Nasrallah’tan İsrail’e: Lübnan’a savaş açarsanız sınırlar ve kurallar ortadan kalkar
İsrail işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentine hem havadan hem de karadan büyük bir saldırı başlattı. Saldırıyı 'kapsamlı bir terörle mücadele çabası' olarak meşrulaştırmaya çalışan İsrail, Filistin topraklarında son yılların en büyük saldırısını gerçekleştirdi.
Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentine dün düzenlediği saldırılarda en az sekiz Filistinli hayatını kaybederken, 10’u ağır olmak üzere 50 Filistinli de yaralandı.
Planlarını Beyaz Saray’a bildirmesinin ardından bölgedeki binalara en az 10 insansız hava aracı saldırısı düzenleyen İsrail’in bölgeye gönderdiği 1000 ila 2000 askerden oluşan birlikler, Filistinlilerin direnişiyle karşılaştı.
Patlamalar şehrin dört bir yanında yankılanırken, camilerin hoparlörlerinden Filistinli direnişçilere destek çağrısı yükseldi. Şiddetin boyutunun büyümesi üzerine İsrail, Filistinli direnişçilerin İsrail ordusunu hedef almak için kullandığını iddia ettiği caminin yakınına hava saldırısı düzenledi.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ile istihbarat servisi ŞinBet’in ortak açıklamasında, ‘Cenin mülteci kampındaki militan bir grubun kullandığı komuta merkezine saldırdıklarını’ duyurdu. IDF Sözcüsü Daniel Hagari, saldırının bir ila üç gün sürmesinin planlandığını, İsrail’in toprak alma niyetinde olmadığını söyledi. İsrailli bir yetkili de baskının amacının ‘arı kovanına dönen kampın güvenli liman olduğu algısını kırmak’ olduğunu söyledi.
Batı Şeria’nın kuzeyindeki kentin eteklerinde bulunan kamp, 1950’lerde kuruldu ve yaklaşık 11 bin kişinin yaşadığı getto benzeri bir bölge haline geldi. Burası aynı zamanda Filistinlilerin silahlı direniş, İsraillilerin ise ‘terör’ olarak adlandırdığı olayların da yuvası olarak biliniyor. Hamas, İslami Cihad ve El Fetih gibi gruplardan yüzlerce silahlı direnişçinin hakim olduğu bölgede yarı özerk Filistin yönetiminin varlığının ise neredeyse esamesi okunmuyor.
Mülteci kampına yönelik bu saldırı, 2002 yılında İkinci İntifada sırasında yaşanan ve bir haftayı aşkın bir süre devam eden çatışmalarda 13’ü İsrail askeri olmak üzere 50’den fazla Filistinli ve 23 İsrail askerinin öldürüldüğü Cenin savaşından bu yana gerçekleşen ilk büyük saldırı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın sözcüsü, bu operasyonu ‘savunmasız Filistin halkına yönelik yeni bir savaş suçu’ olarak nitelendirirken, Hamas Batı Şeria’daki genç erkekleri çatışmalara katılmaya çağırdı.
Söz konusu saldırının ardından Dışişleri Bakanlığı, “Bölgedeki mevcut gerilimin bu saldırılarla yeni bir şiddet sarmalını tetiklemesinden derin endişe duyuyor, İsrail makamlarına sağduyulu davranmaları ve bu tür eylemleri durdurmaları yönündeki çağrımızı yineliyoruz” diyerek İsrail’in eylemlerini kınadı.
BM’nin insani yardım koordinatörü Lynn Hastings, İsrail güçlerinin Cenin’deki saldırısında orantısız güç kullanmasından duyduğu endişeyi, “Yoğun nüfuslu mülteci kampına hava saldırısı düzenlendi. Çok sayıda ölü ve ağır yaralı var. Tüm yaralılara müdahale edilmeli” dedi.
Beyaz Saray ise İsrail’in ‘güvenlik hakkını’ savunduğunu ve Batı Şeria’daki durumu yakından takip ettiklerini bildirdi. Beyaz Saray’ın açıklamasında, “Raporları gördük, durumu yakından izliyoruz. İsrail’in güvenliğini ve halkını; Hamas, Filistin İslami Cihad ve diğer terörist gruplara karşı savunma hakkını destekliyoruz” dedi.