Emekli olup İstanbul’a yerleşen bir Amerikalı’nın gözünden Moda’da hayat
Türkiye, İsrail ile tüm ticari ilişkilerini kesti. Ticaret Bakanlığı haberi doğrulayarak Gazze yeterli yardımı alana kadar ticaretin durdurulduğunu açıkladı. İsrail Dışişleri Bakanı Katz ise Ankara'nın hamlesini kınadı.
Yaklaşık bir buçuk hafta önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Alman mevkidaşı Frank-Walter Steinmeier ile ortak basın toplantısında “Artık İsrail ile yakın ticari ilişkilerimiz yok, sona erdi” minvalinde konuşmuş, 25 Nisan’da katıldığı bir etkinlikte “İsrail’le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere kestik kesiyoruz. Türkiye 2000 yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış, sömürgeci olmamış, masumlara dokunmamış bir ülkedir” diyerek ticari ilişkilerin hepten kesileceğinin sinyalini vermişti. Bu sinyalden tam bir hafta sonra haber geldi: Türkiye ve İsrail arasındaki ticari ilişkiler tamamen kesildi.
Haberi ilk olarak Bloomberg duyurdu. Konu hakkında bilgi sahibi iki Türk yetkiliye dayandırılan haberde Ankara’nın dün İsrail ile hem ihracatı hem de ithalatı durdurduğu belirtildi. İsrailli finans gazetesi Globes konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklara dayandırdığı haberinde Türk limanlarından Hayfa ve Aşdod limanlarına mal ihracatının şimdiden durdurulduğunu, Türkiye’ye gelen İsrail mallarının ise boşaltılmadığını iddia etti.
Ticaret Bakanlığı konuyla ilgili olarak “devlet düzeyinde İsrail’e karşı alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçildiğini” açıklamasını yaparak ihracat ve ithalat işlemlerinin tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulduğunu açıkladı. Bakanlık, İsrail hükümeti Gazze’ye “kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardım akışına izin verinceye kadar Türkiye’nin yeni tedbirleri kesin ve kararlı bir şekilde uygulayacağını” belirtti. Filistinlilerin yaptırımdan etkilenmemesi için bakanlığın Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı ile koordineli çalışmalar gerçekleştireceği belirtildi.
Katz, “Bu hareket, uluslararası ticaret anlaşmalarını görmezden gelip Türk halkının ve iş dünyasının çıkarlarını ayaklar altına alan bir diktatörün davranışıdır” dedi ve İsrail hükümetinin Türkiye ile ticari ilişkilerine alternatifler yaratmaya çalışacağını, yerli üretimi artıracağını ve başka tedarikçiler bulacağını açıkladı. Türkiye ve İsrail arasındaki serbest ticaret anlaşması 1990’ların ortalarına dayanıyor.
.@RTErdogan is breaking agreements by blocking ports for Israeli imports and exports. This is how a dictator behaves, disregarding the interests of the Turkish people and businessmen, and ignoring international trade agreements. I have instructed the Director General of the…
— ישראל כ”ץ Israel Katz (@Israel_katz) May 2, 2024
Türkiye İstatistik Kurumu’na göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi 6.8 milyar dolardı. Bunun yüzde 76’sını Türkiye’nin ihracatları oluşturuyordu. Ticaret Bakanlığı’na göre Türkiye 2022’de İsrail’e İtalya’dan sonra en çok makarna satan ikinci ülkeydi. Türkiye, İsrail’in makarna ithalatında yüzde 17.3, konserve sebze ithalatında yüzde 15.9, meyve ithalatında yüzde 14.8, bisküvi ithalatında yüzde 10 paya sahipti. Türkiye’nin geçen yıl İsrail’e en büyük ihracatı demir ve çelikti. İsrail’in Türkiye’ye en büyük ithalatı ise rafine petroldü.
Ankara’nın kararı, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın çarşamba günü Türkiye’nin de Güney Afrika’nın İsrail’e açtığı soykırım davasına müdahil olacaklarını açıklamasının ardından geldi.
İsrail ve Türkiye’nin ilişkileri Filistin’de yaşananlar nedeniyle pek çok kez sekteye uğradı; Davos’taki “One minute” çıkışı da Mavi Marmara’da Filistin’e yardım taşıyan gönüllülerin ateş altında kalıp İsrail tarafından öldürülmesi de diplomatik krizlere neden olsa da bu zamana kadar ticari ilişkiler böyle tamamen kesilmemişti.
İki ülke 2022 yılında normalleşme adımları atmış, hatta Hamas’ın 7 Ekim’deki sürpriz saldırısında aylar önce New York’taki Türkevi’nde Erdoğan ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bir araya gelerek olumlu mesajlar vermişti. Savaş başladıktan sonraki süreçte Erdoğan başta her iki taraf için de itidal çağrısı yapsa da nihayetinde garantörlük rolünü kazanmak için Hamas’tan taraf olduğu, İsrail hakkında sert konuştuğu bir sürece girdi. Hamas’ı “mücahitler” olarak niteleyen Erdoğan; İsrail’i “terör devleti”, Netanyahu’yu da “Hitler” olarak niteledi. Bu süreçte iki taraf da diplomatlarını geri çekti.
Ankara geçen ayın başlarında İsrail’e ihraç edilen 54 ürünle ilgili kısıtlama kararı almıştı. Kısıtlanan mallar arasında uçak benzini ve jet yakıtları olması tepki çekmişti. İhracat kısıtlamasının nedeni olarak İsrail’in Türk uçaklarının Gazze semalarında uçup paraşütle yardım paketi dağıtmasına izin vermemesi gösterilmişti. Ancak aynı dönemde İsrail ile ticaretin kesilmesi için gençler sokağa dökülmüş, hatta içlerinden bazıları polis tarafından sert bir şekilde gözaltına alınmıştı.
Protestolar yerel seçimlerde ikinci parti konumuna düşen AK Parti’ye yapılan uyarıların devamıydı. 20 yıldır tahtını koruyan AKP ilk defa kendini ikinci parti olarak gördü ve seçmenlerinin bir kısmını Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın partisi Yeniden Refah’a kaptırdı. Erbakan seçimden sonraki açıklamasında AKP’ye seçimi kaybettirenin YRP değil, İsrail ile ticarette inat edilmesi olduğunu söylemişti.