Brüksel kana bulanmıştı: Belçikalı Bakan istifa etti
İsveç'in NATO'ya katılımına meclisten yeşil ışık gelmesiyle, dünya manşetleri de Türkiye'nin kararına yer verdi. Birçok gazete, F-16'lar için ABD Kongresinin kararının hala belirsiz olduğunu öne çıkarttı.
Dün gece saatlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’ndan geçen İsveç’in NATO üyeliği Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) de yankı buldu. Anadolu Ajansı’na konuşan bir Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi yetkilisi, TBMM’de İsveç’in NATO üyeliğini onaylamasını ve Türkiye’ye F-16 satışını değerlendi.
ABD’li yetkili, Türkiye’ye F-16 satışının ABD’nin, Türkiye’nin ve NATO müttefiklerinin ulusal güvenlik çıkarlarına uygun olduğunu dile getirdi. Beyaz Saray yetkilisi, ABD Başkanı Joe Biden’ın başından itibaren Türkiye’nin F-16 filosunun modernizasyonuna destek verdiğini kaydetti. Yetkili, “Bu (F-16 satışı) NATO içinde birlikte çalışabilirliği artıracaktır ve ABD’nin ulusal çıkarına uygundur. Yabancı ülkelere silah satışında Kongre önemli bir role sahiptir ve bu konu üzerinde Kongre ile çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden biri de yine AA muhabirine, TBMM’nin İsveç’in NATO’ya üyeliğini onaylamasının ABD tarafından memnuniyetle karşılandığı ve İsveç’in NATO’ya güç katacağını belirtti. Sözcü, “Başkan Biden uzun zamandır Türkiye’nin F-16 filosunun modernizasyonuna verdiği destek konusunda açık. Bu muhtemel satış ABD’nin, Türkiye’nin ve tüm NATO müttefiklerinin ulusal güvenlik çıkarlarını destekleyecektir” ifadelerini kullandı. Kongrenin dış ülkelere silah satışında anahtar bir role sahip olduğunu aktaran sözcü, bazı Kongre üyelerinin açık şekilde “İsveç’in üyeliğinin onaylanmasının Ankara’ya F-16 satışı öncesinde kilit bir değerlendirme” olacağını dile getirdiklerini vurgulandı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da X hesabından yaptığı paylaşımda, “ABD, Türk Parlamentosunun İsveç’in NATO’ya üyelik protokollerini onaylayan kararını takdirle karşılamaktadır. İsveç’in üyeliği, ittifakı daha güçlü ve her zamankinden daha birleşmiş hale getirecektir” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin bir yıldan uzun süredir beklettiği İsveç kararı, ABD basınında da yankı uyandırdı. Dünya manşetlerine sırasıyla bakmadan önce tabii ki İsveç medyasına bir bakmak gerek. Kararın ardından NATO üyeliğine bir adım daha yaklaşan İsveç’te yayın yapan Aftonbladet Gazetesi, sözkonusu kararın beklendiğini ifade etti. Aftonbladet’e görüş veren Türkiye Uzmanı Kurdo Baksi, Ankara’nın bu kararının beklendiğini ifade etti. Baksi, “Erdoğan’ın hem paraya hem silaha ihtiyacı var. Uzun zamandır F-16 savaş uçağını istiyordu ve artık İsveç’i elinde tutmanın bir faydası yok” dedi.
Baksi’ye göre Biden’ın Aralık ayında Erdoğan’la yaptığı görüşme Türkiye’deki sürecin hızlanması açısından belirleyici oldu. Ülke ekonomiyle boğuşuyor ve yakında yerel seçimler yapılacak. Şöyle diyor, Baksi “Ülkenin ekonomisi kötü. Büyük küresel aktörlerden yardım alabilmek için Batı’ya dost görünmesi gerekiyor” dedi. Öte yandan İsveç medyasına demeç veren Baksi’ye göre Stockholm bu onay haberinin ardından “hemen sevinmemeli” Çünkü Erdoğan imza sürecini de geciktirebilir.
ABD’nin yüksek tirajlı gazetelerinden The New York Times, “Türk Parlamentosu’ndaki oylama, Batı’nın Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rusya’yı tecrit etme çabalarını engelleyen, aylardır devam eden sürtüşmeyi hafifleterek İskandinav ülkesini askeri ittifaka katılmaya yaklaştırdı” dedi. Gazetede sürecin bürokrasi kısmı da “Bu karar resmi gazetede yayımlandıktan sonra resmiyet kazanacak” denildi.
İsveç’in NATO üyeliği TBMM’den geçse de henüz Macaristan tarafından da onaylanmış değil. The New York Times da buna değindiği haberinde “Bu durumda Macaristan, İsveç’in üyeliğini onaylamayan tek NATO üyesi olacak” diye yazıldı.
Türkiye’nin bu kararının NATO için önemli bir kazanım olduğuna vurgu yapılan haberde, NATO’nun genişlemesinin Rusya karşısında büyük bir caydırıcılık etkisi olacağına da dikkat çekildi. Bu caydırıcılığın özellikle de NATO müttefiklerinin Ukrayna’ya gerekli silahları sağlamak konusunda sıkıntı yaşadığı bir döneme denk gelmesinin de önemine vurgu yapıldı.
ABD’nin bir diğer önem yayın organı The Washington Post da haberi, “Türkiye, aylar süren gecikmenin ardından İsveç’in NATO üyeliğine olumlu oy verdi” başlığıyla yayınladığı haberinde, Türkiye’nin İsveç’e yönelik olumsuz tavrının altındaki gerekçeler incelendi. Haberde, Finlandiya’nın ittifaka katılımı ardından Erdoğan’ın, İsveç’in NATO’ya katılmasına engel olmaya devam ettiği bunun nedeni olarak her ne kadar Stockholm’ün PKK’yı terör örgütü olarak tanımaması olsa da esas nedenin F-16 modernizasyonunu alabilmek olduğunu yazdı. Haberde, “Finlandiya’nın katılımına izin verdikten sonra bile Erdoğan İsveç’e itiraz etmeye devam etti ve bu ülkeden PKK ve 2016’da Türk hükümetini devirmeye çalışmakla suçlanan bir hareket de dahil olmak üzere Türkiye’nin terörist oluşumlar olarak gördüğü gruplara daha fazla baskı yapmasını talep etti. Erdoğan, Stockholm’ün terörle mücadelede işbirliğini sürdürmesini ve Türkiye’ye uygulanan silah ambargosunu kaldırmasını sağladı” denildi. Haberi devamında analistlerin yorumlarına yer verildi ve şöyle denildi: “Ancak analistler Türkiye’nin asıl amacının ABD’den F-16 savaş uçakları satın almak ve mevcut filosunu yenilemek için bir anlaşma yapmak olduğunu değerlendiriyor. Temmuz ayında Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğine karşı olduğunu kamuoyuna açıklamasının ardından Biden yönetimi F-16’ların Türkiye’ye transferine devam etme niyetinde olduğunu söyledi.”
Ancak bu niyetin gerçeklerle örtüşmediğini anlatan gazete, Kongredeki Ankara karşıtı tutumu anımsattı: “Anlaşma, Kongre’nin kıdemli üyelerinin direnişiyle karşılaştı – ancak en sert muhaliflerden biri olan Senatör Bob Menendez (D-N.J.) artık güçlü Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin başkanı değil. Yerine geçen Senatör Ben Cardin ise Türkiye’ye F-16 satışı konusunda bir görüş bildirmedi. Bazı üst düzey milletvekilleri İsveç’teki oylamanın F-16’ların önünü açacağını söylerken, diğerleri Türkiye ile insan hakları ihlalleri ve Suriye’de ABD’nin müttefiklerine yönelik devam eden Türk saldırıları gibi daha geniş kapsamlı sorunlar olduğu konusunda ısrarcı.”
Senatör Chris Van Hollen Washington Post’a yaptığı açıklamada “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görevde olduğu sürenin büyük bir bölümünde Türkiye NATO’nun sadık olmayan bir müttefiki oldu. Dolayısıyla bu sevindirici bir haber. Bununla birlikte, Erdoğan’ın Suriye’deki Kürt müttefiklerimize karşı devam eden saldırıları, Doğu Akdeniz’deki saldırgan eylemleri ve Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’a yönelik askeri saldırılarını desteklemede oynadığı rol hakkında hala sorularım var. Kongre F-16’ların satışını ilerletmeden önce hem Türkiye’den hem de Biden yönetiminden bu endişelerimize ilişkin daha fazla yanıt ve güvence almamız gerekiyor” dedi.
Almanya’da yayın yapan Der Spiegel de Türkiye’nin İsveç kararına yer verdi. “İsveç, NATO’ya katılımına bir adım daha yaklaştı: Türk parlamentosu İsveç’in ittifaka kabul edilmesini kabul etti” denilen haberde eksik olan tek şeyin Macaristan’ın onayı olduğuna değinildi. Macaristan’ın hala tereddüt ettiği belirtilen haberde, Stockholm’ün ittifaka giriş için tüm üyelerin onayına ihtiyaç olduğu anımsatıldı. Haberde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İsveç onayının F-16 satışına bağlandığı ifade edilse de ABD’nin bu konudaki tavrının belirsiz olduğuna da vurgu yapıldı. Şöyle denildi: “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son olarak ABD’nin Türkiye’ye modern F-16 savaş uçakları tedarik etmesini şart koşmuştu. Ankara’dan gelecek yeşil ışığın silah anlaşmaları müzakerelerinde taviz verilmesine bağlı olup olmadığı belirsizliğini koruyor. ABD Parlamentosu’nun silah anlaşmasını engelleme fırsatı var” denildi.
Türkiye’den onay çıkınca gözler tabii ki Macaristan’a döndü. Daha önce, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, “İsveç’in üyeliğini onaylayan son ülke olmayacağız” demişti. Ama dün akşamki oylama sonrasında gerçekten de sona kaldı. Macar basını da bunu “Türkler Macaristan’ı yedek kulübesine oturttu” olarak yorumladı. Merkez sol bir yayın politikasına sahip olan Nepszava Gazetesi, “Macaristan gerçekten de sona kaldı” başlığı attığı haberinde, Türkiye’nin onayı ardından gözlerin Macaristan’a döndüğünü yazdı. Haberde, “Türkler, özellikle Viktor Orban’ın Parlamentonun İsveç’in NATO üyeliğini onaylayan son kurum olmayacağı yönündeki daha önceki sözünü takiben, Macaristan’ı gerçekten yedek kulübesine oturttu. Pazartesi günü bu sözle ilgili neler olduğuna dair sorularımızı kabineye ilettik. Cevap alamadık” diye yazdı.
Hükümete yakın Magyar Nemzet gazetesi ise NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in yorumlarına yer verdi. Haberde, “Stoltenberg, Türk parlamentosunun İsveç’in NATO üyeliğine oy verme kararını memnuniyetle karşıladı ve Macaristan’ı da aynısını yapmaya çağırdı” denildi.
Rusya da İsveç’in NATO üyeliğine yönelik Ankara’nın adımını manşetlerine taşıdı. Komsomolskaya Pravda gazetesi, Türkiye’nin f-16’lar konusundaki talep ve isteklerinin yanı sıra, Avrupa Birliği konusunu gündeme getirdi. Anlaşmanın koşullarını sıralayan gazete şöyle dedi: “Onayın bir diğer koşulu da Amerikan F-16 savaş uçaklarının teminiydi. Türkiye, 2021 yılında ABD’den halihazırda hizmette olan 79 savaş uçağı için 40 savaş uçağı ve modernizasyon kiti satın almaya çalıştı. Ancak Kongre daha sonra Türkiye’deki insan hakları ihlallerini bahane ederek askeri müttefikine malzeme tedarikini engelledi. Türkiye de Avrupa Birliği’ne katılmakla ilgileniyor. Ülke 1999’dan beri aday. Temmuz 2023’teki NATO zirvesinde kendilerine bu konuda yardım sözü verildi. Türkiye, İsveç ve ABD’nin yanı sıra, silah ihracatı politikasını yumuşatmak zorunda kalan Hollanda, Kanada ve Finlandiya yetkililerini de zorladı” diye yazdı.
İsveç’in katılımı, Finlandiya ile birlikte İskandinav topraklarının geniş bir bölümünü ittifakın potansiyel askeri operasyonlarına ve tatbikatlarına açmış olacak. Eğer Finlandiya ya da İsveç saldırıya uğrarsa NATO’nun 5’inci maddesi gereği diğer üyelerin otomatik koruması altında olacaklar. Bu da zaten uzun yıllar boyunca tarafsızlık politikası uygulayan İsveç ve Finlandiya’nın, Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi ardından NATO’nun kapısını çalmasındaki en büyük etkendi. Özellikle Finlandiya, bu zamana kadar Rusya ile bir sorun yaşamasa da 1500’den kilometreden daha uzun bir sınırı paylaştığı için savaşın ardından tedirgin olmaya başlamıştı. İsveç ve Finlandiya 2022 yılında NATO’ya katılmak istediğinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “iki ülkenin terör örgütü PKK’yı koruduğunu” söyleyerek üyeliğe itiraz etmişti. Erdoğan her iki ülke de teröre karşı somut adımlar atana kadar üyeliklere yeşil ışık yakmayacağını söylemişti. Bunun üzerine Stockholm daha katı bir terörle mücadele yasası çıkarttı. İsveç, Finlandiya, Kanada ve Hollanda Türkiye’ye uyguladığı silah ambargosunu gevşetmek için adımlar attı. Finlandiya konusundaki karşıt tavır, hem Türkiye hem de Macaristan açısından biraz kısa sürdü. Mart ayında hem Macaristan hem de Türkiye Finlandiya konusundaki rotasını değiştirdi ve ilgili parlamentoları ülkenin katılımını onayladı.
Finlandiya’nın üyeliği geçen yılın başlarında meclisten geçse de İsveç’in üyeliğini içeren teklif ancak ekim ayında parlamentoya gönderildi. TBMM Dışişleri Komisyonu teklifi 26 Aralık’ta onaylayarak Genel Kurul’a gönderdi. Tüm bu süreçte masada İsveç’in üyeliğine karşılık ABD’nin Türkiye’ye F-16 vermesi vardı. F-35 programından çıkarılan Ankara envanterini yenilemek için ABD’den 20 milyar dolar değerinde F-16 savaş uçağı ve 79 modernizasyon kiti istiyor. Erdoğan’ın geçen yıl temmuz ayında Vilnius’ta düzenlenen NATO zirvesinde İsveç’in NATO üyeliğini meclise taşıyacağını açıklamasının ardından ABD Başkanı Joe Biden F-16 satış kararını hızlandırma talimatı vermişti.
ABD’nin satış prosedürü şöyle işliyor: Yönetim, yani Beyaz Saray herhangi bir ülkeye silah satacağını Amerikan parlamentosu Kongre’nin Dış İlişkiler Komisyonu’na bildiriyor. Eğer komisyondan 15 gün içinde bir itiraz gelmezse satış kesinleşiyor ve yapılıyor.
Her koşulda İsveç’in NATO üyeliği meclisten geçti. NATO’nun oybirliği sistemi nedeniyle Türkiye, Macaristan’ın da İsveç’in üyeliğine onay vermesinin ardından F-16’ları alamasa bile kararından geri adım atamayacak.