1 euro ile yurtdışına uçuruyor
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis bugün Ankara'ya iade-i ziyarete geliyor. Yunanistan'ın deniz parkı, Türkiye'nin eskiden kilise olan Kariye'yi cami olarak açması gibi sorunlar olsa da iki liderin gündemini olumlu konular oluşturacak.
“Bir gece ansızın gelebiliriz”le başlayan, “Denizden geçerken nehirde boğulmayalım”a evrilen Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde yeni adım bugün Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in Ankara ziyaretiyle atılıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aralık ayında Yunanistan’ı ziyaret etmiş, dostluk yolunda ileri bir adım atılmıştı. Şimdi Miçotakis’in ziyaretiyle hem çözüme kavuşturulamayan konular ele alınacak, hem de beş aydır devam eden ilişkiler değerlendirilecek.
Hem NATO’ya üye hem de komşu olan iki ülke Kıbrıs meselesi, göçmen krizi, Doğu Akdeniz’deki petrol arama çalışmaları ve karasuları anlaşmazlığı nedeniyle yıllardır birbirine soğuk davransa da 6 Şubat depremlerinde Yunanistan’ın yaptığı yardımlar ilişkilerdeki değişimin habercisi oldu. Bunu üst düzey yetkililerin yaptığı görüşmeler ve son olarak liderlerin bir araya gelmesi izledi. Sonuç olarak her iki taraf da anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp ticaret ve enerji alanlarında işbirliği yapmaya, pozitif bir gündem oluşturmaya karar verdi.
Miçotakis ziyaretle ilgili olarak geçen hafta “Türkiye ile görüşmelerimize daima güvenle ve Türkiye’nin tutumunun değişmeyeceği yanılsamasına kapılmadan yaklaşıyoruz. Bununla birlikte aynı fikirde olmadığımız zamanlarda da iletişim kanallarının daima açık olması gerektiğini düşünüyorum. Gerginliğe mahal vermeden ve tansiyonu yükseltmeden de farklı fikirlerde olabiliriz” demişti.
Erdoğan ise görüşme öncesi Kathimerini’ye verdiği röportajda “Amacımız basit: Sorunlarımızı çözerek dostluğumuzu pekiştirmek ve ikili ilişkileri tarihte görülmemiş bir düzeye çıkarmak” dedi. Anlaşılamayan konular üzerine yoğunlaşmak yerine ilişkilere bir bütün olarak bakmak gerektiğini bir kez daha vurgulayan Erdoğan “Bir şeyi yok etmek kolaydır. İnşa etmek ve sorunları ustalıkla çözmekse zordur. İhtiyacımız olan tek şey çözüm odaklı, samimi tarihi adımlar atmaktır” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Yunan mevkidaşı Yorgo Gerapetritis de bugünkü görüşmelere katılacak ve ayrı olarak görüşecekler. Bilkent Üniversitesi siyaset bilimi profesörü Ioannis Grigoriadis iki liderin “pozitif gündemlerini genişletmenin yollarını arayacağını ve ticaret, turizm ve göç gibi meselelerde her iki taraf için de kazançlı olacak çözümler arayacağını” düşünüyor. Görüşmede özellikle altı milyar dolara yaklaşan ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarılabilmesi için atılabilecek adımlar değerlendirilmesi bekleniyor.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kapıda vize yöntemiyle bu yaz 10 Yunan adasını ziyaret edebilecek. Uygulama 30 Mart’ta uygulanmaya başladı ve şimdiye kadar medyaya yansıdığına göre adalara ilgi epey yüksek oldu. Grigoriadis “Bu durum taraflar arasındaki ekonomik ilişkilerin iyileştirilmesine ek olarak Türklerin ve Yunanlıların sandıklarından çok daha ortak yönleri olduğunu fark etmeleri açısından çok büyük bir fırsat yaratıyor” dedi.
Son 50 yılda Ankara ve Atina birçok kez savaşın eşiğinden döndü. Bunlardan biri Türkiye’nin 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı’ydı. İki lider aralık ayındaki görüşmede Kıbrıs meselesinin üzerine çok düşmese de Avrupa Birliği Türkiye-Avrupa ilişkilerinde Kıbrıs’ta çözüme ulaşılmasını şart koşuyor. Avrupa’nın burada istediği şey iki kesimli bir oluşumla ayrılığa son vermek. Ancak hem Türkiye hem de Kuzey Kıbrıs Türkleri bu çözüme sıcak bakmıyor. Kuzey Kıbrıs’takiler referandumda birleşme oyu vermelerine rağmen cezanın kendilerine kesildiği düşüncesiyle Avrupa’nın önerisine sıcak bakmıyor. Türkiye de Avrupa ile ilişkilerde Kıbrıs’ın öne çıkarılmasından rahatsız. Diplomatik kaynaklara göre bugün Kıbrıs’ın gündeme gelmesi beklenmiyor.
Bir diğer anlaşmazlık ise Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de petrol arama çalışmaları için Libya ile yaptığı anlaşma. Bu anlaşma hem Yunanistan’ı hem de Mısır’ı kızdırmıştı. Ancak yeni dönemde her iki ülkeyle de arasını düzeltmek isteyen Ankara tüm tarafların kazançlı çıkacağı bir orta yol bulabileceklerini söylüyor. Erdoğan mülakatında “Yıllardır konuştuğumuz Doğu Akdeniz konferansını düzenleyerek herkesin kazançlı çıkacağı bir çözüm zemini oluşturmamız mümkün. Ne yazık ki bu konudaki çağrılarımız şimdiye kadar karşılıksız kaldı” dedi.
Miçotakis’in ziyaretinden sadece bir hafta önce Ankara’nın attığı bir adım dikkat çekiciydi. Ayasofya’nın müzeden camiye dönüştürülmesinin ardından yine Bizans döneminden kalma eski bir kilise olan Kariye’nin cami olarak ibadete açılması hem Yunanistan’da hem de Rum Ortodoks Kilisesi’nde tepkiyle karşılanmıştı. Kariye de Ayasofya gibi yıllardır müze olarak faaliyet gösteriyordu.
İlişkilerin düzeldiği dönemde ortaya çıkan pürüzlerden bir diğeri Yunanistan’ın Ankara’nın uyarısına rağmen biri Ege’de, diğeri batıdaki İyon Denizi’nde olmak üzere iki yeni deniz parkı oluşturulacak olmasıydı. Yunanistan bu deniz parkları sayesinde karasularının üçte birini deniz kirliliği ve kontrolsüz avlanmaya karşı koruma altına alınacağını söylüyor. Ne var ki Ankara deniz parkının Türkiye karasularını ihlal ettiğini belirtiyor. Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın Ankara’ya cevabı ise “İyon Denizi’nde avlanacaksam Türk büyükelçisini arayıp izin mi isteyeceğim? Türkiye beğense de beğenmese de Yunanistan’ın Ege’de hakları vardır” şeklinde olmuştu.
Erdoğan bu tartışmaya Kathimerini mülakatında “Bizim çevreye karşı duyarlılığımızı herkes bilir. Ancak uygun kılıf olarak görüp diğer tartışmalı hususları bunun arkasına saklamaya çalışmak doğru değil. Her konu kendi bağlamında ele alınmalıdır” diyerek çevre konusuna işbirliği içinde girişebileceklerini söyledi.
Bu arada Erdoğan Kathimerini’ye verdiği mülakatta Yunanistan ile ilişkilerin en iyi ve en kötü olduğu zamanlarla ilgili soruya verdiği cevapta ilişkilerin dibi gördüğü noktanın 2016’daki darbe girişiminin ardından FETÖcülerin Yunanistan’a sığınması cevabını verdi. İlişkilerin en iyi geldiği nokta olarak da aralık ayında imzalanan Atina Deklarasyonu’nu gösterdi.
ABD ziyaretinin her iki tarafın da programının uyuşmaması nedeniyle ertelendiğini söyleyen Erdoğan ABD’nin Türk-Yunan ilişkilerinde arabulucu olması konusunda ne düşündüğünü “Müttefiklik hukukuna yakışır, mesafeyi koruyan ve yapıcı diyalog zeminini teşvik eden yaklaşımların faydalı olacağına innaıyoruz. Kaldı ki Yunanistan ile aracısız doğrudan temasımız var. Bunun sürdürülmesi ve geliştirilmesinin ilişkilerimize katkısı daha olumlu olacaktır” dedi.