Haniye açık kapı bıraktı: Gazze’nin yönetiminde tek söz sahibi olmakta ısrarcı değiliz
İsrail Meclisi, “terör yanlısı” olarak tanımladığı çevrimiçi içeriklerin izlenmesini yasaklayan yasa tasarısını kabul etti.
İsrail basını “terör yanlısı olarak değerlendirilen” içeriklerin “sistematik kullanımını” yasaklayan tasarının Meclisten geçtiğini yazdı.
Söz konusu yasa içeriğin kullanım şeklinin bireyin kendisini İsrail’in terör örgütü olarak kabul ettiği örgütlerle (Hamas) özdeşleştirdiğini göstermesi durumunda, içeriği tümüyle yasaklıyor.
Yasaya göre suçlu bulunan kişiler bir yıl hapis cezasına çarptırılabilecek.
Yasanın “terör örgütüyle bağlantısı olmayan bir kişinin terör içerikleri izleyerek radikalleşip eyleme geçmesi” ve “yalnız kurt” olarak adlandırılan bireysel saldırıları önlemek için tasarlandığı ileri sürüldü.
Yasanın bu tür içerikleri “rastgele, iyi niyetle veya kamuoyuna bilgi sağlamak, terör saldırılarını önlemek veya araştırma amacıyla” izleyen kişileri kapsamadığı aktarıldı.
İki yıl süreyle geçerli “geçici bir tedbir olarak” kabul edilen yasa bu sürenin sonunda Meclis tarafından tekrar uzatılabilecek.
Yasanın Gazze’de etkin Filistin direniş hareketi Hamas’ın yayınladığı veya Hamas’la ilişkili videoları internet üzerinden takip eden Filistinlileri hedef alacağı tahmin ediliyor.
İsrailli aktivist Zohar Chamberlain Regev Filistinlilere destek gösterilerinin bastırılmasının “tüm Avrupa’da insan haklarına yönelik tehdit olduğunu ve Filistin konusunda kesinlikle ifade özgürlüğü olmadığını” söyledi.
Filistin’e destek amacıyla İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı tarafından 5 Kasım’da Adana’daki İncirlik Üssü önündeki “Filistin İçin Özgürlük Konvoyu”na katılan Regev İsrail’in Filistin’e saldırılarını değerlendirdi.
“Frankfurt’ta yaşıyorum ve kefiye giymemiz, Filistin bayrağı taşımamız, gösteri yapmamız, hatta Gazze’de katledilen insanlar için sessiz eylem yapmamız bile yasaklandı” diyen Regev düzenledikleri gösterilerde polisin kendilerine tazyikli suyla müdahale ettiğini belirtti.
Regev “Söz konusu Filistin ise kesinlikle ifade özgürlüğü olmadığını ve bunun tüm Avrupa’da insan haklarına yönelik tehdit olduğunu düşünüyorum” dedi.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarını durdurması konusunda herhangi bir ateşkes sağlanamamasını “küresel utanç” olarak niteleyen Regev ABD ve İngiltere gibi ülkeleri İsrail’e silah teminat ederek krizi uzatmakla suçladı.
İsveç’ten Gazze’ye 10 Mayıs 2015’te yola çıkan ve 29 Haziran 2015’te uluslararası sularda İsrail ordusunun müdahale ettiği Gazze’ye Özgürlük Filosu’nda bulunan Regev, Gazze halkı başta olmak üzere Filistinlilere onları unutmadıklarını gösterdiklerini söyledi.