2018'de başlayan iç savaş Sudan'da büyük bir insanlık krizine neden olurken uzmanlar Darfur bölgesinde insanların yiyecek ağaç yaprağı ve çekirge bile bulamadıklarını söylüyor.
İç savaşın pençesinde kıtlıkla boğuşan Sudan’da halk en temel insani ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak duruma geldi. Darfur’daki Sığınmacı ve Mülteci Kampları Genel Koordinatörü Yakup Muhammed Abdullah Fevri uluslararası yardımların ulaşmaması ve kadınların tecavüze uğrama korkusuyla yiyecek bulmak için kamplardan ayrılamaması yüzünden çocukların açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı.
Güney Darfur Eyaletine bağlı Nyala kentinde bulunan Kalma Kampında yaşayan Fevri “Darfur’daki mülteci kamplarında yaşayan çocukların açlığını giderecek ağaç yaprağı ve çekirge bile kalmadı” dedi.
Çocukların meşe palamudu yapraklarıyla çekirgeden yapılan çorbayla beslendiğine dikkati çeken Ferzi “Kadınlar çocuklara çorba hazırlamak için meşe palamudu ve ağaç yapraklarını getirip ateşin üzerine koyardı, ayrıca yemeleri için çekirge yakalardı, artık bunların hiçbiri kalmadı” diye konuştu.
Fevri Birleşmiş Milletler-Afrika Birliği Darfur Ortak Barış Gücünün (UNAMID) Darfur’dan çekilmesiyle birlikte öldürme ve tecavüz olaylarının bölgede kol gezmeye başladığına dikkati çekerek kadınların tecavüz, erkeklerin de öldürülme korkusuyla kamplardan artık ayrılamadığını, bu nedenle de artık ağaç yaprağı ya da çekirge toplayamadıklarını vurguladı.
İnsanların açlıktan ölmeye başladıklarına işaret eden Fevri “Birleşmiş Milletler de artık Darfur’da yok. UNAMID güçlerinin de Darfur’dan çıkmasına karşı çıktık. Ancak kimse bizi dinlemedi ne dünya devletleri ne uluslararası kuruluşlar ne de insan hakları kuruluşları” ifadelerini kullandı.
Uluslararası toplumu Darfur’daki sığınmacı kamplarındaki trajik koşulları görmezden gelmekle eleştiren Fevri “Dünya bizi, bizi öldürenlerle baş başa bıraktı ve kimse yanımızda olmadı” dedi. Fevri “Ancak pes etmedik ve hâlâ dünyaya bize yardım etmesi çağrısı yapıyoruz” diye konuştu.
Darfur’a yardım ulaşmaması konusunda öne sürülen gerekçelerin kabul edilemez olduğuna vurgu yapan Fevri “Yardım ulaştırmak için yolların ve koridorların savaş nedeniyle güvensiz olduğunu belirten argümanları öne süren hiç kimse haklı değildir. İnsani yardımın ulaştırılabilmesi için mutlaka yollar vardır” dedi.
Fevri “20 yılı aşkın süredir bu acıları yaşıyoruz. Tüm dünya bizi ölüme terk etti. Biz insanız, bizi böyle bırakamazlar. Biz insanız ve dünyanın bizi kurtarması gerekiyor. Başta çocuklar, kadınlar ve yaşlılara olmak üzere bize yardım edilmesini istiyoruz” dedi. Hamile kadınların durumunu ifade edecek söz bulamadığını, durumun tam bir felaket olduğunu belirten Fevri bölgeye yardım ulaşmazsa ölümü beklemekten başka seçenekleri olmadığını anlattı.
Yaklaşık bir yıldır hiç yardım almadıklarını ifade eden Fevri kamplarda daha önce alınmış uluslararası yardımlarla yetinilmeye çalışıldığını söyledi. Seslerini duyan ve vicdanı olan herkesten hayatta kalabilmeleri için harekete geçmelerini, kendilerine yardım eli uzatmalarını isteyen Fevri şöyle devam etti:
“Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar ölüyor. Elimizden hiçbir şey gelmiyor. Durum felaket, güvenlik yok. Kamplardan dışarı çıkamıyoruz. BM ve dünya Darfur kamplarındaki durumu biliyor. Aslında bir uyarıya ihtiyaçları da yok.”
Sudan hükümeti geçen hafta BM’ye, insani yardım girişi için Çad’dan el-Faşer’e açılan sınır kapısının kullanılmasına ve ihtiyaç halinde Mısır ile Güney Sudan’dan uçuşlar gerçekleştirilebileceğine onay verildiğini bildirmişti.
BM-Afrika Birliği Darfur Ortak Barış Gücü’nün (UNAMID) 13 yıldır görev yaptığı ve 2021 yılında çekildiği bölgeye hükümet ortak askeri güç sevk etmeye başlamış ancak sorun çözülmemişti. Darfur’daki beş eyaletin başkentlerinden dördü Kuzey Darfur eyaleti ile başkenti el-Faşer’i kontrol eden ordu güçleriyle yaklaşık bir yıldır savaşan Hızlı Destek Güçlerinin kontrolü altında.
HDK tarafından kontrol edilen Nyala kentinde bulunan Kalma Kampı iç savaşın başlamasıyla birlikte sayısı 90 binden fazla olduğu tahmin edilen sığınmacılarla dolu en büyük kamplardan biri.
Sudan’ın Darfur bölgesindeki açlık oranına ilişkin uluslararası ve yerel düzeyde herhangi bir veri ya da rapor bulunmuyor. Ancak Dünya Gıda Programı, 6 Mart’ta yaptığı açıklamada, Sudan’da yaklaşık 11 aydır devam eden çatışmalar nedeniyle dünyadaki en büyük açlık krizinin yaşanabileceği uyarısında bulunmuştu.
Dünya Gıda Programı’nın 5 Şubat’taki son raporuna göre, yaklaşık 18 milyon Sudanlı akut gıda güvensizliği yaşıyor ve bunların 5 milyonu açlığın eşiğinde.
Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Nisan 2023 ortasında çatışmaların başladığı Sudan’da, uluslararası toplumdan gelen ateşkes çağrılarına rağmen taraflar arasında ramazan ayının ilk günlerinde birçok kentte çatışmalar yaşanmıştı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) ramazanda ateşkes çağrısına rağmen Sudan Ordu Komutan Yardımcısı Korgeneral Yasir el-Ata ramazanda ateşkes olmayacağını açıklamıştı.
HDK’nin başkent Hartum’un yanı sıra batıdaki Darfur ve Kurdufan eyaletleri ile ülkenin orta kesimindeki Beyaz Nil’de kontrol ettiği yerlerden çekilmesi durumunda bir ateşkes ya da müzakereden bahsedilebileceğini ifade eden Ata, Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan’ın kendisiyle bu konuda iletişim kuran taraflara “değeri, ahlakı ve dini olmayan bir grupla ateşkes olmayacağını” söylediğini kaydetmişti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) 10 Mart’ta Sudan’da ramazan boyunca ateşkes yapılmasına ilişkin bir karar tasarısı kabul edilmişti.
HDK’den yapılan açıklamada da “Kutsal ramazan ayı boyunca Sudan’daki düşmanlıkların durdurulması çağrısında bulunan BMGK’nin kararını memnuniyetle karşılıyoruz” denmişti.
Sudan Dışişleri Bakanlığı da BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ramazan ayı boyunca ülkedeki “düşmanlıkları” durdurma çağrısını memnuniyetle karşıladığını açıklamıştı.
Sudan’da Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), Aralık 2018’deki halk ayaklanması sonrasında yönetimi ele geçirip, yaklaşık 30 yıl iktidarda kalan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in Nisan 2019’da devrilmesinin ardından sivillerin katılımıyla oluşturulan hükümette yer almış, 2021’de ise sivil hükümete karşı birlikte darbe düzenlemişti.
Ordu ve HDK’nin, askeri ve güvenlik reformu kapsamında HDK’nin orduya entegrasyonu meselesinde anlaşmazlığa düşmesinin ardından 2023’ün nisan ayı ortasında iç savaş patlak vermişti. Ülke o tarihten bu yana taraflar arasında şiddetli çatışmalara sahne oluyor.
BM’ye göre, dünyanın en büyük yerinden edilme krizinin yaşandığı Sudan’daki çatışmalar sonucu 13 binden fazla kişi hayatını kaybetti, 6 milyon kişi ülke içinde başka şehirlere, 1.7 milyon kişi çevre ülkelere kaçtı.