İsrail Hizbullah’ı tam da belinden vurdu: Binlerce çağrı cihazı aynı anda patladı, 11 ölü 2700 yaralı var
İsrail ve Suudi Arabistan arasındaki normalleşme görüşmeleri devam ederken bölgede kritik ziyaretler yapılıyor. Bunlardan biri İsrail Turizm Bakanı Katz'ın Riyad ziyaretiyken, diğeri Suudi Arabistan'ın Filistin Büyükelçisi el-Sudairi'nin Batı Şeria ziyareti.
2023 yılı için normalleşme dalgası desek çok da yersiz olmaz. Yıllardır diplomatik ilişkileri kopuk olan birçok ülke yeniden bağ kurmayı başardı. Mesela Türkiye; Mısır, İsrail ve Yunanistan ile normalleşirken, Suudi Arabistan İran ile, Suriye de Arap Birliği ile normalleşme yoluna girdi. Tam normalleşme denilemez ama ABD’nin Vietnam ile diplomatik ilişkilerini en yüksek seviyeye çıkarması da 1950’lerdeki kanlı savaşın etkilerinin sürdüğü düşünüldüğünde kayda değer gelişmelerden biriydi.
Bugünlerdeyse İsrail ve Suudi Arabistan arasındaki olası normalleşme konuşuluyor. Her iki ülke de görüşmelerde sona varmaya ‘çok yakın’ olduklarını söylüyor. Son gelişme ise İsrail Turizm Bakanı Haim Katz’ın Birleşmiş Milletler’in ‘Dünya Turizm Günü’ için Riyad’a gelmesi oldu. Bu sırada kritik bir başka ziyaret ise Suudi Arabistan’ın ilk Filistin Büyükelçisi Nayef el-Sudairi’nin beraberindeki heyetle İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da Filistin yönetimine düzenlediği ziyaret oldu.
Suudi heyetin Filistin ziyareti önemli. Çünkü 1967’deki savaşta İsrail’in Batı Şeria’yı Ürdün’den almasından bu yana ilk kez bir Suudi heyet bölgeyi ziyaret ediyor.
İsrailli heyetin Suudi Arabistan ziyareti de önemli. Çünkü her ne kadar Birleşmiş Milletler organizasyonu için bile olsa ilk kez İsrail hükümetinden yetkililer Riyad’a geliyor.
ABD bir süredir İsrail ve Suudi Arabistan’ın normalleşmesi için arabuluculuk faaliyetleri yürütüyor. Bu iki ülke arasında yıl sonuna kadar olumlu yönde atılacak bir adım ABD Başkanı Joe Biden’a gelecek seneki başkanlık seçimlerinde bir avantaj sağlayabilir.
Ne var ki iki ülke arasındaki normalleşmenin önündeki en büyük engel İsrail’in Filistin’e yönelik yayılmacı tavrı. Belirtilene göre Suudi Arabistan’ın İsrail ile normalleşme şartlarından biri bu yayılmacı tavrın bir kenara bırakılması. Zira Suudi heyetin Filistin’e gerçekleştirdiği zirve bu anlamda, “Seni unutmadık” mesajı veriyor. Filistin yönetimi bu mesajı kabul ederek, ziyareti ‘tarihi bir dönüm noktası’ olarak değerlendirdi.
Bu ziyaret sayesinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da Suudi Arabistan’a iki devletli çözüm önerisini daha baskın bir şekilde dile getirmesi için yeni çağrılarda bulunma fırsatı yakaladı. Medyaya yansıyan bilgilere göre El Sudairi, Abbas ile görüşmesinde İsrail normalleşmesinde Filistin meselesinin çok önemli bir madde olduğunu söyledi.
Müzakerelerdeki tek sorun Filistin de değil üstelik. Suudi Arabistan’ın şart koştuğu maddelerden biri nükleer programına ABD’nin destek vermesi ve Riyad’a güvenlik garantisi sağlaması. ABD nükleer konusuna uzun zamandır soğuk bakıyor. ABD’ye göre görüşmelerin önünde daha çok uzun yol var. Ama dış siyasette her şeyin çok hızlı ilerlediğini düşünürsek, iki ülkenin bizi şaşırtma ihtimali hâlâ var.
Yine de İsrail’in son aylarda işgal altındaki Batı Şeria’ya yönelik artan baskınları, Filistin maddesinin yerine getirileceği ihtimalini düşük kılıyor. Dolayısıyla bir anlaşmaya varılırsa muhtemelen Suudi Arabistan Filistin meselesinden taviz vermek zorunda kalacak.