Biden’dan ‘politik kışkırtma’: Şi’ye ‘diktatör’ dedi, Çin köpürdü
NATO'nun kuruluşunun 75'inci yılındaki liderler zirvesinin adresi ABD. Kasımda seçimlere gidecek ABD'de Biden'la ilgili endişeler zirveyi de gölgede bırakacağa benziyor. Birçoğuna göre zirvedeki performansı Biden'ın kaderini belirleyecek.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) NATO liderler zirvesi ittifakın 75’inci yılı olması açısından önem taşıyor. Ancak tek önemi bununla sınırlı değil. Zirve Ukrayna’nın ittifaka üyeliği ve ülkeye uzun vadeli askeri destek konularının gündeme gelmenin yanı sıra ABD Başkanı Joe Biden için de bir sınama olacak.
Boşlukla selamlaşan, amcasını yamyamların yediğini söyleyen, robotik tavırlarıyla hemen her gün hakkında demans iddiaları ortaya atılan 81 yaşındaki Başkan bu zirvede NATO’yu mu yoksa kendisini mi kurtaracak konusu gündem oldu. Biden’ın bilişsel sağlığını mercek altına alan ABD basını NATO liderler zirvesinin başkanın kasımdaki seçimlerde adaylık için uygun olup olmadığının da göstergesi olacağı kanaatinde.
Eski Başkan ve Cumhuriyetçilerin öne çıkan ismi Donald Trump ile geçenlerde CNN ekranlarında “kozlarını paylaşan” Biden destekçilerini büyük hayal kırıklığına sürüklemişti. En basit konularda dahi kendi dönemini savunamayan Biden’ın yaşıyla ilgili tartışmalar derinleşirken yerine alternatif aday arayışı dahi başlamıştı. Alternatif adayların konuşulmasına Biden’ın verdiği tepki ise Brezilya’nın aşırı sağcı eski lideri Jair Bolsonaro’yu anımsattı. ABD Başkanı tıpkı Bolsonaro gibi “Beni yalnızca Tanrı görevden alabilir” dedi, öyle mi olacak göreceğiz. Çünkü NATO zirvesi birçok konuda turnusol görevi görecek.
Biden’ın Rusya’nın işgalinin ardından Ukrayna’ya can simidi misali kendini siper etmesi onu eski Başkan George H.W. Bush’tan bu yana ittifakın en kritik isimlerinden biri yapıyor. Ancak İsveç ve Finlandiya’nın gruba katılımı da dahil olmak üzere elde ettiği başarılar zirvede siyasi geleceğini kurtarmak için verdiği mücadelenin gölgesinde kalacak gibi görünüyor. Haliyle Ukrayna konusu da birçok krizin, söylentinin ve endişenin gölgesinde kalacak.
CNN International’dan Stephen Collinson imzalı bir analizde de buna vurgu yapılıyor. İttifakın kendisinden daha yaşlı olan ABD Başkanının perşembe günü zirvenin son günü yapacağı basın açıklamasının onun kaderini belirleyeceği ifade ediliyor. Collinson “Perşembe günü tek başına yapacağı basın toplantısında canlılık ve zihinsel berraklık göstermesi için büyük baskı altında olacak. Herhangi bir kafa karışıklığı ya da zayıflık göstergesi Demokratlar arasında yeni bir paniğe yol açabilir ve Biden’a karşı palazlanan eleştirileri rayından çıkarabilir” diyor.
Basın toplantısı için CNN’e konuşan Senatör Patty Murray “Ülkemiz için bu kritik zamanda Başkan Biden mirasını korumanın ve gelecek için güvence altına almanın en iyi yolunu ciddi şekilde düşünmelidir” dedi. Bir Demokrat’tan gelen bu eleştiri Biden’ın ne kadar kırılgan durumda olduğunun göstergesi. NATO Liderler Zirvesi sadece ABD’lilerin değil tüm dünyanın radarında olacak. Yani Biden’ın ilerleyen yaşının etkileri sadece kendi siyasi geleceği için sorun değil; ilk dönemini NATO müttefiklerini azarlayarak ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakınlaşarak geçiren Trump’ın çarpıcı bir geri dönüşüne karşı da son savunması aynı zamanda.
Çünkü Trump başkan olduğu dönemde de, sonrasında da NATO müttefiklerini ittifakın tüm yükünü ABD’ye yıktıkları gerekçesiyle eleştiriyordu. En son açıklaması tüm ittifakı diken üstünde bıraktı. Trump savunma harcamalarını iyileştirmeyen müttefiklerine karşı Rusya’yı kışkırtacağını söylemişti.
Dünya liderleri de bu zirveden sonra Biden hakkında kendi değerlendirmelerini muhtemelen yapacak. Biden’ın olası bir fiyaskosu birçoğunun korktuğu Trump zaferine karşı başka planların devreye girmesine neden olabilir. Dolayısıyla bu hafta Biden’la saatler geçirecek olan dünya liderlerinin Başkan ve siyasi durumu hakkında kendi değerlendirmelerini yapacağı kesin.
ABD’nin eski NATO Büyükelçisi Kurt Volker NATO liderlerinin Washington’a Biden ve ABD’nin NATO’nun lideri olarak gelecekteki rolü hakkında hem siyasi hem de stratejik güvenceler arayarak geleceğini söyledi. Şöyle devam etti: “Başkan Biden mı olacak? Bunu yapabilecek kapasitede mi? Yeniden seçilmek için aday olacak mı, yeniden seçilecek mi? Eğer öyleyse bu neye benziyor?”
Volker Pazartesi günü CNN’den Wolf Blitzer’e konuşmuştu ve müttefiklerin de belirsiz bir gelecek endişesiyle karşı karşıya olduğunu söylemişti. Volker “Endişeleniyorlar eski başkan Donald Trump geri gelirse diye, bu ABD’nin NATO’ya desteği, ABD’nin Ukrayna’ya desteği için ne anlama geliyor?” diyerek yaşanacak çıkmaza işaret etmişti.
Yabancı diplomatlar ve hükümet yetkilileri ABD’nin iç siyasetinin içine çekilmemek için Biden’ın durumu hakkında konuşmaktan kaçınıyor. Ancak CNN’in geçen hafta bildirdiğine göre Avrupa, Asya ve Ortadoğu’dan diplomatlar Biden’ın münazara performansına inanmadıklarını ifade etti. Zirveyi dört gözle bekleyen Avrupalı bir diplomat kıta liderlerinin kibarlıklarını koruyacaklarını ve ABD siyasetine müdahale ya da taraf tutma suçlamalarından kaçınmaya çalışacaklarını söyledi. Ancak ekledi: “Yine de (Biden) tartışmasının çok önemli olduğuna inanıyorum. Biden’ın hala başarılı bir aday olabileceğini düşünen çok fazla Avrupalı olduğuna inanmıyorum.”
Bir başka Avrupalı diplomat ise “önümüzdeki günlerde Washington’a gelen her liderin (Biden’ın pozisyonu) hakkında sorular soracağını ve çok spekülasyon olacağını, ancak NATO yankı odasının ABD’nin iç siyasi hesaplarını hiçbir şekilde değiştirmeyeceğini” söyledi.
Biden’ın yaşı ile ilgili öfke ve soru işaretleri NATO ortaklarının 60 yılı aşkın bir süredir ittifakın kıdemli üyesi olarak ABD’ye duydukları güveni sarsan son nokta oldu. Amerika’nın siyasi krizleri özellikle Avrupa’daki pek çok müttefiki Washington’un istikrar kadar istikrarsızlığın da temsilcisi olabileceği bir çağda kendilerini nasıl koruyacaklarını düşünmeye itti. Bazıları ABD’nin artık onları savunup savunamayacağını dahi sorguluyor. Avrupalı bir yetkili “ABD’nin öngörülemezliğine hazırlıklı olmak gerektiği gerçek” dedi.
ABD’li yetkililer Biden’ın ortakları arasında onun ittifaka liderlik etme kapasitesine ilişkin bir endişe olduğu yönündeki iddiaları reddederken birçok anket Amerikalıların çoğunun onun ikinci bir dönem için çok yaşlı olduğuna inandığını gösteriyor.