İsrailli bakanın Erdoğan karikatürlü paylaşımına Türkiye’den tepki: Seviyesiz
İsrail ve Lübnan arasındaki ateşkesin ardından dünyadan gelen mesajlar "Darısı Gazze'nin başına" şeklindeydi. Peki cidden Lübnan'daki ateşkes Gazze'deki müzakere çıkmazını çözebilir mi? Analistler pek olası bakmıyor.
Lübnan’daki ateşkeste rolleri olduğu için görevden ayrılmadan önce biraz moral bulan Başkan Joe Biden Türkiye saatiyle gece sularındaki açıklamasında Gazze’de de benzer bir girişim beklediğini söyledi. En azından ateşkes sürecinin ivme kazanmasını umuyor. Ancak analistler böyle bir değerlendirme yapmak için erken olduğunu çünkü İsrail ve Hamas-İsrail sorununun İsrail-Lübnan Hizbullahı sorunundan çok daha büyük olduğunu söylüyor.
Lübnan’daki ateşkesin sağlanmasında aylardır süren suikastlar ve savaş alanındaki kayıplar etkili oldu. Hizbullah sadece iki ay içinde hem 32 yıllık lideri Hasan Nasrallah’ı kaybetti, hem de banka, hastane gibi kendisine ait altyapılar zarar gördü. Ayrıca Hizbullah’ı hedef alan çağrı cihazı operasyonu da bunun tuzu biberi oldu. Yani Hizbullah kendi içinde zayıflayarak müzakere masasındaki kozunu kaybetti.
İsrail’in de Lübnan’da ateşkesi kabul etmek için kendince nedenleri vardı. Hamas’a karşı ateşkesi kabul etmekle Hizbullah’la ateşkesi kabul etmek aynı değildi neticede. Ortada iktidarını büyük ölçüde zayıflatacak bir durum yoktu. Ayrıca Hizbullah’la savaş nedeniyle İsrail’in kuzeyini terk eden 60 bin kişinin evlerine dönmesi gerekiyordu. Bu da Netanyahu’nun göze alabileceği bir karardı.
Oysa Gazze’de ateşkesi sağlamak çok daha zor. Çünkü Hamas’ın elinde hâlâ 100 rehine var. Bu da Filistinli grubun müzakere masasındaki en büyük kozunu koruduğu anlamına geliyor. İkinci olarak Netanyahu’nun Hamas’la uzlaşması önündeki en büyük engel koalisyon hükümeti içindeki kendinden de sağcı siyasiler. Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir ile Malye Bakanı Bezalel Smotrich Hamas’la anlaşma yapılırsa koalisyondan çekileceklerini söylüyor, ki böyle bir durum İsrail’i Netanyahu’nun kazanacak mı yoksa kazanmayacak mı bilmediği bir erken seçime götürür.
Yine de hem ABD’li yetkililer hem Hamas hem de dünyanın geri kalanı Lübnan anlaşmasının bir dönüm noktası olabileceğine dair iyimserliklerini dile getirdi. Hamas Lübnan anlaşmasının Gazze’ye de nasip olmasını umduğunu söylerken, İsrail de Hamas’ı yalnızlaştırarak müzakere masasında daha da zor durumda bıraktıklarını öne sürdü.
Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında “Hamas, Hizbullah’ın kendi tarafında savaşacağına güveniyordu. Hizbullah’ın devre dışı kalmasıyla Hamas da tek başına kaldı. Hamas üstündeki baskımızı artıracağız. Bu sayede rehinelerimizin serbest bırakılması yönündeki kutsal görevimizde bize yardımı olacak” dedi.
Ancak Filistinli analistler Hamas’ın son bir yılda zaten çok zor durumda kaldığını, dolayısıyla aniden rehinelerden vazgeçmesinin ya da Gazze’de kontrolü bırakmasının mümkün olmadığını söylüyor. Savaşa Hizbullah dahil olduğunda bile Hamas lideri Yahya Sinvar öldürüldü. Gazze’de çok büyük açlık savaşı veriliyor. Hamas’ın geriye kalan liderleri ise grubun savaştan sağ salim çıkabileceği bir anlaşma elde etmek istiyor.
Bu yüzden Hamas hâlâ İsrail’in Gazze’den kalıcı olarak çekileceği ve şeritte kontrolü yeniden tesis edeceği bir anlaşma yapmak için bastırmayı sürdürüyor. Savaş yüzünden evini terk etmek zorunda kalan Filistinli siyaset bilimci Mkhaimar Abusada New York Times’a şöyle diyor: “Lübnan’daki ateşkesin Gazze’ye herhangi bir etkisi olacağını sanmıyorum. Gazze için tünelin ucunda ışık yok.”