İsrail meclisi Filistin devletinin varlığına karşı çıkan tasarıyı onayladı

İspanya, İrlanda, Norveç ve Slovenya gibi Avrupa ülkelerinin Filistin’i devlet olarak resmen tanıması Gazze’ye İsrail saldırılarının sürdüğü bir dönemde önemli bir destek olarak yorumlanmıştı. Buna sert tepki gösteren İsrail’de ise parlamento Filistin devletinin kurulmasını ezici çoğunlukla reddeden bir kararı kabul etti.

Yasa tasarısı erken saatlerde Knesset’te 68 lehte ve sadece dokuz aleyhte oyla kabul edildi. Kararda Filistin devletinin “İsrail Devleti ve vatandaşları için varoluşsal bir tehlike oluşturacağı, İsrail-Filistin çatışmasını sürdüreceği ve bölgeyi istikrarsızlaştıracağı” belirtildi.

Times of Israel gazetesinin aktardığına göre kararda şöyle dendi: “Hamas’ın Filistin devletini ele geçirmesi ve İsrail devletini ortadan kaldırmak için İran’ın başını çektiği eksenle (Direniş Ekseni) koordineli şekilde çalışan radikal İslamcı terör üssüne dönüştürmesi sadece kısa bir zaman alacaktır.”

Tasarıda 7 Ekim’de İsrail’in güneyine Hamas öncülüğünde düzenlenen ve mevcut çatışmayı tetikleyen saldırılara atıfta bulunularak, şu anda bir Filistin devletinin “terörizm için bir ödül olacağı ve Hamas ile destekçilerinin bunu bir zafer olarak görmelerini teşvik edeceği” belirtildi.

Başbakan Binyamin Netanyahu’nun aşırı sağcı partilerle kurduğu koalisyon da karar tasarısına destek verdi. Times of Israel’in haberine göre muhalefet lideri Yair Lapid’in merkez sol partisi, daha önce iki devletli bir çözümden yana olduğunu söylemesine rağmen bildiriyi desteklememek için oturumu terk etti.

Filistin yönetiminden karara tepki: Tüm bölgeyi uçuruma sürüklüyor

Filistin Ulusal Girişimi Genel Sekreteri Mustafa Bergusi kararın kabul edilmesini eleştirdi. “Hem hükümetten hem de muhalefetten hiçbir Siyonist parti karar aleyhinde oy kullanmadı” diyen Bergusi X hesabından yaptığı açıklamada “Bu karar Filistinlilerle barışın reddedilmesi ve Oslo anlaşmasının ölümünün resmen ilan edilmesi anlamına geliyor” diye yazdı.

Filistinli ve İsrailli liderler arasında ilk kez 1993 yılında imzalanan Oslo Anlaşmaları, İsrail devletiyle yan yana yaşayan, yaşayabilir ve egemen bir Filistin devleti öngörüyordu. Ancak İsrail işgal altındaki Batı Şeria’da Filistin toprakları üzerinde yasadışı yerleşimler inşa etmek ve Gazze’yi tamamen abluka altına almak gibi politikaları benimsemeye devam etti.

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Redine de yaptığı yazılı açıklamada İsrail meclisinin aldığı kararı kınadı ve bu kararın “çocukları, kadınları ve yaşlıları hedef alan terörist bir işgalin” devamı olduğunu vurguladı.

Ebu Redine Filistin’in uluslararası alanda tanınan bir devlet olduğunu belirterek, “Birleşmiş Milletler’de Filistin’i tanıyan 149 ülke var. Egemenliğimiz ve bağımsızlığımız, dünya genelinde sürekli olarak kabul görüyor ve bu konuda kimsenin iznine ihtiyaç duymuyoruz” dedi.

İsrail meclisinin kararının, Tel Aviv yönetiminin “bölgeyi kaosa sürükleme kararlılığının bir göstergesi” olduğunu söyleyen Ebu Redine, bu gelişmelerden İsrail’e sınırsız destek veren ABD’yi sorumlu tuttu.

İsrail hükümetinin, başkenti Doğu Kudüs olacak bağımsız bir Filistin devleti kurulmasına yönelik barış çabalarına ilgi göstermediğini belirten Ebu Redine, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve BM Genel Kurulu kararlarının yanı sıra uluslararası desteğin Filistin’i BM’de gözlemci üye düzeyine taşıdığını ve Filistin bayrağının dünya ülkeleri arasında dalgalandığını hatırlattı.

Dünya ülkelerine Filistin devletini tanıma çağrısında bulunan Ebu Redine “Uluslararası meşruiyet temelinde Filistin devleti kurulmadıkça barış sağlanamaz ve kimse güvende olamaz” dedi.

Filistin Dışişleri Bakanlığı kınadı

Filistin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada da “Filistin devletinin kurulmasına karşı çıkan” önergenin oylanması kınandı.

İsrail meclisinin aldığı kararın, Filistin devletinin reddedildiğinin ve barış karşıtlığının resmi bir kanıtı olduğu belirtilen açıklamada bu kararın Filistin halkının haklarının işgalci güç tarafından gasp edilme ısrarı olduğu vurgulandı. Açıklamada şöyle dendi:

“Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti, Filistin halkının uluslararası karar ve anlaşmalarla güvence altına alınmış hakkıdır. Uluslararası toplum, bu hakkın farkında olmalı ve Filistin devletinin somutlaşması için etkin adımlar atmalıdır ki, bu süreç işgal devletinin onayına ya da müzakerelere bağlı kalmasın.”

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Komitesi Genel Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh de İsrail meclisinden çıkan kararın İsrail’in ırkçı bir devlet olduğunun kanıtı olduğunu belirtti. Şeyh, İsrail’in bu adımla uluslararası hukuku ve kararları ihlal ettiğini ve Tel Aviv yönetiminin tüm anlaşmaları yok sayarak “barış ortaklığından” çekildiğini ifade etti.

Ürdün’den de İsrail’e kınama

Ürdün Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada İsrail meclisinin “Filistin devletine karşı çıkan önergeyi kabul etme kararı” kınandı. Açıklamada İsrail meclisinin aldığı bu kararın uluslararası hukuka karşı tehlikeli bir ihlal olduğu ve Tel Aviv’in bu kararla uluslararası topluma meydan okuduğu belirtildi.

İsrail’in işgalci güç olarak aldığı kararların geçersiz olduğu vurgulanan açıklamada bu kararların Filistin topraklarını işgal etme gerçeğini değiştiremeyeceği ifade edildi.

Tel Aviv yönetiminin sürekli olarak Filistin halkının haklarını inkar etme çabalarının bölgeye barış ve güven getirmeyeceği belirtilen açıklamada, uluslararası topluma İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarının durdurulması için harekete geçme çağrısı yapıldı. Söz konusu açıklamada ayrıca, İsrail’in Gazze Şeridi’nde devam eden saldırılarında sivilleri ve yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı okulları vurmasının kınandığı ifade edildi.

İsrail Savunma Bakanı’ndan çağrı: Netanyahu dahil herkes sorgulanmalı

İsrail yine Gazze’de okul bombaladı, 31 kişi öldü: ABD’nin geçici iskelesi de sökülüyor