) December 12, 2023
Oylamanın ardından gölge İçişleri Bakanı Yvette Cooper ise şunları söyledi:
“Muhafazakarların iç savaşı devam ediyor ve ülke bu kaosun bedelini ödüyor. Bugünkü tartışma Rishi Sunak’ın ne kadar zayıf olduğunu ve Muhafazakar psikodramanın yeni yıla da sarktığını gösteriyor.”
“What we’ve seen is an ongoing Tory psychodrama that is letting the country down and that’s not going to stop.”
Shadow Home Secretary Yvette Cooper criticises Conservative MPs ‘fighting each other’ over Rishi Sunak’s Rwanda bill.#R4Today
— BBC Radio 4 Today (@BBCr4today) December 13, 2023
İngiliz hükümeti Nisan 2022’de hazırlanan “Ruanda Planı” kapsamında düzensiz göçmenleri ve ülkeye yasa dışı yollarla girip sığınma talebinde bulunanları Ruanda’ya gönderme hedefini açıklamıştı.
Ülkede muhalefetin, insan hakları örgütleri ile Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluşun tepki gösterdiği karar Yargıtay ve Yüksek Mahkemece yasaya uygun bulunmuştu.
Söz konusu kararın ardından Haziran 2022’de Ruanda’ya 7 kişiyi taşıyan ilk uçuş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla durdurulmuştu. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı Yüksek Mahkeme’de yeni bir dava açmış, mahkeme de 19 Aralık 2022’de Ruanda uçuşunun yasal olduğuna karar vermişti. Mahkeme temyiz yolunu da açık tutmuş, insan hakları savunucularının bu mahkemede açtığı dava sonucu 29 Haziran’da Ruanda planının yasalara uygun olmadığına hükmetmişti.
Hükümet ise Temyiz Mahkemesi’nin kararını Yüksek Mahkeme’ye taşımış, Yüksek Mahkeme de 15 Kasım’daki kararında Ruanda’ya gönderilecek kişilerin bu ülkede kötü muameleye maruz kalma ve kendi ülkelerine gönderilme gibi riskler olduğunu belirterek planın yasaya uygun olmadığını açıklamıştı. Bunun üzerine Ruanda’yla 5 Aralık’ta yeni bir anlaşma imzalanmıştı. Bu anlaşmaya göre İngiltere’nin Ruanda’ya gönderdiği düzensiz göçmenler İngiltere dışında başka bir üçüncü ülkeye sınır dışı edilemeyecek.
Ruanda’daki diğer sığınmacılarla aynı haklara sahip olacak bu kişilerin yasal talepleri için destek verilecek. Ruanda’nın sorumlulukları bağımsız gözlemciler tarafından kontrol edilecek. Yasa tasarısıyla Ruanda düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilebileceği güvenli ülke kabul edilecek. Ruanda’nın güvenli olduğunu gösterir yasal adımlar ve uygulamalar da hayata geçirilecek.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak yabancı mahkemelerin hükümetin düzensiz göçmenlerin Ruanda’ya gönderilmesi planını engellemesine “izin vermeyeceklerini” belirtmişti.
Sunak hükümetin düzensiz göçmenlerin Ruanda’ya gönderilmesine yönelik açıkladığı Ruanda’nın Güvenliği Yasa Tasarısı’nı (Yeni Ruanda Planı) 15 Kasım’da eski planı yasaya uygun bulmayan Yüksek Mahkemenin ülke güvenliğine ilişkin endişelerini ciddiye aldığını savunmuştu.
Sunak geçen yıl Ruanda’ya düzensiz göçmenleri taşıyacak ilk uçuşun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla durdurulmasına atıfta bulunarak yeni Ruanda planının da AİHM’nin itirazıyla karşı karşıya kalabileceğini söylemiş ve şöyle demişti: “İki hafta önce söylediklerimi tekrar ediyorum. Yabancı bir mahkemenin bu uçuşları engellemesine izin vermeyeceğim.”