
Başörtüsü yoksa eğitim yok: İran’da öğrencilere yeni kural
İran'da kadınlar bu hafta yürürlüğe girecek yeni ahlak yasalarına uymazlarsa para ve 15 yıla varan hapis cezalarıyla karşı karşıya kalacak. En kötü senaryo ise idam cezasına çarptırılmaları. Kadınlar, aktivistler ve hak grupları yeni yasalara karşı.
İran’da iktidara daha ılımlı görülen Mesud Pezeşkiyan’ın gelmesi kadınlar için başta bir umuttu. Bir kere Pezeşkiyan, uçak kazasında ölen İbrahim Reisi kadar muhafazakâr değildi. Ama kadınların bu beklentilerinin karşılık bulmayacağı kısa sürede anlaşıldı. İranlı yetkililer bu ayın başlarında “iffet ve tesettür kültürünü teşvik edici” yeni yasalar çıkardı.
Bu yasalara göre “çıplaklığı, ahlaksızlığı ve uygunsuz giyinmeyi” teşvik ederken yakalanan kişilere 15 bin 900 dolara varan para cezası ve kırbaçlama cezası verilecek. Eğer ki suç teşkil eden davranışlar tekrarlanırsa beş ila 15 yıl arasında değişen hapis cezaları da uygulanabilecek.
Kabul edilen Madde 37’de yer alan bir başka yasak da yabancı medya kuruluşlarına ve sivil toplum örgütlerine “teşhirciliği ve ‘kötü giyinmeyi'” teşvik eden ve propagandası yapanlara. Bu kişilere de 10 yıl hapis ve 15 bin 900 dolara varan para cezaları verilmesi planlanıyor.
Yetkililere göre davranışları “fani dünyada yolsuzluğa” eşdeğer görülenler ise şeriat kanunun 296’ncı maddesi gereği ölüm cezasına çarptırılabilecek. Uluslararası Af Örgütü böyle bir maddenin, yabancı medya kuruluşlarına saçları açık görüntülerini gönderen ya da barışçıl yollarla aktivistlik yapan kadın ve kız çocuklarının ölüm cezasına çarptırılabileceği anlamına geldiğini söylüyor.
Af Örgütü yasanın kadınları zorla kapatmak isteyen kişilere dokunulmazlık sağladığına da dikkat çekti. Başlarını kapatmak isteyen kadın ve kız çocuklarının tutuklanmasına ya da zarar görmesine müdahale eden ya da durdurmaya çalışan kişilere yeni yasanın 60’ıncı maddesi gereği hapis ya da para cezası verilebilecek.
Örgütün Ortadoğu’dan sorumlu başkan yardımcısı Diana Eltahawy “Bu utanç verici yasa Kadın, Yaşam, Özgürlük ayaklanmasında haklarını savunmaya cesaret eden kadınlara ve kız çocuklarına zulmün boyutunu artırıyor. Yetkililer kadın ve kız çocuklarını hedef alan boğucu baskı sistemini daha da güçlendirerek günlük yaşamlarını daha da tahammül edilemez hale getirmeye çalışıyor” dedi.
İranlı gazeteciler, aktivistler ve hukukçular kadınların kısıtlanmasını meşrulaştıracak bu yasaya karşı tepkilerini gösterdi. Parsi Law Collective’de insan hakları avukatı olan Said Dehkan “Bu yasanın neredeyse tüm hükümleri ulusal egemenlik adına bile olsa, vatandaşların özgürlüklerini kısıtlayan yasaların kabul edilmeyeceğini söyleyen İran anayasasının dokuzuncu maddesine aykırıdır. Yeni yasa zorunlu başörtüsüne karşı çıkan ve başkalarını da bu yolda teşvik edenlere uzun hapis cezaları verileceğini gösteriyor” dedi.
Bu yasa, başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra gördüğü şiddet nedeniyle hastanelik olan Mahsa Amini’nin yoğun bakımdayken ölmesinin tetiklediği protestolardan iki yıl sonra yürürlüğe giriyor. İki yıl önce bu zamanlar özellikle kadınlar özgürlük diye haykırarak çok şiddetli protestolara imza atmış, sokaklarda başörtüsünü çıkarma cesaretini göstermişti. Geçen ay İranlı bir üniversite öğrencisi katı kıyafet kurallarını protesto etmek için iç çamaşırlarına kadar soyunmuştu. Ancak genç kadın daha sonra Tahran’da adı açıklanmayan bir akıl hastanesine kapatıldı.
Yetkililerin yasaya karşı çıkan kadınları “tedavi etmek” için “başörtüsü klinikleri” kurma niyetlerini açıklamaları daha fazla öfkeye neden oldu. İranlı insan hakları savunucusu Nazenin Afşin Jam MacKay, yasanın “baskıcı, cinsiyet ayrımı gözeten rejimin” kadın hak ve özgürlüklerini radikal olarak baskıladığına işaret etti. Mackay uluslararası baskı oluşmazsa İran’ın da Afganistan gibi kadın haklarına zarar vermeyi sürdüreceğini, bunun bir noktada eğitimi kısıtlamaya varacağını söyledi.
Peki Pezeşkiyan bu konuda hiç konuştu mu? Evet konuştu. Basına verdiği bir mülakatta yeni yasalara karşı olduğunu söyledi. Bu yasaların uygulanmasının İran toplumunda hoşnutsuzluğa yol açacağı konusunda uyardı ama sadece uyarmakla kaldı.