California alevlere teslim: Binlerce kişi tahliye edildi
BMGK, altı haftadır Gazze savaşını görüşüyor, herhangi bir kararda anlaşamıyordu. Sonunda Malta'nın sunduğu "insani mola" kararı oylanarak kabul edildi. Böylelikle savaşın başından bu yana ilk kez konsey bir karar almış oldu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 7 Ekim’de patlak veren savaştan bu yana her hafta acil toplantılar düzenliyor, ancak savaşın üzerinden 40 günün üzerinde vakit geçmesine rağmen herhangi bir somut adım atılamadı. Savaşla ilgili konseye sunulan dört karar tasarısı veto yetkisine sahip beş üye arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle kabul edilmedi.
Bu ülkelerin hangi ülkeler olduğunu tahmin etmek çok da zor olmasa gerek. ABD “insani mola”lar verilmesini savunurken Rusya ve Çin ise tam ateşkes istiyordu. Ancak sonunda konseyde somut bir adım atılabildi. Bunda İsrail ordusunun Şifa Hastanesi’ne düzenlediği baskının üst düzey BM yetkilileri ve diplomatlar tarafından kınanması ve konseyin bir an önce harekete geçmesi için çağrı yapılmasının etkisi oldu. Tabii bu noktaya gelebilmek çok da kolay olmadı.
Konseyden geçen tasarı Malta tarafından sunuldu. Ateşkes çağrısı yer almayan kararda sivillerin ihtiyaç duyduğu yardımın ulaşabilmesi için savaşa derhal ve acil olarak insani yardım molası verilmesi istendi. Bu insani molanın kaç gün olacağı belirtilmedi, bunun yerine kararda “tam, hızlı, güvenli ve engelsiz insani yardımın erişimine yetecek kadar gün” ifadesi yer aldı.
Yasal açıdan bağlayıcı olan kararda tüm taraflara başta çocuklar olmak üzere sivillerin korunmasını içeren uluslararası savaş hukukuna uymaları çağrısı yapıldı. Ayrıca Hamas tarafından alıkonan rehinlerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması istendi.
Karar 12 oyla kabul edilirken ABD, İngiltere ve Rusya çekimser kaldı. Daha önceki dört tasarı geçmemişken bu tasarının geçmesinde Malta’nın önergesinde özellikle çocukların durumuna vurgu yapması etkili oldu. Oylamadan önce Rusya karara ateşkes talebinin de eklenmesini istedi. Ancak Rusya’nın istediği şekildeki karar tasarısı zaten 26 Ekim’de oylanmış ve geçmesi için gerekli dokuz oyu alamadığı için kabul edilmemişti.
Çarşamba günü kabul edilen karar tasarısında ne ABD’nin ne de Rusya’nın istediği dil kullanıldı. Konseyin artık harekete geçmesi için yapılan baskılar karşısında her iki ülke de kararı veto etmek yerine çekimser kalmayı tercih etti. Bu, 2016’dan bu yana İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin ilk BM kararı oldu.
ABD’nin BM Büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield kabul edilen kararın konseyin birlikte çalışmaya devam edebileceğini gösterdiğini, ancak ABD’nin İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu belirtmeyen bir karara oy veremeyeceğini söyledi. ABD’nin rehinelerin serbest bırakılması ve insani yardım molaları gibi maddeleri desteklediğini söyleyen Thomas-Greenfield “Acilen daha fazla yardıma ihtiyaç var. Mevcut yardımlar ne yazık ki yetersiz. İnsani molaların BM ve insani yardım ajanslarının bölgeye yardım ulaştırmasına ve şiddetten kaçan sivillerin güvenli geçişine yardımcı olacağını umuyoruz” dedi.
İngiltere’nin BM Temsilcisi Dame Barbara Woodward “Filistinli sivillerin yaşadığı acı ve kayıpları anlamamız mümkün değil. Aralarında çocukların da olduğu çok sayıda sivil hayatını kaybediyor” dedi. Woodward “gıda, su, tıbbi malzeme ve yakıt da dahil olmak üzere olabildiğince çok yardımın mümkün olan en kısa sürede bölgeye ulaştırılmasını” istediğini söyledi. Bu sözleri dile getirmişken neden karara çekimser oy kullandığı konusundaysa bir açıklama yapmadı.
Rusya’nın BM Büyükelçisi Vasili Nebenzya ise “İnsani molalar ateşkesin yerine geçemez” dedi ve onaylanan kararı “zayıf, içi boş” olduğu gerekçesiyle eleştirdi. Nebenzya verilen aradan sonra askeri operasyonun çok daha büyük güçle devam edeceğini, çok daha fazla kurban ve yıkım olacağını söyledi.
Daha önce kabul edilmeyen dört karar tasarısından biri Brezilya’nın sunduğu tasarıydı. İnsani yardım ve koridor çağrısının yapıldığı bu tasarıyı ABD, İsrail’in kendini savunma hakkı olduğu ibaresi yer almadığı için veto etti. Rusya ve Çin ise ABD’nin karar tasarısını ateşkes çağrısı yapılmadığı için veto hakkı kullandı. Rusya’nın iki önergesi ise konseyden geçmesi için gerekli dokuz oya ulaşamadı.