Pezeşkiyan ‘yeni dünyaya’ mesajını iletti; ABD’yi uyardı, Rusya ve Çin’i övdü
Sırbistan'daki seçimlerin ardından başlayan kargaşa bitmek bilmiyor. Pazar günü çatışmaya dönüşen gösterilerde 38 kişi gözaltına alındı, Rusya da Batılı ülkeleri kışkırtmacılıkla suçladı.
Sırbistan’da 17 Aralık’ta yapılan yerel ve genel seçimlerle yükselen tansiyon bir türlü düşmüyor. Geçen hafta muhalefetin Belgrad seçimlerine hile karıştığı iddiasıyla başlattığı protestolarda binlerce kişi seçimin yenilenmesi çağrısı yapıyor, ancak pazar günü polisle başlayan çatışmalar da devam ediyor. Pazar günkü protestolarda polis 38 kişiyi gözaltına aldı, gözaltı sayısının artacağının da sinyalini verdi. Binlerce kişi hem belediye binasında, hem de diğer protestocuların tutulduğunu düşündükleri merkez karakol önündeki eylemlerini sürdürüyor. Ülke genelindeki genel ve yerel seçimlerin gerilimi artıran en büyük unsuru Belgrad seçimleri oldu. Belgrad’daki yerel seçimin Sırbistan lideri Aleksandır Vucic yönetimi için bir anlamı var; bu seçimler Slobodan Miloşeviç’in 1996’daki düşüşünü hızlandıran seçimlerin bir dejavu’sü olabilir. Bu sebeple protestolar karşısında Vucic ve yönetimi “Batı eliyle hazırlanan renkli devrim girişimi” suçlaması yapıyor, protestocuları “hainlikle” itham ediyor.
Sırbistan Lideri Aleksandır Vucic’in iktidardaki Sırp İlerleme Partisi (SNS) bu ay yapılan parlamento seçimlerinde muhalefeti yendi, ancak Belgrad Belediye Meclisi seçimlerinde istediği başarıyı yakalayamadı. Yakaladığı kıl payı başarı da ülkedeki gerilimin fitilini ateşleyen unsur oldu. Muhalefet Belgrad seçimleri için iktidarın ülkenin diğer bölgelerinden ve komşu Kosova ile Bosna’dan başkente yasadışı yollarla seçmen taşıdığını ileri sürdü. Parlamentoda yenilgiyi kabul eden muhalefet Belgrad belediye seçim sonuçlarını reddetti.
Bu reddin ardından muhalefet vatandaşlara sokağa çıkarak seçim sonuçlarına itiraz etmeleri çağrısı yaptı. Geçen hafta başlayan ve hâlâ süren protestolarda şiddet olayları pazar günü başladı. Binlerce kişi Belgrad belediye binası ve seçim komisyonu önünde toplandı. Adil olmadığını söyledikleri seçimin yenilenmesi çağrısı yaptılar. Pazar günü de polis ile eylemciler arasındaki gerilim iyiden iyiye tırmandı. Belediye Meclis binasına meşaleler fırlatan göstericiler bina kapısını, camları ve güvenlik kamerasını kırdı. Bina içine girişleri engellemeye çalışan polis göstericilere göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Öte yandan protestocular gözaltına alınanların tutulduğunu düşündükleri merkez karakolun önünde de toplandı. “Sırbistan şiddete karşı” ittifakı liderlerinden Miroslav Aleksic polise “göstericilere zarar verme değil, onları korumaları” çağrısında bulundu.
Polis tarafından pazartesi günü yapılan açıklamada pazar günkü protestolarda 38 kişinin gözaltına alındığı duyuruldu. Polis sekiz memurun da çatışmalar nedeniyle yaralandığı bilgisini verdi. Yaralanan sekiz polisin durumunun ciddi olduğu belirtildi. Polis şefi Ivica Ivkovic ortalık yatışana kadar müdahale etmeye devam edeceklerini söyleyerek protestolarla bağlantılı olduğu düşünülen çok sayıda kişinin daha gözaltına alınacağı sinyali verdi.
Sırbistan’ın on yıllardır en büyük müttefiklerinden olan Rusya da bu protestolar karşısında sessiz kalmadı. Moskova, Vucic’in renkli devrim endişesine atıfla benzer bir yorumda bulundu. Rusya protestoların ardında Batılı ülkeler olduğunu öne sürdü. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov Belgrad’ın üçüncü taraflarca provoke edildiğini, tüm protestolara karşı hukukun üstünlüğünün sağlanacağından emin olduklarını dile getirdi. Görevden ayrılan Başbakan Ana Brnabic muhalefetin planladığı faaliyetler hakkında bilgi verdiği için Rusya istihbaratına teşekkür etti. İktidardaki SNS Partisi’nden Brnabic Sırp televizyonuna yaptığı açıklamada “Bu (açıklamam) Batı’da popüler olmayacak” dedi.
Rusya tarafından yapılan tek açıklama Peskov’unkinden ibaret de değil. Rusya’nın Sırbistan büyükelçisi Aleksandır Botsan-Harçenko da bir televizyon yayınında “Sözkonusu protestoların arkasında Batı’nın olduğu yönünde çürütülemez kanıtlar olduğunu” söylemişti. Vucic de hükümetinin “renkli devrim” peşinde koşan dış güçlerin saldırısına uğradığını ifade etmişti.
Ülkede gerilim tüm hızıyla sürerken, Batı, Rusya’nın iddialarına karşı dahi sessizliğini koruyor. The New York Times’dan (NYT) Andrew Higgins bu durumu “Batılı ülkeler Vucic ile köprüleri yakmaktan kaçınıyor” diye tanımladı ve süren sessizliği analiz etti. Higgins analizinde protestolar sırasında açıklama yapan ABD’nin Sırbistan Büyükelçisi Christopher R. Hill’i mercek altına aldı ve şöyle yazdı: “Geçen hafta ülkeyi seçim sistemindeki ‘eksiklikleri’ gidermeye çağırdı, ancak ‘ABD hükümetinin Sırp hükümetiyle çalışmayı sürdürmeyi’ ve ülkeyi ‘Batılı uluslar ailesine daha fazla dahil etmeyi’ dört gözle beklediğini vurguladı.”
NYT’deki yazıda Washington’un umutlarının boşa çıktığı da belirtiliyor. Yazıda yaşananların Vucic ile Rusya’ya yakın Sırp milliyetçisi güçler arasındaki makası açmak yerine onun Moskova’ya daha da yakınlaştırdığına dikkat çekildi. Sırbistan 2009 yılında Avrupa Birliği’ne katılmak için başvurdu, ancak yıllardır beklemede. Rusya’nın geçen yıl Şubat ayında Ukrayna işgalinin başlamasından bu yana da Batı tarafını seçmesi yönünde Vucic’e baskı yapıyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınayan Vucic Avrupa’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımlara katılmadı ve 2008’de bağımsızlığını ilan eden ve eskiden Sırbistan’a bağlı olan Kosova’nın statüsü konusunda uzun süredir devam eden anlaşmazlığın çözüme kavuşturulmasında da büyük ölçüde geçiştirici bir tutum sergiliyor. Çoğunluklu olarak etnik Arnavutların yaşadığı Kosova 1999’da NATO’nun Belgrad ve diğer şehirleri bombalamasının ardından Sırbistan’la bağlarını koparmış ve bu Avrupa yanlısı birçok Sırp’ı bile Batı’nın niyetleri konusunda derin şüpheye düşürmüştü.
Sırbistan Devlet Seçim Komisyonu (RIK) 17 Aralık pazar günü yapılan erken genel seçimi Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in desteklediği ve 2012’den bu yana iktidarda olan Sırp İlerleme Partisi (SNS) öncülüğündeki “Aleksandar Vucic-Sırbistan durmamalı” ittifakının kazandığını açıklamıştı. RIK Başkanı Vladimir Dimitrijevic başkent Belgrad’da düzenlediği basın toplantısında resmi olmayan sonuçları kamuoyu ile paylaşarak oyların yüzde 96’sının sayıldığını belirtmişti. Dimitrijevic Cumhurbaşkanı Vucic’in desteklediği ve 2012’den bu yana iktidarda olan SNS öncülüğündeki “Aleksandar Vucic-Sırbistan durmamalı” ittifakının oyların yüzde 46’sını alarak seçimi önde tamamladığını söylemişti.
Muhalefet kanadı partilerinin oluşturduğu “Sırbistan şiddete karşı” ittifakının oyların yüzde 23’ünü alarak ikinci sırada yer aldığını aktaran Dimitrijevic Sırbistan Sosyalist Partisi’nin de (SPS) oyların yüzde 6’sını aldığını söylemişti. Dimitrijevic seçimlere ilişkin itirazların da reddedildiğini açıklamıştı.
RIK verilerine göre “Aleksandar Vucic-Sırbistan durmamalı” ittifakının 250 sandalyeli ulusal mecliste 128 sandalye kazandığı ve yeni hükümeti tek başına kurabileceği belirtilmişti. Bu basın toplantısından önce ise, Sırbistan’daki seçim sonuçlarına itiraz eden muhalefet partilerinin çağrısı üzerine RIK binası önünde yüzlerce kişi toplanmıştı.
“Sırbistan şiddete karşı” isimli ittifakla yarışan muhalefet partileri seçimde “usulsüzlük” yapıldığını, Bosna Hersek’in iki antitesinden biri olan Sırp Cumhuriyeti’nden (RS) otobüslerle başkent Belgrad’a getirilen çok sayıda kişinin “yasa dışı” oy kullandığını ileri sürmüştü. Pazar günkü seçimlerde halk ulusal meclisin yanı sıra Voyvodina Özerk Bölgesi’nin 120 sandalyeli meclisi ile ülke genelindeki şehir ve ilçelerin belediye meclislerinin yeni üyelerini de belirlemişti.