Washington Post’a yazdı: Biden Batı Şeria’daki İsrailli yerleşimcileri vize yasağıyla tehdit etti

ABD Başkanı Joe Biden İsrail-Gazze savaşıyla ilgili tavrıyla hem Demokratları hem de devlet yetkililerini epey endişelendiriyor. 500’den fazla yetkilinin mektup yazıp ateşkes çağrısı yaptığı ve seçmen tabanının giderek savaş karşıtlığına yöneldiği bir dönemde Biden ateşkes çağrısı yapmayacağını vurgulamaya devam ediyor. Ancak ABD’li lider bir yandan da çatışmaların Batı Şeria’ya sıçramaması için çaba sarf ediyor. Cumartesi günü yayınlanan bir yazısında İsrailli yerleşimcilere Batı Şeria’daki şiddet eylemlerini durdurması çağrısı yaptı ve şiddetin devam etmesi halinde ABD’nin vize yasağı getirmeye hazır olduğu sinyali verdi.

Washington Post’ta bir köşe yazısı kaleme alan Biden “Şu çok açık: İki devletli çözüm hem İsrail hem de Filistin halkının kalıcı olarak güvenliğini sağlamanın tek yolu” dedi. “İsrail’in yöneticilerine Batı Şeria’daki Filistinlilere yönelik aşırılıkçı şiddetin önüne geçmeleri ve bu şiddeti uygulayanların sorumlu tutulması gerektiğini israrla söyledim” diyen Biden yazısında “ABD Batı Şeria’da sivillere saldıran aşırılık yanlılara karşı vize yasağı getirmek dahil üzerine düşeni yapmaya hazırdır” diyerek gözdağı verdi.

Biden’ın uyarısı İsrail’in uygun bulunan İsrailli yolcuların ABD’ye vizesiz girişine olanak tanıyan Vize Muafiyet Programı’nı ihlal ettiği endişelerinin ortaya çıktığı bir dönemde geldi. İsrail bu programa ekim ayı sonunda dahil edilmişti. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matt Miller bu haftanın başında söz konusu endişelere değinmiş, “İsrail’in programa uymaması  halinde buna uygun tedbirlerimiz var” açıklaması yapmıştı.

Böylelikle ABD ilk kez İsrailli yerleşimcilere karşı bireysel yaptırım uygulamayı düşündüğünü açıkça dile getirdi. Biden’ın bu sözleri İsrail hükümetinin Batı Şeria’da eylemleri durdurmak gibi bir girişimde bulunmayabileceğinden endişe duyduğuna da işaret ediyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Batı Şeria’da şimdiye kadar İsrailli yerleşimcilerin biri çocuk olmak üzere en az sekiz Filistinliyi öldürdüğünü, 70’ten fazla kişiyi de yaraladığını açıkladı. Şimdiye kadar Filistinlilerin ölümü ya da yaralanmasıyla sonuçlanan 30, Filistinlilere ait mülklere zarar verilen 185 ve hem Filistinlilere hem de mülklerine zarar verilen 36 olay kaydedildiğini bildiren BM toplamda 251’den fazla yerleşimci saldırısı olduğuna dikkat çekti.

İsrail ve Ukrayna savaşının “ABD’nin ulusal güvenliğini tehlikeye attığını’ yeniden vurguladı

Biden yazısında İsrail’e ateşkes çağrısı yapmayı reddederek savaşın başından beri sürdürdüğü tutumu da korudu. ABD’li lider bunun yerine “iki devletli çözüm”e ve Filistin Yönetimi altında kurulacak bir Filistin devletine duyulan ihtiyacı vurguladı ve bunu şöyle dile getirdi:

“İki halkın eşit ölçüde özgürlük, fırsat ve haysiyete sahip olarak yan yana yaşayabileceği iki devletli çözüm barışa giden yolu gösteriyor. Bu çözüme ulaşmak için İsrailliler ve Filistinlilerin yanı sıra ABD ve müttefiklerimizin sorumluluk alması gerekecek.”

Biden İsrail ve Filistin arasında yıllardır süregelen gerilime iki devletli çözüm getirilmesini desteklediğini daha önce de dile getirmişti. Tel Aviv’de geçen ay yaptığı konuşmada “İsrail ve Filistin halkının onurlu, güvenli ve emniyette yaşayabilmeleri için bir yol izlemeye devam etmeliyiz. Benim için bu iki devletli çözüm anlamına geliyor. İsrail’in komşularıyla daha fazla bütünleşmesi için çalışmaya devam etmeliyiz” demişti.

Biden yönetimi geçen ay hem Ukrayna hem de İsrail’e güvenlik yardımı sağlamak amacıyla kongreden 105 milyar dolardan fazla fon talep etti. Biden o dönemde Oval Ofis’te yaptığı konuşmada finansman talebini haklı göstermek için epey çaba sarf etmiş, bunu Amerikan tarihinde “bir dönüm noktası” olarak nitelendirecek kadar ileri gitmişti.

ABD’li lider Washington Post’taki yazısında geçen ay verdiği mesajı tekrarlayarak Ukrayna ve Gazze savaşları arasındaki “benzerlikleri” vurgulamaya çalıştı. Biden “Hem Putin hem de Hamas komşusu olan demokrasiyi haritadan silmek için savaşıyor. Hem Putin hem de Hamas daha geniş bir alanı etkileyecek şekilde bölgesel istikrarı ve entegrasyonu çökertmeyi ve ortaya çıkan kargaşadan faydalanmayı umuyor. ABD buna izin veremez ve vermeyecek de. Hem ulusal güvenlik çıkarlarımız hem de tüm dünyanın iyiliği için” dedi.

Biden yazısını Gazze savaşı başladığından beri yükselişe geçen antisemitizm ve İslamofobiyi kınayarak tamamladı:

“Nefretin hortlamasına seyirci kalamayız. Antisemitizmi, İslamofobiyi, diğer nefret ve önyargı şekillerini tereddütsüz kınamalıyız. Şiddet ve kinden vazgeçmeli, birbirimizi düşman olarak değil, birer Amerikalı olarak görmeliyiz.”

ABD’de protesto ‘tufanı’: Köprü kapatıldı, onlarca kişi gözaltında