12 yıl sonra bir ilk: Pakistan Dışişleri Bakanı Butto Zardari Hindistan’a gitti
Pakistan'da Ulusal Meclis ve eyalet meclisleri için dün yapılan seçimlere ilişkin ilk sonuçlar gelmeye başladı. İlk sonuçlara göre, PTI, PPP ve PML-N arasında Ulusal Meclis sandalyelerinin dağılımındaki rekabet dikkat çekiyor.
Şiddet, adaletsizlik, baskı… Pakistan seçimlerini özetlemek için bu üç kelime yeterli olacaktır. Şiddet, çünkü seçim günü de dahil olmak üzere ülkede çok sayıda terör saldırısı düzenlendi ve onlarca kişi bu saldırılarda hayatlarını kaybetti. Adaletsizlik, çünkü ülkenin en popüler siyasetçisi seçime günler kala üç farklı suçtan 30 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı. Baskı, çünkü seçimin olduğu gün internete kısıtlama getirildi. Seçmenler Ulusal Meclis’teki 266 sandalyeye ek olarak Pakistan’ın dört eyaletinin yasama organlarının üyelerini de belirledi. Bir partinin mecliste çoğunluğu sağlayabilmesi için en az 134 sandalyeye ihtiyacı var. Partiler barajı aşmak için koalisyon da kurabilir tabii. Pakistan seçimleri genelde düşük katılım katılım oranına sahip oluyor. 1985’ten bu yana sadece 2013 ve 2018 seçimlerinde katılım oranı yüzde 50’nin üzerine çıkabildi. Seçim istatistiklerine göre 1997’den beri 18-30 yaş arasındaki seçmenlerin katılımı hiçbir zaman yüzde 40’ı aşamadı, 2018’de yüzde 37 ile katılım en yüksek seviyesine ulaştı.
Aylardır iple çekilen seçim, 220 milyonluk nüfusa sahip ülkenin ekonomik belirsizlik nedeniyle sık sık yaşanan protestoların yaşandığı ve iklim felaketlerinin etkilerini göstermeye devam ettiği bir zamanda yapıldı. Pakistan’da enflasyon yüzde 30’larda seyrederken, nüfusun yüzde 40’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Para birimi ise hızla değer kaybediyor. Son kamuoyu yoklamalarına göre halkın neredeyse dörtte üçü işlerin daha da kötüye gidebileceğine inanıyor. Üstelik seçim yaklaşırken neredeyse her gün bir saldırı düzenlendi. Seçim günü ise ülke genelinde tam tamına 51 saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırılarda da ikisi sivil 12 kişi hayatını kaybederken 39 güvenlik görevlisi de yaralandı.
Böyle bir atmosferde gidilen seçimlerde ilk sonuçlar gelmeye başladı. Seçim Komisyonunca paylaşılan verilere göre, Ulusal Meclis’te tutuklu eski Başbakan İmran Han’ın partisi Pakistan Adalet Hareketi’nin (PTI) desteklediği bağımsız milletvekilleri 23, Han hapiste olduğu için öne çıkan adaylardan olan Bilaval Butto Zerdari’nin liderliğini yaptığı Pakistan Halk Partisi (PPP) 22 ve eski Başbakan Navaz Şerif’in liderliğini yaptığı Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (PML-N) 18 sandalye kazandı. Geo News, çoğunlukla Han’a destekli bağımsızların 106 sandalyeden 47’sini kazandığını yazdı. Seçimlerde toplam 265 sandalye için yarıştı.
İmran Han hapiste ve partisi PTI’nın da seçimlere katılması yasaklandı, bu nedenle partiye destekçileri bağımsız olarak yarışıyor.
İlk sonuçlara göre, PTI, PPP ve PML-N arasında Ulusal Meclis sandalyelerinin dağılımında rekabet göze çarpıyor.
Hayber Pahtunhva’da eyalet meclisi için açıklanan sonuçlara göre, PTI 49 sandalye kazandı, PML-N 4, PPP ise 1 sandalye elde etti.
PTI, Hayber Pahtunhva eyaletinde açık ara önde görünüyor. Pencap eyalet meclisinde, PML-N ile PTI arasında Ulusal Meclis’teki rekabete benzer bir durum göze çarpıyor. PML-N, Pencap eyalet meclisindeki sandalyelerden 45’ini kazanırken, PTI 39 sandalye elde etti. Sind eyalet meclisinde, PPP’nin önde olduğu görülüyor.
Eyalet meclisinde PTI 5, PPP ise 63 sandalye kazandı.
Belucistan eyalet meclisinde, PTI 1, PML-N 2 ve PPP 3 sandalye elde etti.
Ulusal Meclis ve eyalet meclisleri için oy sayma işlemi sürüyor.
Seçime katılım oranına ilişkin henüz bir veri paylaşılmadı. Pakistan’da 2013’te seçime katılım yüzde 55,02, 2018’de ise yüzde 51,7 olarak gerçekleşmişti. Pakistan’da 5 yıl yasama görevini yürütecek Pakistan Ulusal Meclisi ve eyalet meclislerinin seçimi için yerel saatle dün 08.00’de başlayan oy verme işlemi, 17.00’de sona ermişti.
Oylama öncesinde artan şiddetin canlı bir örneği olarak terör örgütü IŞİD’in Horasan kolunun (IŞİD-H) Belucistan eyaletindeki kampanya ofislerini hedef aldığı patlamalarda 30 kişi öldü. Seçim dönemi boyunca özellikle Belucistan ve Hayber Pahtunhva eyaletlerinde 51 terör saldırısı gerçekleştirildi. Pakistan Silahlı Kuvvetleri’nin söylediğine göre gerçekleşen saldırılar 51 tane olsa da gerçekleşmesi önlenen pek çok saldırı da vardı. İşin en kritik tarafı ise bu saldırıların belli bir taraf gözetmemesi. Yani hem Navaz Şerif’in hem de İmran Han’ın partileri hedef alınıyor.
Pakistan Enformasyon Bakanlığı’na göre seçim günü güvenlik konusunda duyulan endişeler nedeniyle yüksek alarma geçildi ve seçmenlerin güvenliğini sağlamak için ülke genelinde 650 bin güvenlik personeli görevlendirildi. Pakistan ordusuna göre saldırıya en açık görülen 6 bin oy merkezinde konuşlandırıldı. Bu endişeler boşuna değildi, eski milletvekillerinden Muhsin Davar, “Pakistan Talibanı militanlarının Hayber Pahtunhva’daki oy verme merkezlerini ele geçirdiğini” söyledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mümtaz Zehra Baluç, Pakistan’ın güvenlik önlemi olarak İran ve Afganistan ile sınır kapılarını geçici süreliğine kapattığını da açıkladı. Bir yandan güvenlik önlemleri alınırken diğer yandan da hükümetin yarattığı baskı ortamı ülke genelinde tansiyonu yükseltti.
Hayber Pahtunhva’daki saldırı örneği, esasında ülkenin iletişim ağının en kuvvetli olması gerektiği zamandan geçtiğini gösteriyor. Ne var ki Pakistan İçişleri Bakanlığı seçimler devam ederken internet hizmetlerini geçici olarak durdurma kararı aldı. Bakanlık terör saldırılarını gerekçe göstererek “kamu düzenini sağlamak” için böyle bir karar alındığını söyledi. Ama bazı aktivistler bant daraltmasının amacının siyasi olduğunu belirterek yetkilileri sansürle suçladı.
İslamabadlı aktivist Usama Kılcı, “Seçimler sırasında internete erişim kritik bir şey çünkü hile yapıldığına dair kanıtlar vatandaşlar tarafından sosyal medya üzerinden canlı olarak paylaşılabiliyor ve gazeteciler de bunu hemen haber yapabiliyor. İnternet erişiminin olmaması seçmenlerde panik duygusu yaratabilir ve bazılarını, özellikle hareket kabiliyeti kısıtlı kadın seçmenleri oy kullanmaya gitmekten vazgeçirebilir” dedi. Gazetecileri Koruma Komitesi ve Uluslararası Af Örgütü de internet ve cep telefonu hizmetlerinin askıya alınmasını kınadı.
Analistler, halkın favorisi olan ancak hapiste olduğu için seçime katılması engellenen İmran Han’ın partisi PTI’ye baskı uygulanmasının “seçime fesat karıştırmak”la eşdeğer olduğunu söyleyerek bu seçimi ülkenin bağımsızlık sonrası dönemdeki en az güvenilir seçim olduğunu belirtti. Seçim kurulu seçime katılmak için başvuru yapan pek çok PTI üyesini çeşitli sebeplerle reddetti, bazıları tutuklandı, bazıları da şiddete maruz kaldı.
Han ise seçim öncesi önce devlet sırlarını yaymak suçuyla 10 yıl, sonra yolsuzluk suçuyla 14 yıl, en sonunda da usulsüz evlilikten yedi yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca PTI’nin oy pusulasında partinin sembolü olan kriket sopasını kullanması yasaklandı. Bu da oylarını kullanmak için sembollere bakmak zorunda kalan okuma yazma bilmeyen milyonlarca insan için dezavantaj oluşturdu.
Han cephesinde bunlar yaşanırken, zamanında Han ile aynı kaderi yaşayan eski Başbakan Navaz Şerif, ordunun desteğini arkasına almasıyla yükselmeye başladı. “Pencap Aslanı” deniyor Navaz Şerif’e. Pakistan Müslüman Birliği-Navaz (PMLN) partisinin lideri. Yolsuzluk suçlamasıyla hapse mahkum edildikten sonra dört yıl sürgün hayatı yaşayan Navaz Şerif, ülkeye döner dönmez hem üzerindeki siyasi yasağı kaldırttı hem de dördüncü dönem için adaylığını koydu.
Han hapiste olduğu için en güçlü aday eski Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari ve iki kez başbakanlık yapmış Benazir Butto’nun oğlu Bilaval Butto-Zerdari’ydi. Geçen yılın sonlarında geçici hükümet göreve gelene kadar ülkenin Dışişleri Bakanı olan Zardari, 2007 yılında seçim kampanyası sırasında suikasta kurban giden eski Başbakan Benazir Bhutto’nun oğludur. Zerdari’nin babası da 2008-2013 yılları arasında Pakistan Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Asıf Ali Zerdari’dir. 35 yaşındaki Butto Zardari’nin tek başına kazanması beklenmese de, dikkat çeken bir kampanya yürüttüğü de ortada.
Pakistan’da son genel seçimler 25 Temmuz 2018’de yapılmış ve İmran Han hükümeti göreve gelmişti. Pakistan Ulusal Meclisinde 10 Nisan 2022’de yapılan güven oylamasında, 174 “hayır” oyuyla İmran Han’ın hükümeti düşürülmüştü. Üç dönem başbakanlık yapan Navaz Şerif’in kardeşi Şahbaz Şerif, 11 Nisan 2022’de Meclis’te düzenlenen seçimde 174 oyla çoğunluğun desteğini alarak Başbakan seçilmiş ve ülkeyi Ağustos 2023’e kadar yönetmişti. Ülkeyi genel seçimlere kadar yönetecek geçici hükümetin Başbakanı Anvarul Hak Kakar ise 14 Ağustos 2023’te yemin ederek göreve başlamıştı.