Tek rakibi kendisi: Putin beşinci dönem için aday
Şimdiye kadar Ukrayna savaşında taraf tutmamaya çalışan Papa Francis Ukrayna'yı "beyaz bayrağı çekerek müzakere etme cesaretini göstermeye" çağırdı. Papa arabulucu olmak isteyen çok sayıda ülke olduğunu söyleyerek Türkiye'yi örnek gösterdi.
Ukrayna’daki savaş üçüncü yılına girdi ve Ukrayna tarafında işler sallantılı. Savaşın üçüncü yılına girmesine günler kala Avdiyivka Rusya’nın eline geçti, Rusya bu sayede Ukrayna’nın doğusunda ilerlemeye devam ediyor. ABD ve Avrupa’dan gelecek yardımlar konusunda da birtakım şüpheler mevcut. ABD’deki seçimlerde kazanan taraf eski ABD Başkanı Donald Trump olursa Ukrayna’nın şimdiye kadar savaştaki en büyük destekçisinden yardım alması zorlaşabilir. Yine de Rusya’nın karada sağladığı hakimiyet denizler için pek geçerli değil. Ukrayna’nın insansız deniz araçları sebebiyle Rus savaş gemileri daha güvenli limanlara çekilmek zorunda kaldı. Bu da Ukrayna için savaşın henüz bitmediği anlamına geliyor. Ne var ki Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis’in Ukrayna’ya yaptığı son çağrı söz konusu din insanının savaşın kazananı kafasında çoktan belirlediğini gösteriyor.
Papa Francis geçen ay İsviçre yayın kuruluşu RSI’ya Ukrayna’nın “beyaz bayrağı çekme” cesaretine sahip olması ve on binlerce kişinin ölümüne neden olan Rusya ile savaşı sona erdirmek için müzakerelere katılması gerektiğini söyledi.
Mülakat sırasında Francis’e savaşta Rus güçlerini geri püskürtmeyi başaramayan Ukrayna’nın bu noktada pes etmesi gerektiğini söyleyenlerle Ukrayna’nın pes ettiği senaryoda Rusya’nın eylemleri meşrulaşacak diyenler arasındaki tartışma hakkında ne düşündüğü soruldu. Mülakatı yapan kişi soruda “beyaz bayrak” terimini kullandı.
İngiliz haber ajansı Reuters’in haberine göre Francis soruya “Bu bir bakıma doğru bir yorumlama. Ama bence en güçlü taraf durumu değerlendirip insanlarını düşünen ve beyaz bayrağı çekme cesaretini göstererek müzakere edendir” yanıtı verdi. Görüşmelerin uluslararası güçlerin yardımıyla gerçekleşmesi gerektiğini söyleyerek sözlerine devam eden Papa “Müzakere kelimesi yürek isteyen bir kelime. Yenildiğinizi, işlerin iyi gitmediğini gördüğünüzde müzakere etme cesaretini gösterebilmelisiniz” dedi.
Francis daha önceki açıklamalarında da tarafların müzakere etmesinin gerekliliğinden söz etse de ilk kez “beyaz bayrak” ve “yenilgi” gibi ifadeler kullandı. Mülakat henüz resmi olarak yayınlanmadı, 20 Mart’ta yayınlanması bekleniyor.
Vatikan Sözcüsü Matteo Bruni, Papa’nın röportajı yapan kişinin dile getirdiği “beyaz bayrak” ifadesini “düşmanlıkların durdurulması ve müzakere etme cesaretiyle varılacak ateşkesi belirtmek” için kullandığını söyledi.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ise Francis’in niyetini o kadar da iyi bulmadı. “Bayrağımız sarı ve mavidir. Uğruna yaşadığımız, öldüğümüz ve zafer kazandığımız bayrak odur. Asla başka bir bayrak çekmeyeceğiz. En güçlü olan, iyi ve kötü arasındaki savaşta, onları aynı kefeye koymaya çalışmak ve bunun adına ‘müzakere’ demek yerine iyinin yanında durandır” dedi.
Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski ise “Dengeyi sağlamak için Putin’e ordusunu Ukrayna’dan çekme cesaretini göstermesini söylemeye ne dersiniz? Müzakerelere gerek kalmadan barış sağlanmış olur hem” derken, Letonya Cumhurbaşkanı Edgars Rinkevics, “Pazar sabahından görüşüm: Kötülük karşısında teslim olmamak, kötülüğe karşı savaşmak ve onu yenmek gerektiği. Böylelikle kötülük beyaz bayrağı kaldırarak teslim olur” sözlerini dile getirdi.
Savaşın başından bu yana Rusya’yı ve Rus lider Vladimir Putin’i doğrudan eleştirmeye yaklaşmayan Papa son zamanlarda “şehit Ukrayna” olarak nitelediği Ukrayna’ya desteğini daha yüksek sesle dile getirmeye başlamıştı. Son dönemlerde Rusya’nın saldırganlığına daha çok değinen Papa yine de müzakere ihtimalini göz önünde bulundurarak savaşta şimdiye kadar taraf tutmaktan kaçındı.
Papa “beyaz bayrak” açıklamasından önce de Ukraynalı yetkilileri tedirgin eden başka açıklamalar yapmıştı. Mesela bir keresinde Vatikan’ın savaşa barışı getirmek için “gizli bir misyonu” olduğunu söylemişti. Yine Papa’nın Putin hükümetinin yetkilileriyle görüşmesi ve Kiev’in Avrupa ile ABD’den silah istediği bir dönemde silah ticaretini hepten kınaması bazı Ukraynalıların Papa’nın direnişe verdiği desteğe olan güvenini sarstı.
Francis RSI’ya verdiği mülakatta “Müzakere ettiğiniz için kendinizden utanıyor musunuz? Peki ya daha kaç kişi ölecek? Sonunda her şey daha kötü olacak. Zamanında müzakere etmenin, arabulucu olacak bir ülke bulmak büyük önem taşıyor” dedi. Müzakerelere arabulucu olabilecek ülkeler arasında Türkiye’yi gösteren Francis “Mesela Ukrayna’daki savaşta arabulucu olmak isteyen pek çok ülke var değil mi? Örneğin Türkiye… Durum daha da kötüleşmeden müzakere yoluna girmekten utanmayın” diye devam etti.
Francis’in bu yorumları Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın cuma günü Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi ağırladığı sırada Moskova ve Kiev arasında savaşın sona ermesi için bir zirveye ev sahipliği yapma teklifinden bir ay önce verdiği mülakatta geldi. Zelenski Erdoğan ile görüşmesinin ardından barış istediğini söylese de topraklarından vazgeçmeyeceğinin altını çizmişti. Ukraynalı liderin barış planı Rus birliklerinin Ukrayna’nın tamamından çekilmesini ve eski sınırlarının yeniden tahsis edilmesinden oluşuyor. Kremlin, Kiev’in belirlediği şartlara uymayı ise reddediyor.
Ukrayna’nın doğudaki kalesi Avdiyivka’ydı ama üç hafta önce kent Rus güçlerinin eline geçti. Kiev ve müttefikleri Moskova’nın bu ivmeyle stratejik askeri merkezlere doğru hızla ilerleyebileceğinden endişeleniyordu. Ancak Rusya’nın saldırıları Avdiyivka’nın çevresindeki üç köyde durdu. NYT’nin haberine göre askeri uzmanlar bu yavaşlamanın arazinin saldırıya uygun yapıda olmaması, aylardır devam eden çatışmalar nedeniyle Rus birliklerinin yorgun düşmesi ve Ukrayna ordusunun bölgeyi savunmak için askerlerini bu çevrede yoğunlaştırması gibi unsurlara dikkat çekiyor.
Yine de savaş alanında hakimiyet Rusya’nın elinde çünkü askeri analistlere göre Kiev’in savunma çabaları özellikle de ABD’nin yardımlarının durması nedeniyle düşüşe geçti. Bu da Rusya’nın yakında Ukrayna hattını yarabileceği anlamına geliyor. Yine de şimdilik savaşın bir ileri bir geri gittiğini söylemek mümkün.