İbrahim Kalın’dan sonra Yaşar Güler de Irak’ta: Güvenlik konusu öne çıktı
Kerkük'te sular durulmuyor. Haşdi Şabi destekçileri öncülüğünde başlayan KDP protestosu, Irak mahkemesinin Başbakan Sudani'nin kararını durdurmasıyla son bulurken, Kürtler protestolar sırasında öldürülen 4 kişi için adalet aramak amacıyla sokaklara döküldü.
Irak’ın petrol zengini kenti Kerkük, son 10 yılda önce IŞİD, sonra sırasıyla Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ve Irak ordusu olmak üzere üç kez el değiştirdi. Irak ordusu 2017 yılında Kerkük’ü IKBY’nin elinden alırken Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) ait binayı Operasyonlar Komutanlığı karargahına devretti.
Bu süreç böyle devam ederken Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani, 18 Aralık 2023’te yapılması planlanan il meclis seçimlerinden önce söz konusu binanın KDP’ye iade edilmesi emrini verdi. Ne var ki Haşdi Şabi destekçileri 25 Ağustos’ta KDP’ye devredilmesi planlanan binanın önünde protestolara başlayarak Kerkük-Erbil yolunu kapattı. Bu protestoya bölgedeki bazı Türkmenlerin de destek verdiği belirtildi.
Yolun kapatılmasına öfkelenen Kürtler de Kerkük’ün Rahimawa bölgesinde toplanarak ihtilaflı binaya doğru yürüyüşe geçti. Yolun tekrar açılmasını isteyen Kürtlere güvenlik güçleri ateş açtı. Bu sırada 4 kişinin hayatını kaybettiği, 15 kişinin ise yaralandığı bildirildi.
Olaylar üzerine açıklamada bulunan KDP Başkanı Mesud Barzani, Kerkük’ün ‘ortak yaşamın ve kardeşliğin şehri’ olduğunu belirterek, güvenlik güçlerinin Kürt göstericilere şiddet uygulamasının ve Kürt kanının dökülmesinin ‘kabul edilemez’ olduğunu söyledi. Barzani, “Kerkük’te evlatlarımızın kanının akıtılmasının bedeli ağır olacaktır” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da İran ziyareti sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Irak’ın asli ve kurucu unsurlarından olan Türkmenlerin ana yurdu olan Kerkük’te olanları üzüntü ve kaygıyla karşılıyoruz. Türkmenlerin haklarının korunması, Irak politikamızın ana politika unsurları arasında yer alıyor. Türkmenleri her alanda desteklemeye devam edeceğiz” diyerek yaşananlara tepkisini gösterdi.
BBC Türkçe’ye konuşan IKBY’nin Türkmen milletvekillerinden Muhammed İlhanlı ise, KDP’nin Kerkük’te son zamanlarda fazla oy alması nedeniyle Irak hükümeti ile yapılan istişarelerde partinin Kerkük’te fiili olarak varlık göstermesinin önünü açma kararının alındığını anlattı. Bu adımlardan ilki de İlhanlı’ya göre ihtilaflı binanın yeniden KDP’ye tahsis edilmesiydi.
Arapların ve Haşdi Şabi milislerinin yaşananları seçimler öncesi propaganda malzemesi olarak kullanmak istediğini ve olayları kasıtlı olarak sürdürmeye çalıştığını savunan İlhanlı, bazı Türkmenlerin ‘Haşdi Şabi’nin eylemine araç olmasından rahatsız olduğunu’ dile getirdi. İlhanlı Türkmenlerin haklarını ve siyasi temsiliyetini Irak genelinde savunması gerektiğini dile getirerek, “Türkmenler iki taraf arasındaki çekişmeye alet olmamalı” dedi.
Irak Türkmen Cephesi’nin Kerkük Milletvekili Erşat Salihi ise sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda bölgede artan gerginliğin sorumluları arasında PKK ve İranlı silahlı muhaliflerin olduğunu vurguladı.
Irak mahkemesi, pazar günü Sudani’nin kararını durdurarak gerginliği düşürmeye çalıştı. Bunun ardından bina önünde eylem yapan protestocuların çadırlarını topladığı öğrenildi. Ne var ki bölgedeki gerginlik sona ermedi. Dün, Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı Şorca bölgesinde toplanan bir grup gösterici, hafta sonu 4 kişinin hayatını kaybettiği olaylara tepki gösterdi.
Ölümlerden sorumlu kişilerin yakalanması ve adalete teslim edilmesini isteyen kalabalık, “Kerkük’te sadece Irak bayrağı değil, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi bayrağı da olmalı” ve “Burası Kürdistan” minvalinde sloganlar attı.
Kalabalık, taleplerinin yerine getirilmemesi halinde daha geniş çaplı protestolar düzenleyeceklerini duyururken, bölgeye çok sayıda polis ve güvenlik gücünün sevk edildiği bildirildi. Sakin başlayan protestolar, ilerleyen saatlerde hareketlendi ve protestoya katılan Kürtler ile Irak ordusu arasında sıcak çatışma yaşandı.