Savaş diplomasisi: İsrail, hafif de olsa baskıyı hissetmeye başladı
Gazze'deki savaş beş ayı aşkın süredir devam ederken İsrail'in Lübnan'daki Hizbullah'ı da kuşatmak için Güney Kıbrıs'ta liman satın almayı planladığı belirtildi.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim’de başlattığı saldırılarda 30 binin üzerinde Filistinli hayatını kaybederken savaş Lübnan Hizbullahı ile İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) arasında şiddetli çatışmaların yaşanmasına neden oluyor. Gazze Savaşı sonrası Hizbullah’a yönelik bir kara harekatına hazırlandığına ilişkin iddialar da ortaya atılırken İsrail’in Hayfa Limanı’nın saldırıya uğraması ihtimaline karşın girişimlerde bulunduğu öne sürüldü.
İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth’un internet sitesindeki haberine göre Ulaştırma Bakanlığı kuşatma altındaki Gazze Şeridi’ne gönderilen yardımları denetlemek üzere Güney Kıbrıs’ta bir liman satın almayı planlıyor. Gazete Bakan Miri Regev’in talimatı üzerine devlete ait İsrail Limanlar Şirketi Başkanı Uzi Itzhaki başkanlığındaki bir bakanlık heyeti ile Denizcilik ve Limanlar Kurumu üyelerinin adanın Rum kesiminde bir liman satın alma fırsatını incelemek üzere Kıbrıs’a gideceğini aktardı.
The Israeli Ministry of Transport plans to purchase a port in Cyprus to inspect aid destined for the besieged Gaza Strip, the Israeli newspaper Yedioth Ahronoth reported on its website yesterday.https://t.co/9T62rzI4cz
— Middle East Monitor (@MiddleEastMnt) March 11, 2024
İsrail’in tahminlerine göre liman yaklaşık 150 milyon dolara mal olacak ve Kıbrıslılar henüz başlangıç aşamasında olan bu adımla çok ilgili. Planlar İsrail parlamentosu Knesset’e sunulacak ve onay için hükümete iletilecek.
Bir başka İsrail merkezli gazete olan Ynet’e göre söz konusu satın alma İsrail’in özellikle kuzeyde Lübnan’daki Hizbullah’la bir savaş yaşanması halinde Hayfa limanında ortaya çıkabilecek güvenlik risklerine karşı mal tedariki için denizcilik çözümleri bulma çabalarının bir parçası. Böyle bir durumda yük gemilerinin İsrail’e gelecek malları Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki limandan ülkenin güneyindeki Eşdod ya da Eilat limanlarından birine taşıyacağı belirtildi.
Gazetenin internet sitesindeki haberde ayrıca “Eğer satın alma işlemi gerçekleşirse bu liman ürünlerin Gazze kıyı şeridinde ABD tarafından inşa edilecek limana varmadan önce denetlenmesi için bir kontrol noktası olarak da kullanılabilir” dendi.
Ayrıca Hint Avrupa Ekonomi Koridoru Projesi’ne işaret edilen haberde, bu durumda Hindistan’dan gelecek malların, İsrail limanlarından Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki muhtemel İsrail limanına ve oradan da Avrupa’ya taşınmasının söz konusu olacağına ilişkin ihtimallerin düşünüldüğü ifade edildi.
Geçen cuma günü kuşatma altındaki Gazze Şeridi’ne insani yardım ulaştırılması amacıyla bir deniz koridorunun faaliyete geçirilmesi için ortak bir uluslararası çaba başlatıldığı duyurulmuştu.
Gazze’de kötüleşen insani durumun bir sonucu olarak ABD, İngiltere, BAE, Avrupa Komisyonu ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi “deniz koridorunun faaliyete geçirilmesini destekleyen” ortak bir açıklama yayımlamıştı.
Açıklamada sevkiyatın “Gazze’ye yardım akışını kolaylaştırmak ve takip etmekle görevli Birleşmiş Milletler Gazze İnsani Yardım Koordinatörü Sigrid Kaag ile koordinasyon içinde” yapılacağı belirtilerek şöyle denmişti:
“BAE’nin Kıbrıs’tan Gazze’ye deniz yoluyla güvenli bir şekilde yardım gönderilmesine yönelik bir mekanizmanın ana hatlarını çizen ‘Amalthea’ girişimine destek toplamak için gösterdiği bitmek bilmez çabalar, Gazze sakinlerine deniz yoluyla ilk gıda malzemesi sevkiyatının yapılmasına yol açacaktır.”
Açıklamaya göre koridor “Gazze’ye insani yardım ve ticari mal akışını mümkün olan tüm güzergâhlar üzerinden artırmayı” amaçlıyor.
Beş aktör ayrıca İsrail’e “daha fazla insana daha fazla yardım ulaştırmak için daha fazla yol açması ve ek geçişler açması” için baskı yapmaya devam edeceklerini söyledi.
İsrail 9 Ekim’de Gazze Şeridi’ni tamamen kuşatarak gıda, yardım ve tıbbi malzemelerin yanı sıra diğer tüm maddelerin girişini durdurmuş, Savunma Bakanı Yoav Gallant bölgedeki Filistinlileri “insan görünümlü hayvanlar” olarak nitelendirerek İsrail’in onlara “bu şekilde davranacağını” söylemişti.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
Tel Aviv’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 12 bini çocuk, 8 bin 190’ı kadın olmak üzere 29 binin üzerinde Filistinli öldürüldü, 70 binden fazla kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 240’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere en az 580 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında en az 400 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda en az 40 Lübnanlı sivil ve 180’den fazla Hizbullah mensubu ile en az 7 İsrailli sivil ve 10 İsrail askeri öldü.