TÜİK’ten 10Haber’e açıklama: İsrail’e silah göndermedik, parçalarını gönderdik
Amerikan gazetesi Wall Street Journal'ın haberine göre Mısır, İsrail'in Refah'a gireceğini yalnızca saatler öncesinde haber verdiği için tepkili. Bu tepkisini de diplomatlarını geri çekerek göstermeyi düşünüyor.
Mısır ve İsrail arasında Camp David’de imzalanan barış anlaşmasının üstünden 45 yıl geçti. İki ülke arasındaki anlaşma İsrail’in Ortadoğu’da diğer bazı ülkelerle ilişkiler kurmasında öncü oldu. Ancak şimdi İsrail’in Refah’ı hedef alması ilişkilerin bozulması anlamına gelebilir. Mısır’ın Lahey’de Güney Afrika’nın açtığı soykırım davasına Refah saldırısından hemen sonra müdahil olması İsrail’e bir mesaj.
Wall Street Journal’ın Mısırlı yetkililere dayandırdığı haberine göre Kahire, İsrail ile diplomatik ilişkilerini azaltmayı düşünüyor. Sisi yönetimi, İsrail ordusunun geçen hafta Gazze’nin Mısır’a açılan kapısının Filistin tarafını ele geçirdikten sonra kapının kendi topraklarında kalan tarafını açmayı reddetti. Bu Refah’taki Filistinlilerin Mısır’a kabul edilmeyeceği anlamına geliyordu.
1979’da Mısır-İsrail barış anlaşmasının müzakerelerini gerçekleştiren Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat’ın aynı adı taşıyan yeğeni, şu anki çıkmazın iki ülke arasında son 45 yılda yaşanan en kötü kriz olduğunu söylüyor. Eski bir milletvekili olan Sedat “Şu anda iki taraf da birbirine güvenmiyor” diyor.
WSJ’ye konuşan kaynaklara göre bu güven eksikliği İsrail’in geçen hafta başlattığı işgali Mısır’a yalnızca saatler önce haber vermesinden kaynaklanıyor. İsrail önceden Mısır’a Refah işgaliyle ilgili verdiği bilgilendirmede Filistinlileri güvenli bölgeye taşımanın haftalar alacağını, Gazze’ye yardım için kritik bir damar olan sınır kapısının işgalden etkilenmeyeceğini söylemişti. Halbuki Mısırlı yetkililere göre verilen güvencelerin hiçbiri hayata geçmedi, İsrail sınır kapısının Filistin tarafını ele geçirdiği gibi işgale saatler kala haber yolladı.
İsrail ve Mısır 1979’dan bu yana güvenlik alanında büyük ortaklıklar kurdu. Örneğin Sisi yönetiminde Sina’da cihatçı örgütlerle çok ciddi çatışmalar yaşanmış, bu dönemde Mısır ve İsrail arasında karşılıklı istihbarat paylaşılmıştı. İki ülkenin güvenlik alanındaki işbirlikleri bugün devam etmekte. Mısır’ın ABD’den aldığı milyonlarca dolarlık askeri yardım bu barış anlaşmasına bağlı.
Ancak Mısır’ın arabulucu konumunda olduğu ve çatışmanın yaşandığı bölgenin komşusu olduğu düşünüldüğünde kendisine geç haber verilmesine bozulduğu da ortada. İsrail’in zamanında Mısır ile askeri irtibatının başındaki isim olan emekli Tuğgeneral Assaf Orion WSJ’ye Mısırlı yetkililerin “gafil avlanmaktan hoşlanmadığını” söyledi.
Gafil avlanmanın sonucu ne olacak? WSJ’ye konuşan yetkililer Tel Aviv’deki büyükelçisini geri çekerek İsrail’le diplomatik ilişkiyi azaltmayı düşündüklerini söylüyor. Bununla birlikte barış anlaşmasını feshetmek gibi bir planları en azından şimdilik yok gibi görünüyor. Yetkililerden biri “İsrail güçleri Refah sınırında kaldığı müddetçe Mısır’dan Refah’a tek bir kamyon bile geçmeyecek” diyor.
Refah’taki kriz Kahire’yi kitlesel göç ihtimaliyle de korkutuyor. Savaşın Ortadoğu’da yol açtığı kriz, zaten ekonomik kriz yaşayan Mısır’ı iyice kenara sıkıştırdı. Şubat ayında bir açıklama yapan Sisi Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki gemilere saldırmasının bölgedeki gemi geçişlerinin azalmasına neden olduğunu söyledi. Süveyş Kanalı’ndan transit geçiş için ücret almak Mısır için önemli bir döviz kaynağı oluyordu. Ancak şimdi bu kaynak yarı yarıya azalmış durumda.
Ayrıca Sina’ya akın eden Filistinlilerin arasında Sisi’nin 2013’te iktidardan indirdiği Müslüman Kardeşler lideri Muhammed Mursi’ye sempati besleyen cihatçıların olması da güvenlik açısından bir risk taşıyor. Financial Times’da aylar öncesinde kaleme alınan bir yazıda “Mısır kendi topraklarında İsrail’e karşı savaşmak isteyen militanların da içinde olabileceği bir topluluğu kontrol etmek istemeyecektir” denmişti.