Rusya’dan ABD’ye Karadeniz çıkışı: Çatışma riskini artırıyor
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ABD’nin Türkiye'ye F-16 satışı ve modernizasyonuna ilişkin kabul mektubunun bakanlığa ulaştığını söyledi. Öte yandan ABD Senatosu, "Türkiye'ye F-16 satışının bloke edilmesini" öngören tasarıyı da reddetti.
ABD ve arasında yıllardır süren ve muammaya dönen savaş uçağı tedariki konusunda sona yaklaşıldı. F-35 diye çıkılan yolda Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine verdiği onaydan sonra 40 adet F-16’nın 23 milyar dolar karşılığında Ankara’ya tesliminde el sıkışılmıştı. Milli Savunma Bakanlığı (MSB) yaptığı bilgilendirmede 40 yeni F-16 Blok-70’in tedarikini, mevcut 79’unun ise modernizasyon, mühimmat ve teçhizatını içeren talebe ilişkin ABD’den “Taslak Teklif ve Kabul Mektubu”nun Türkiye tarafına ulaştığını duyurdu. Öte yandan ABD Senatosu, “Türkiye’ye F-16 satışının bloke edilmesini” öngören tasarıyı da reddetti.
ABD’li Senatör Rand Paul’ün sunduğu ve Türkiye’ye F-16 satışının bloke edilmesini öngören tasarı, Senato Genel Kurulu’ndaki oylamada reddedildi. ABD’nin Kentucky eyaletinin Senatörü Paul’un 5 Şubat’ta sunduğu tasarının kabul veya reddine ilişkin oylama Senato Genel Kurulu’nda yapıldı. Türkiye’ye F-16 satışının bloke edilmesini öngören tasarı, 13 “evet” oyuna karşı 79 “hayır” oyu ile reddedildi. Böylece Paul’ün tek başına sunduğu ve ABD’nin Türkiye’ye F-16 satışını engellemeye yönelik girişim, büyük bir oy farklıyla Senato’da reddedildi.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk F-16 Blok-70 Viper savaş uçağı tedarik sürecine ilişkin düzenlediği basın toplantısında şöyle konuştu:
“Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın ihtiyaçları doğrultusunda, 40 adet yeni F-16 Blok-70’in tedariki, mevcut 79 adet F-16’nın ise modernize edilmesi ile bunlara ait mühimmat, malzeme ve teçhizatı içeren talebimize ilişkin ABD tarafından gönderilen ‘Taslak Teklif ve Kabul Mektupları’ bakanlığımıza ulaşmıştır. İlgili birimlerimiz gerekli inceleme ve değerlendirmelere başlamıştır.”
Aktürk TÜBİTAK’ın başlattığı ve Koç Bilgi ve Savunma Teknolojileri A.Ş. ana yükleniciliğinde devam eden MALAMAN mayınının tam ölçekli patlatma provasının geçen hafta içinde başarıyla yapıldığını, “MALAMAN Deniz Mayını”nın Deniz Kuvvetleri envanterine girmesiyle bu konudaki dışa bağımlılığın da sona ereceğini söyledi.
Bakanlığa bağlı ASFAT ana yükleniciliğinde yürütülen Açık Deniz Karakol Gemileri Projesi’nin ilk gemisi “TCG AKHİSAR”ın denize inişinden sonra önemli bir aşama olan havuzlama sürecinin 23 Şubat’ta tamamlandığını da aktaran Aktürk, Strong Bosses tarafından düzenlenen “İnovasyon ve Başarı Ödülleri” yarışmasında ödüle layık görülen İstanbul Tersanesi Komutanlığını ve personelini kutladı.
Daha önce açıklandığı gibi her iki tarafın incelemelerini tamamladıktan sonra bir araya geleceğini belirten MSB kaynakları da görüşmede ortak inceleme ve değerlendirme yapılıp anlaşmanın sonuçlandırılacağını ve takvimin işlemeye başlayacağını söyledi.
Kaynaklar fiyatlandırmanın liste ve ürünler üzerinden yapılacağını söyleyerek “Nihai anlaşma safhasına gelindiğinde bu anlaşmanın toplam maliyeti ortaya çıkacaktır. Üretim ve modernizasyon faaliyetlerinin Türkiye’de yapılmasına yönelik teklifimiz ABD makamlarına iletilmiştir” dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 26 Ocak’ta Türkiye’ye 40 F-16 savaş uçağının satışı ve mevcut F-16’ların modernizasyonu konusunda Kongre’ye resmi bildirimde bulunmuştu.
Dışişleri Bakanlığının Kongre’ye gönderdiği resmi bildirimin ardından başlayan 15 günlük inceleme ve itiraz sürecinde sadece Kentucky Senatörü Rand Paul’ün Senato’ya sunduğu itiraz gündeme gelmiş, söz konusu tasarı Senato Dış İlişkiler Komitesine havale edilmiş, burada 15 günlük süre içinde tasarıya ilişkin herhangi bir işlem yapılmamıştı.
ABD yönetimi son olarak Türkiye’ye F-16 satışıyla ilgili kabul ve teklif mektuplarını Ankara’ya iletmişti.
Bakanlık kaynakları ayrıca Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in İngiltere’yi ziyaretinde Eurofighter konusunun gündeme gelip gelmediğine dair soruyu “Bakanımız resmi bir davet üzerine İngiltere’yi ziyaret etmiştir. Söz konusu ziyarette ikili ve bölgesel savunma ve güvenlik konularında görüş alışverişinde bulunulmuştur. Bu ziyaretteki gündem başlıklarından biri de Eurofighter konusu olmuştur. Eurofighter konsorsiyumu ülkelerinden Almanya’nın bu konudaki olumlu yaklaşımı beklenmektedir. İngiltere ve üretici firma temsilcileri ile teknik görüşmelere devam edilmektedir” diye yanıtladı.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu’nun İstanbul’da Dizayn Proje Ofisini (DPO) ziyaretinde TF2000 ile uçak gemisi tasarımlarının yer aldığına dair soru üzerine bakanlık kaynakları, DPO Müdürlüğünün çalışmalarına Türkiye’nin ilk milli deniz harp platformu olan MİLGEM Projesini gerçekleştirmek amacıyla 1997’de Taşkızak Tersanesi Komutanlığı bünyesinde oluşturulan ekiple başladığı, 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi sonrası taşınarak MİLGEM Proje Ofisi adı altında İstanbul Tersanesi Komutanlığı bünyesinde 12 Mart 2004’te kurulduğu bilgisini paylaştı.
Bu ofisin 2010’da DPO Müdürlüğü olarak yeniden isimlendirildiğini bildiren kaynaklar Eylül 2015 tarihinden itibaren İstanbul Tersanesi Komutanlığı yerleşkesindeki yeni binasında faaliyetlerine devam ettiğini belirtti.
Deniz Teknik Komutanlığı bünyesine 11 Ağustos 2017’de alınan DPO Müdürlüğünde muharip gemilerin tekne, makine ve elektrik sistemleri, savaş sistemleri ve sistem entegrasyon tasarımlarının yapıldığını kaydeden kaynaklar, DPO’nun bütünleşik lojistik destek ve inşa teknik desteğini gerçekleştiren ve gemi inşa standartlarını oluşturan Deniz Kuvvetleri Komutanlığının uzman kurumu olduğunu ifade etti.
Tasarım ve entegrasyon faaliyetleri DPO Müdürlüğü tarafından yürütülen MİLGEM projesi kapsamındaki gemilerden TCG HEYBELİADA (F-511), TCG BÜYÜKADA (F-512), TCG BURGAZADA (F-513), ve TCG KINALIADA’nın (F-514) sırasıyla 2011, 2013, 2018 ve 2019 yıllarında hizmete girdiğini anımsatan bakanlık kaynakları, TCG DERYA Denizde İkmal ve Muhabere Destek Gemisi ve TCG İSTANBUL İstif Sınıfı Fırkateyn tasarımının yanı sıra TF-2000 Hava Savunma Harbi Muhribi konsept/ön tasarım faaliyetlerinin devam ettiğini bildirdi.
MSB kaynakları “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Yerli ve Milli Uçak Gemisine sahip olunması yönünde verdiği direktif üzerine alınan kararla, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın Dizayn Proje Ofisi tarafından tasarım faaliyetlerine başlanmış, Dizayn Proje Ofisi Müdürlüğü tarafından başlanan ve konsept tasarımı üzerinde önemli bir mesafe kat edilmiştir” dedi.
1999’daki başlangıcından itibaren F-35 projesinde yer alan, programın geliştirme ve üretim aşamalarına katkıda bulunan ve bazı parçaların tedarikçisi olan Türkiye’nin uçakları teslim alma süreci ise koca bir muammaya dönüştü.
Program kapsamında yaklaşık 1.4 milyar dolar ödeyen Ankara sadece iki adet uçak teslim alabilmiş ancak onlar da ABD’de kalmıştı. Kriz Ankara’nın 2017’de Rusya’dan S400 hava savunma sistemleri satın almasıyla patlak vermişti. Bu durumun NATO ile uyumlu olmadığı gerekçesiyle ABD ve diğer müttefikler Türkiye’ye tepki göstermiş ve S400 alımından vazgeçmesi için baskı yapmışlardı.
Ankara’nın Rus hava savunma sistemi S-400’den vazgeçmemesi işi bu noktaya getirmişti. Süreç Türkiye’nin F35 programına geri dönmek için ABD ile görüşmelere başladığı haberleriyle devam etmişti. Ancak ABD bir kez daha Rusya’dan edinilen S400’lerin tamamen kaldırılmasını şart olduğunu açıklamıştı. Türkiye S400’lerin kaldırılmasının mümkün olmadığını fakat ABD ile teknik çalışma grubu kurulabileceğini ifade edip S400’lerin varlığının F35’leri tehdit etmediğini bir kez daha yinelemişti.
S400’lerin NATO sistemleriyle uyumlu olduğu ve Yunanistan’ın da Rus yapımı S300 hava savunma sistemlerine sahip olduğu Türkiye tarafından gündeme getirilmiş ancak ABD, S400’lerin NATO sistemleriyle uyumlu olmadığını ve Yunanistan’ın S300’leri aktif olarak kullanmadığını öne sürmüştü.
Tüm bu tartışmaların ardından F-35’ten vazgeçmek zorunda kalan Ankara 2021’de 40 adet F-16 ve 79 modernizasyon kiti talep etmeye başlamıştı, ABD Kongresi Başkan Joe Biden’a satışın İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri Türkiye tarafından onaylanana kadar ertelenmesi çağrısında bulunmuştu. Türkiye’nin verdiği onayın ardından 23 milyar dolar karşılığında tedarik süreci başlamıştı.