Dünyanın en uzun yatan idam mahkumu: Tam 58 yıldır masum olduğunu kanıtlamaya çalışıyor
Japon ordusu kadın personel sayısını artırma girişimlerini sürdürürken bir yandan da kurum içindeki tacizi sonlandırmaya çalışıyor. Uzmanlar bu konuda Japonya'nın giderek yaşlanan nüfusundaki kuşak problemine dikkat çekiyor.
Japonya büyük bir askeri yapılanmaya giderken ordu ihtiyaç duyduğu ve politikacıların askere alma sözü verdiği kadınlarla saflarını doldurmakta zorlanıyor. Bu konuda en büyük engel de kadın personelin maruz kaldığı taciz.
Cinsel taciz vakalarının ardından Öz Savunma Kuvvetleri’ne (SDF) katılmak için başvuran kadınların sayısı birkaç yıllık istikrarlı artışın ardından geçen yıl yüzde 12 oranında azaldı. Bazı mağdurlar yerleşik bir taciz kültürünün kadınları askeriyeye kaydolmaktan caydırabileceğini söyledi.
Ancak eğitimden sorumlu iki bakanlık yetkilisine göre Savunma Bakanlığı sert önlemler alma sözü verdikten dokuz ay sonra taciz karşıtı eğitim standartlarının gözden geçirilmesi için ulusal bir sistemin uygulanmasını öngören plan konusunda harekete geçmeyi planlamıyor.
Hükümet tarafından atanan araştırmacı uzman grubu ağustos ayında yayınladığı bir raporda ordunun yüzeysel taciz eğitiminin -ki bu eğitimde cinsel tacizden sadece sınırlı bir şekilde bahsedilmekte- ve bu tür eğitimlerin merkezi olarak denetlenmemesinin kurum içindeki sorunlara katkıda bulunduğunu tespit etmişti.
Grubun başındaki isim Makoto Tadaki İngiliz basınından Reuters’ın da katıldığı bazı eğitim oturumlarının durumun ciddiyetiyle çeliştiğini söyledi.
Cinsel taciz iddiasıyla hükümete dava açan bir kadın asker de verdiği bir röportajda son 10 yılda aldığı eğitimin etkisiz olduğunu belirtti.
Tacizin kökünün kazınması ve kadın askerlerin sayısının arttırılmasına yönelik çağrılar giderek yaşlanan Japonya‘nın Çin, Kuzey Kore ve Rusya’dan gelen tehditlerle yüzleştiği ve savaş geçmişinin ağır mirasıyla mücadele ettiği bir döneme denk geliyor.
Japonya’da askeri personelin sadece yüzde 9’unu kadınlar oluştururken Tokyo’nun en önemli askeri müttefiki ABD’de bu oran yüzde 17.
Öte yandan bakanlık geçen yıldan bu yana dışarıdan uzmanların taciz önleme derslerine ev sahipliği yaptığını, oturumları daha fazla tartışmaya dayalı hale getirdiğini ve bu yıl eğitimleri gözden geçirmeleri için uzmanları davet etmeyi planladığını açıkladı.
Eski asker Rina Gonoi’nin 2022 yılında cinsel saldırı iddialarını kamuoyuna açıklamasının ardından Savunma Bakanlığı o yıl SDF’de 170’ten fazla cinsel taciz olayını ortaya çıkaran bir araştırma yaptı.
Bir diğer mağdur ise 2013 yılında bir üst rütbeliyi kendisine müstehcen sözler sarf etmekle suçlayan Okinawa’da görevli bir kadın askerdi. Reuters’a konuşan kadın 2014 yılında meslektaşlarına dağıtılan taciz eğitim dökümanlarda adının açıkça geçtiğini söyledi. Fail olduğu iddia edilen kişinin kimliği ise bu belgelerde belirtilmemişti.
Savunma Bakanlığı taciz konusunda yıllık bir online modül sunuyor. İki savunma yetkilisi ayrıca subaylara yüz yüze oturumlar için eğitim materyalleri sağladığını ancak taciz eğitimi verme konusunda eğitim sunmadığını ve subayların taciz eğitimini nasıl veya ne zaman gerçekleştirdiklerini takip etmediğini söyledi.
Konunun hassasiyeti nedeniyle isimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkililer mevcut sistemin komutanlara esneklik sağladığını belirttiler.
Altı uzman yaptıkları incelemede mevcut eğitimin “genel, yüzeysel ifadelerden” ibaret olduğu ve “insanların eğitimi gerçek dünyada uygulamalarına yardımcı olmada etkili olmadığı” sonucuna vardı.
Eğitmen Keiko Yoshimoto tacizi bir iletişim sorunu olarak sundu ve tartışmalarda kuşak farklılıklarında ve tercihlerinde nasıl ortaya çıktığına odakladı. “Kuşak farklılıkları insanların iletişim kurmasını zorlaştırıyor” diyen Yoshimoto insanların cinsel tacizle ilgili ayrıntılarla ilgilenmeden önce iletişimin temellerini anlamaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Yoshimoto’nun oturumunun bir kısmına şahit olan hukuk profesörü Tadaki “bu kadar çok taciz vakasının ortaya çıktığı bir ortamda verilen eğitimlerin gelişigüzel bir program ve içeriğe sahip olduğunu” söyledi. Eğitimin kalitesi üzerindeki gözetimin artırılmasının muhtemelen daha fazla zaman alacağını da sözlerine ekledi.
Eğitim raporunun yayımlamasından sadece iki ay sonra yerel basında 2022 yılında bir denizcinin cinsel tacizle suçladığı bir amiriyle kendi isteği dışında buluşmasının emredildiği haberi yer aldı. Denizci daha sonra SDF’den ayrıldı.
Okinawa’da yaşayan kadın asker sistemi yetersiz olmakla eleştirdi. Kadın asker mart ayında Reuters’a verdiği demeçte “İnsanlar ‘Herkes bu tür davranışlara katlanıyordu, bizim zamanımızda normaldi’ diyordu ama bu sorunlar benim kuşağıma aktarılıyor çünkü bunu durdurmak için hiçbir şey yapılmadı” dedi, o zamandan beri aldığı taciz eğitiminin genellikle yetersiz olduğunu ve daha merkezi bir denetime ihtiyaç duyulduğunu da ekledi:
“Subaylar cinsel taciz konusunda bir noktaya odaklanmaya çalışmak yerine öğretmesi kolay, sahip oldukları zamana uyacak materyaller seçiyorlar.”
Savunma Bakanlığı yetkilileri cinsel tacizle ilgili eğitimin büyük ölçüde daha geniş bir tacizle mücadele müfredatı içinde yer aldığını söyledi. Yetkililer taciz konusunda standart bir eğitim vermenin zor olduğunu çünkü yüksek stresli ortamlarda görev yapan askerlerin diğer durumlarda alışılmadık bir şekilde doğrudan emir verebildiklerini belirtti.
İki subay ordu içinde tacize çok fazla odaklanmanın operasyonel sorunlar yaratabileceğine dair endişeler olduğunu savundu ve biri bunun haksız şikayetlere yol açabileceğini öne sürdü.
Savunma Bakanlığı ise yaptığı açıklamada tacize müsamaha göstermediklerini ve eğitimlerin komutanların “tacizden endişe duydukları için görev başında gerekli yönlendirmeleri yapmaktan çekinmemelerini” sağlamayı amaçladığını söyledi.
Profesör Tadaki Japonya’nın diğer ordulardan öğrenebileceği çok şey olduğunu ifade ederek “ABD, İngiltere ve Fransa tacizi temel nedenlerinden itibaren önlemeye çok daha net bir şekilde odaklanmış. Bu nedenle önleme programı kurumun iklimini ve kültürünü iyileştirme etrafında yapılandırılıyor” dedi.