ABD’de al-ver siyaseti: Meksika sınırını Cumhuriyetçilere ‘verip’ Ukrayna yardımını ‘aldılar’
Meksika'dan dün kadınları ilgilendiren iki haber geldi. Bunlardan ilki kürtajın ülke genelinde suç olmaktan çıkarılması oldu. Böylelikle kadınlar federal sağlık sisteminde kürtaj hizmetine kolaylıkla ulaşabilecek. İkinci haber ise gelecek seneki seçim yarışına iki kadın adayın damga vurması.
Meksika yüksek mahkemesi, ülke genelinde kürtajı suç olmaktan çıkardı. İki yıl önce mahkeme ülkenin kuzeyindeki Coahuila’da mevcut yasaya yapılan itirazın ardından gebeliklerin sonlandırılmasına cezai yaptırımların uygulanmasının anayasaya aykırı olduğuna hükmetmişti.
Ne var ki hem eyaletler hem de federal hükümet, ceza kanunu yürürlükten kaldırmak konusunda yavaş davranıyordu. Bu yeni kararla 32 eyaletin tamamında kürtaj yasal hale geliyor.
Yüksek mahkeme, kürtaj imkanının engellenmesinin kadınların insan haklarına yönelik bir ihlal olduğunu söyledi. Yüksek mahkeme başkanı Arturo Zaldivar, “Tecavüz vakalarında hiçbir kız çocuğu ne devlet, ne ebeveynleri ne de vasileri tarafından anne olmaya zorlanamaz. Burada kız çocuklarının haklarının ihlali sadece mağdur statüsünde olmalarından değil yaşları nedeniyle de daha ciddidir ve bu da konunun küçüklerin çıkarları açısından ele alınmasını gerekli kılmaktadır” vurgusunda bulundu.
Böylelikle federal sağlık sisteminin kürtaj hizmeti vermesinin önü açıldı. Karar kadın hakları grupları arasında mutlulukla karşılandı. Daha önce 2007 yılında Mexico City kürtajı suç olmaktan çıkarmıştı ve bu karar birkaç eyalette daha uygulanmıştı.
Ancak kadın hakları aktivisti Sara Lovera, Fransız haber ajansı AFP’ye verdiği demeçte, prosedürü uygulayacak tesislerin eksikliğine ek olarak, “Birçok kadın bu hakka sahip olduğunu bilmiyor çünkü yerel yönetimler bu konuda tanıtım kampanyaları yürütmedi. Dolayısıyla yüksek mahkemenin bugün verdiği karar önemli” dedi.
Latin Amerika’nın en büyük ikinci Katolik ülkesi olan Meksika’da bu yeni karar muhafazakar politikacılar ve Katolik Kilisesi’ni kızdırabilir. Ancak kilisenin ülkedeki etkisi son yıllarda azalmaya başladı. Ülkedeki değişimin bir diğer habercisi ise gelecek seneki seçim yarışında iki kadın adayın yarışacak olması.
Meksika’nın iktidar partisi Ulusal Yenilenme Hareketi (Morena) gelecek yılki başkanlık seçimlerinde aday olarak Mexico City’nin eski belediye başkanlarından Claudia Sheinbaum’u seçti. Çevre mühendisliği doktorasına sahip bir fizikçi olan 61 yaşındaki Sheinbaum, ana muhalefetin adayı, yoksulluktan teknoloji girişimiyle çıkan ve kökeni Meksika yerlilerine dayanan 60 yaşındaki mühendis Xochitl Galvez’e karşı yarışacak. Böylelikle Meksika halkı ilk kez iki kadın aday arasında bir tercih yapacak.
Monterrey Teknoloji Enstitüsü’nde siyaset bilimci olan Jesus Silva Herzog Marquez, NYT’ye verdiği demeçte, “Bugünden şunu söyleyebiliriz ki Meksika gelecek yılın sonunda bir kadın tarafından yönetilecek” dedi. Bunun ülke için ‘olağanüstü bir değişimin habercisi’ olduğunu da sözlerine ekledi.
Meksika anayasası, devlet başkanlığını altı yıl ile sınırlıyor ve Lopez Obrador gelecek seçimlerde istese bile aday gösterilemiyor. Ancak yüksek oy oranlarına sahip olması halefi Sheinbaum’a büyük bir avantaj sağlıyor.
Lopez Obrador mart ayında yaptığı açıklamada görev süresini tamamladıktan sonra ülke siyasetinde hiçbir etkiye sahip olmayacağını belirterek, “İşim bitince emekli olacağım. Ben reis falan değilim, kendimi yeri doldurulamaz biri gibi hissetmiyorum. Ne bir diktatörüm ne de mesih” dedi.
Ancak bazı analistler gelecek yıl hangi aday kazanırsa kazansın Lopez Obrador’un etkisinin süreceğini söylüyor. Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nin yakın tarihli bir raporuna göre, Sheinbaum’un kazanması halinde, belirli politikalarda değişiklikler yaşanabilir, ancak gündeminin genel hatlarının değişmeden kalması bekleniyor.
İki kadın aday da birbirlerinin kampanyalarındaki zayıflıkları hedef alıyor ancak bazı benzerliklere de sahipler. Her iki aday da sosyal açıdan ilerici, mühendislik diplomasına sahip ve yoksullukla mücadele programlarını sürdüreceklerini söylüyor. Ayrıca her ikisi de kürtajın suç olmaktan çıkarılmasını destekliyor. Bununla birlikte Galvez’in bu tutumu muhafazakar partisinin tutumuyla tezat oluşturuyor.