Refah bıçak sırtında: İsrail hava saldırılarını artırıyor

İsrail’in 7 Ekim’de Hamas tarafından düzenlenen Aksa Tufanı Operasyonu’na cevaben Gazze’yi işgali devam ediyor. Gözler, Tel Aviv güçleri tarafından yerle yeksan edilmeyen ve bir milyonu aşkın Filistinlinin son çare olarak sığındığı Refah’ta. İsrail’in Refah’a kara harekatı sinyali verdiği ve olasılıkların arttığı bugünlerde Tel Aviv, hava saldırılarına da hız verdi. Öte yandan Gazze’de bulunan toplu mezarlara ilişkin Filistin otoritelerinin ve Hamas’ın inceleme çağrıları sürüyor.

Refah bıçak sırtında

İsrail, kendi müttefiklerinin dahi karşı durduğu Refah operasyonunda ısrarcı. Tel Aviv güçlerinin saldırılarından korunmak için Gazze’de ayakta kalan tek bölge olan Refah’a sığınan bir milyonu aşkın Filistinli gergin bir bekleyişin içinde. İsrail ise tüm uyarı ve uluslararası çağrılara rağmen Refah operasyonu kararını “kendilerinin alacağı” sinyalini veriyor. Bu ısrarın sonuçları da kendisini göstermeye başladı.

İsrail, dün geceden bu yana Refah’a hava saldırılarını kademeli olarak artırdı. Reuters’ın aktardığına göre sağlık görevlileri dün gece kuşatma altındaki Refah’ta 5 hava saldırısı düzenlendiğini söyledi. Bu saldırılar sonucunda üç ev yerle bir olurken içlerinde bir yerel gazeteci olmak üzere en az 6 kişinin öldüğü ifade edildi. İngiltere merkezli haber ajansı Reuters’da demecine yer verilen Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Elçisi İbrahim Kureyşi, “Refah’ta olanlardan oldukça endişeliyiz. Alarm seviyesi gittikçe yükseliyor” dedi. Kureyşi, Refah’taki sivillerin durumunu şu sözlerle anlattı: “Ailelerinin hayatlarından endişeli olanlardan bazıları bölgeyi terk ediyor ama nereye gidebilirler ki? Kuzeye gitmelerine izin verilmiyor ve bu nedenle çok küçük bir alanda kapalı kalmış durumdalar.”

Gazze Şeridi yaklaşık 40 kilometre uzunluğunda ve yaklaşık 5 kilometre ile 12 kilometre genişliğindedir ve dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biridir. İsrail saldırılarında on binlerce insan katledilmeden önce Gazze Şeridi’nin 363 kilometre karelik alanında 2 milyon 375 insan yaşıyordu. Yıkıcı bir hava ve kara savaşının yedinci ayında İsrail güçleri yerleşim bölgesinin kuzey ve orta kesimlerinin yanı sıra güneyde Han Yunus’un doğusunu da bombalamaya yeniden başladı. İsrail’in açıklanan hedefi Hamas’ı yok etmek, ancak bunu nasıl yapacakları belli değil.

Bir sözcü Perşembe günü yaptığı açıklamada, deniz üzerinden Gazze’deki Filistinlilere iletilen yardım operasyonlarında kullanılan iskele alanının BM ekibi tarafından ziyaret edildiği esnada, bölgenin saldırıya uğradığını ekibin de sığınağa sığınmak zorunda kaldığını söyledi.

Sözcü, “Bir süre orada kaldılar ancak yaralanan olmadı” dedi.

İsrail Hükümet Sözcüsü David Mencer de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun savaş kabinesinin “Refah’ta ve başka yerlerde Hamas taburlarının son kalıntılarını, nasıl yok edeceklerini görüşmek üzere” toplandığını söyledi. Sözcü savaş kabinesi toplantısında Refah’la ilgili ele alınacak konulara ilişkin bilgi vermeyi reddetti.

Toplu mezarlar için Hamas’tan inceleme çağrısı

Filistinli bir sivil savunma ekibi Perşembe günü BM’yi Gazze’deki hastanede işlendiğini söylediği savaş suçlarını soruşturmaya çağırdı ve İsrail askerlerinin kompleksi terk etmesinin ardından ortaya çıkan toplu mezarlardan yaklaşık 400 ceset çıkarıldığını söyledi. Sivil savunma güçleri düzenledikleri basın toplantısında herhangi bir kanıt sunmadan “Nasır Tıp Kompleksinde bazı hastaların ameliyat olurken ve üzerlerinden ameliyat önlüğüyle infaz edildiğine dair vakalar var” dedi.

Hamas, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde yer alan Nasır Hastanesi yerleşkesinde bulunan toplu mezarlara ilişkin “acil” uluslararası soruşturma yapılmasını istedi. Hamas’tan, Nasır Hastanesi yerleşkesinde bulunan ve şu ana kadar 392 cesedin çıkarıldığı üç toplu mezara ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, sağlık ekiplerinin İsrail ordusu tarafından infaz edilen ve Nasır Hastanesi yerleşkesine gömülenlerin cesetlerini arama çalışmalarına devam ettiği kaydedildi. Uluslararası yardım çağrısı yapılan açıklamada, “Birleşmiş Milletler ve ilgili uluslararası kuruluşlardan, kayıp kişilerin aranması ve cesetlerin tespit edilmesi için alanında uzman adli tıp ekiplerinin ve gerekli ekipmanların gönderilmesini talep ediyoruz” ifadeleri kullanıldı. Şu ana kadar bulunan cesetlerin yarısından fazlasının kimliğinin tespit edilemediğinin altı çizildi. Açıklamada, “Acımasız bir şekilde eziyet ve işkenceye maruz kalan hasta ve yaralı sivillerin, çocukların ve kadınların cesetlerinin bulunduğu toplu mezarlardan her geçen gün ortaya çıkan suçları araştırmak için acil, bağımsız uluslararası bir komite oluşturulması gerekiyor. Cesetlerden bazılarının diri diri gömüldüğüne dair belirtiler de var” ifadelerine yer verildi.

Bu suçlara göz yumulmaması, koruma ve örtbas etme politikasının yürütülmemesi konusunda uyarıda bulunuldu.

Han Yunus’taki Sivil Savunma Birimi Müdürü Yamin Ebu Süleyman, dün düzenlediği basın toplantısında Nasır Hastanesi yerleşkesinde bulunan toplu mezarlardaki arama çalışmalarında 58 cesedin daha bulunduğunu ifade etmişti. Ebu Süleyman, yeni bulunanlarla birlikte “Nasır Hastanesi yerleşkesinde 392 cesedin bulunduğu 3 toplu mezar tespit edildi. Cesetlerin bazılarında işkence gördüklerine ve infaz edildiklerine yönelik izler bulundu. Bazılarının ise canlı canlı gömüldüğünü tahmin ediyoruz” demişti.

İsrail ordusu, 4 aylık karadan işgal sürecinin ardından 7 Nisan’da Han Yunus’tan çekilmişti. Çekilmeyle birlikte, kentte toplu mezarlar bulunmaya, evlerin enkazından ve yol kenarlarından cesetler toplanmaya başlanmıştı.

İsrail’in Refah’a saldırısı yaklaşırken ABD Gazze İskelesi’nin inşasına başlıyor